Dikkat! Kandıracaklar...

2008 krizinden çıkamayan pek çok ülkede devlet borçları -kamu borç stoku- ülkenin yıllık gelirinin (GSYH) 2 katına yaklaşıyor. Biz kendi devlet borcumuzu büyük çabalarla yüzde 35 dolayına indirmiş durumdayız. Bu durumumuz süper ve gerçek.

Haydi, şaşıralım… Devlet borcu yüksek olan ülkelerin ekonomi bilenleri, bize kamu borcumuzu yükseltmemizi öneriyorlar. Ne demek oluyor bu öneri? Devlet harcamalarını arttırmak, devlet eliyle ekonomi yaratmak, geçici ve uçucu faaliyetler yapmak. Bize zararlı olduğunu, yıllarımızın emeklerini çöpe atmak olduğunu biliyoruz! 

Yeni bir önerileri daha var, kur konusunda. Kendileri yıllardır para basarak paralarını zayıflatmaya çalışırken ‘Gelişmekte Olan Ülkeler'e paralarını kuvvetli tutmayı öneriyorlar. Zayıf ülkelerin paraları kuvvetli tutulursa ithalatları kolaylaşacak, artacak ve ‘Gelişmişler'in müşterisi kalmaya devam edecekler, üretimleri geri kalmaya devam edecek. Yatırımları ilerlemeyecek. Bize pek zararlı bir öneri.

Bir öneri daha var: Zayıf ülkelerin Büyüme yönlü politikalardan  kaçınmalarının uygun olduğu şeklinde. Olur da dünyada faizler artarsa -ki bir gün artacak- dış borç kullanan bu zayıf ülkelerin finansal riskleri büyük olurmuş. Faizler ne zaman artacak? 2016 içinde ufak ufak, belki. Ucuz duran dış finansmandan yararlanmalarını ürkütüyor.

Halbuki Zayıflar, paralarını zayıf tutacaklar, ucuz duran dış finansmandan yararlanmaya devam edecekler, büyümelerini devam ettirecekler, büyümelerini paylaştırıp kalkınmayı başlatacaklar ve zayıfların (194 ülke) yaratacağı taleple kürede üretim artacak ve ekonomiler açılacak.  

2015 petrol fiyatı için 15 dolar diyen de var,100 dolar diyen de. Bunlar nasıl tahmindir? ABD, 2015 yılı için kendi büyüme tahmini ile enflasyon tahminini küçülttü. 

Yine de yukarıdaki öneriler sözlü yönlendirmenin daha kurnaz olanları, kandıracaklar, vallahi. 

* * *

Kendimizden bir alarm  verelim. Her yıl bu alarm geliyor, her yıl bu alarm büyüyor. YGS (Yüksek Öğretime Giriş Sınavı) sonuçları.

Yaklaşık 1 milyon gencimiz giriyor 4 bölümlü bu sınava. Her bölümde 40 soru var.  

Bakalım puanlara: Türkçe bölümünden alınan puan en yüksek puan 16 ve 6 yıldır düşerek geliyor. Yani  bu 1 milyon öğrencimiz kendi dilinden 100 üzerinden sadece 40 alıyor, geçmez not. İş hayatında önemli olan matematikten ise 12 alıyor, 6 yıldır en büyük düşüş de matematikte: Yüzde 55!

Biliyoruz ve biliyorsunuz ki taşıma dünyasında, Türkçe ve matematik çok önemli. 

Ekonomi dünyası bu kötü sonuçlardan memnun. Evet, memnun. Çünkü hiçbir ortamda konu olmuyor bu kötü sonuçlar. 

Sizin ne kadar ilgilisiniz bu kötü sonuçlarla?

Neden ilginiz yok?

* * *

Taşımacılar plakaları için sık sık adet sınırlaması -tahdit- istiyor, serbest rekabet ortamını unutarak. Her sektör elbette yönetilmeli ve planlanmalı tabii, ama sınırlandırma altındaki plakaların nasıl bir haksız kazanç, hava parası kapısı olduğunu görüyoruz. İstanbul'daki plaka fiyatlarının, hava paralarının düzeyi milyon TL üzerinde.  Taksi plakalarının mesleği taksicilik olan kişilere verilmesi gündeme girdi. Böylece mesleğin kazancı meslek sahibine kalacak ve zaman içinde bu hizmet iyileşecek. Taksi parkının ortalama yaşı hizmete uygun yaşa düşecek. Taksi parkının merkezden yönetilmesi projesi de birlikte bu hizmete kalite ve güvenilirlik sağlayacak. 

* * *

TÜSİAD geçtiğimiz aylarda bir Yolsuzluk Araştırması yapmıştı… Özetle, katılanların yüzde 45'i anlık çıkar uğruna kuralları çiğnemenin normal olduğunu bildirmişlerdi. Gerçek oldu bu oran… Banka şubeleri aylık kar hedeflerini tutturmak için kredi kullanmış olan veya kredili mevduat hesabını kullanan müşterilerinin hesaplarından "Bankacılık Hizmet Geliri, Bankacılık Geliri, Banka Hizmet Sunumu Ücreti" gibi adlar altında, kesinlikle yasal olmayan yollarla para kesyormuş. On binlerce müşterisi olan bir banka şubesi de birkaç yüz hesaptan, bu tür kesinti yaparak, aylık kar hedefini de otomatikman tutturuyormuş.

Ama BDDK (Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu) bu işlemi açık bir şekilde "MÜŞTERİ HESABINDAN PARA ÇALMA" olarak görmüş ve yasaklamış. Bunu yaptıran bankacılar, aslında araştırmadaki yüzde 45'e girenler! 

Yolsuzlukla Mücadele G20 Toplantılarında da var. Yolsuzluk ve rüşvetin maliyetleri yüzde 25 kadar arttırdığı bildirildi. Bu gruba başkan bulamamışlardı, enteresan! ■