Dünya Ve İş Hayatı Di̇nami̇kti̇r

Binlerce yıldan beri yaşamın devam ettiği dünyamızda her canlı doğar, yaşar ve ölür. Fakat sadece canlılar değil cansız olarak nitelendirilen dağlar, denizler, çöller ve hatta kıtalar, adeta canlılar gibi sürekli bir devinim ve değişim içindedir.

Makro ölçüde cansız ve hareketsiz olarak düşündüğümüz her şey gerçekte bir dinamizm içinde milyonlarca senedir süregelen bir değişim yaşıyor. Bunların büyük bölümü o kadar yavaş ve sürekli gelişir ki insanların bunu anlamasına imkânsızdır. Sadece aletsel ölçümler ile bu değişim tespit edilebilir. Buna karşılık dünyamızın coğrafi koşulları, yani rüzgâr, yağmur, denizlerdeki dalgalarının kıyıya vurması ve güneş tesiri ile sürekli törpülenme, yıpranma ve aşınmalar oluşur. İnsanlar bu tarz gelişimler gözlemleyebilir ya da deprem, volkan patlaması ya da tsunami gibi ani değişimleri çok net hissederler. Bu tarz ani gelişen olaylar insan üzerinde korku ve panik yaratır. 

Mikro düzeyde insanlar üzerinde de coğrafi koşullar benzer tesirleri oluşturur. Yani canlı olsun cansız olsun tüm dünyadaki varlıklarda zamana bağlı olarak değişim ve yıpranma hep mevcuttur.

Günümüz iş hayatının koşulları coğrafi koşullar ile ilintili olmasa bile sürekli değişime açıktır. Piyasalar ve tüzel kişilikleri olan şirketler cansız ama dinamizm ve sürekli hareketin olduğu varlıklardır. Piyasalar ve şirketler aynı canlılarda olduğu gibi esintilerden, dalgalanmalardan etkilenir. Zaman zaman da depremler yaşar, hasarlanır ya da volkanlara benzer patlamalar sonucu yerle bir olabilir.

Piyasaların olumsuz etkilenmesi şirketleri, şirketlerin olumsuz etkilenmesi de çalışanlarını etkiler. Hâlbuki yıllar içerisinde normal rutinde şirketlerin içinde sürekli yeni personel girişleri, emekli veya yer değiştirmeler nedeniyle ayrılmalar olur. Bunların hiç biri çok dikkat çekmez, infial yaratmaz. Ancak ne zaman yaşanan kriz ortamlarında ya da iflas gibi durumlarda toplu işten çıkarmalar sonucu yer yerinden oynar, üzüntü ve kaos iklimi oluşur. 

Her şirket içinde, şirketile özdeşleşmiş çok uzun yıllar görev yapmış, şirket denilince akla gelen isim yada ismi zikredildiğinde çalıştığı şirketi çağrıştıran insanlar vardır. Zannedilir ki o insan o şirkette doğdu o şirket var olduğu sürece varlığını devam ettirecek.

Bu tarz adamların dünyadan, dolayısıyla da şirketten ayrılması hüzün verir, şaşkınlık yaratır. Ancak ölüm, dünyadaki hiçbir canlıya iltimas sağlamadığı bilindiği için bu fikre hızlıca alışılır, kabullenilir.

Fakat beklenmeyen bir olay yaşanır da söz konusu insan -bize göre- durup durduğu yerde görevinden ayrılırsa, kabullenmeniz, inanmanız biraz zor olur. Bu durum karşısında neden ve niçinlerimize hızlıca yanıt bulma gayretine girişir -büyük bir kısmı dedikodu mahiyetinde bile olsa- genel anlamda bilgi edinme ihtiyacını karşılamaya çalışırız. Altında başka gerekçeler arar, farklı nedenler olduğuna inanır ve sorgularız.

Dünyada her şeyin sonu olduğuna inanarak her birimizin çok iyi bildiği ifadeler ile sözü bağlayalım. 

“Dünyada değişmeyen tek şey değişimdir” ve  “Her nefis ölümü tadacaktır.” ■