22.12.2014, 14:33

Ekonomik paket ve taşımacılık

Başbakan Davutoğlu, birinci kısmını daha önce açıkladığı ekonomik paketin ikinci ve son kısmı -kayıt dışılık hariç- açıkladı, medyadan izlenebilir. Bundan hareketle taşımacıları da ilgilendiren genel ekonomik değerlendirmemi anlatmak istiyorum…
Taşımacıların serbest ekonomideki isteklerini; yolcu veya yük taşıma talebinin fazla olduğu, gelişmiş canlı bir ekonomi ve dışarıdan alınan maliyet girdilerinin fiyatlarının düşük olduğu bir piyasa şeklinde özetleyebiliriz. Serbest ekonomi dışındaysa talep az olsa bile taşıma kapasitesi sınırlandırılarak taşıma fiyatlarının yüksek tutulması istenebilir. 

Vergi azaltma yok

Maliyetler deyince, akla akaryakıt gelir. Akaryakıt fiyatının düşük olması için de içindeki vergilerin azaltılmasından başka seçenek yoktur. Başbakan Davutoğlu’nun açıklamalarında vergi azaltılması söz konusu değil. Aksine daha sonra belirleneceği belirtilen lüks(!) ürünlerde yük artacakmış. Akla içki, sigara ve pahalı araçlar geliyor. Bunlarda zaten yüksek vergi yok mu? Daha da yükseltirseniz tüketilmemesi veya kaçak yollarla eldesi gibi seçeneklerin vergi kaybını da kabullenmelisiniz. 

Ekonominin büyümesi

Devletin, vergi azaltmasını da düşünebilmesi için akaryakıt ve diğer vergilerde oluşacak kaybı karşılayabilecek daha canlı, daha büyük bir ekonomi ve iyi bir vergi sistemi gerekiyor. Ülkemiz şu anda 10.100 Dolar civarında takılıp kalan fert başına milli geliri arttıramama problemiyle karşı karşıya. Bunu aşabilmek için daha çok ve daha iyi yatırımlar gerekiyor. Yatırım için de sermaye lazım, sermaye için de tasarruf… Ya ülkemiz tasarruf edecek ya da yabancıların tasarruflarını, yani yabancı sermayeyi kullanacaksınız. 

Tasarrufun arttırılması

Başbakan’ın yeni açıkladığı ekonomik pakette iç tasarrufların arttırılmasından söz ediliyor, ama nasıl olacağı yok. Tasarrufun artması; insanların gelirlerini tüketmeyip bir kısmını ayırmaları halinde gelecekte daha iyi imkanlara sahip olacaklarına inandırmakla olur. Bu da ulusal nutuklarla sağlanamaz. Bunun için tasarrufa yüksek getiri, basitçesi yüksek faiz veya yüksek kar payı şarttır. Ama bunu söylemekten de çekiniliyor. Deniliyor ki yüksek faiz yatırımcıyı zora sokar. Kısmen bu da doğru. Öyleyse faizin arttırılması, buna rağmen de bazı kolaylık ve teşviklerle yatırımların cazip hale getirilmesi tek seçenektir. 

Bazı pek bilmiş ekonomi dehaları, ülkemizde yastık altında çok tasarruf olduğunu, bunu ekonomiye kazandırdığımızda ne yüksek faiz ne de yabancı sermaye gerekeceğini söyler dururlar. Böyle bir kaynak yok. Olanının da piyasaya çıkartılması kolay değil, hatta mümkün de değil. 

İsrafın önlenmesi

Başbakan’ın açıkladığı pakette tasarrufların arttırılması için israfın azaltılmasından söz ediyor. İsrafı önlemek iyi ve gerekli de yatırım için gereken tasarrufu sağlar mı? Bunun için israfın ne olduğuna da bakmalıyız. Kendi düşüncelerimi açıklayayım:
Birinci israf şekli; bir şeyin tüketim amacına uygun olmayan biçimde tüketilmesidir. Ev için alınan ekmeğin, fabrika için alınan boyanın amacına uygun biçimde kullanılmayıp atılmasıdır. Bu durum, bozulma veya ihtiyaç fazlası alınıp yüküne katlanamama gibi olabilir. İkinci olarak, ihtiyaç olmayan, fayda sağlamayan ürün alımıdır. Nedensiz veya özenti sonucu alınan şey bir süre bekletilip yüküne katlanılamadığında atılır. Üçüncüsü ise hiçbir şeyin atılmadığı uygun olmayan/gereksiz tüketim halidir. 4 kişi, 4 KW veya 4 litre girdi ile yapılabilecek işi 5 kişi, 5 KW veya 5 litre girdiyle yapmaktır. 

Verimlilik

Bu son israf halinde hiçbir şey atılmıyor ama kötü kullanım var. İşte buna verimsizlik diyoruz. Verimlilik daha çok üretim faaliyetleri için düşünebileceğimiz bir iyi girdi kullanım halidir. Bundan da üretimi yapan girişimciler sorumludur. Bunun üretici yanında kamuyu da ilgilendiren sonuçları vardır. Ancak devlet, verimliliği teşvik etmekle birlikte bunu serbest piyasa sınırları içinde yapar. 10 bin otobüs veya 50 bin kamyon yeterliyken daha fazlasının kullanımı istenmez, ama bu da devletin koyacağı kurallarla yapacağı planlamalara bağlı sınırlamalarla sağlanmaz. Bu türden verimlilik ayrı bir ekonomik düzen demektir. Pakette de serbest piyasaya aykırı verimlilik yok. Herkes bunu bilsin.

Plaket yasağı

Bazı tüketimler faydasız veya az faydalı grubuna girer. Bana göre plaket de bunlardan biridir. Sosyal bir faydasından söz edilebilir. Bir yerde uzun süre çalışan birisine emekliliği halinde verilecek bir anı plaketi çok anlamlı da olabilir. Bunun ötesinde anlamsız plaket bolluğu yaşanmıyor mu? Bunlar alan için de bazen yük olmuyor mu? Kenan Evren’in bu plaketleri denize döktüğünü hatırlayalım. Bu nedenle getirilen plaket yasağı yerinde, hele yerine fidan dikim önerisi de düşünüldüğünde… 
Plaket üreticilerinin bundan olumsuz etkilenmesi söz konusu. Faydasız veya az faydalı işlerin sonsuza kadar sürmesi mi gerekir? Zaten teknoloji bu türden sorunlar çıkarmıyor mu? Bütün kalaycılar işsiz kalmadı mı? Üstelik bu yasak sadece devlete ilişkin, özel sektör serbest. Bu da plaket üreticilerine yetebilir. Bu arada plaket vermeyi/almayı sevdiğini bildiğim otobüsçüler üzülmesinler, yasak onları kapsamıyor. 

Önemli işler

Plaket düşünce olarak iyi. Ayrıca devlet kurumlarının tanıtım amaçlı yayınlarının da azaltılması belirtilmiş. Hiç okunmayan veya çok az değerlendirilen pek çok yayın var. Herkes gösteriş amaçlı lüzumsuz yayın peşinde. Üstelik bilişim teknolojisi de basılı yayın gerektirmeden amaçları sağlıyor. Bu yasak da yerinde. Ama bunlar yetmez. Devletin çok daha fazla israf türü tüketimi var: makam araçları, bazı servis araçları, lojmanlar, bazı sosyal tesisler… gibi. Her yeni hükümet bunlardan tasarrufa heveslenir, işe hızlı başlandığı da olur ama sürdürülemez. Bir süre sonra eskisini aratacak uygulamalar çeşitli gerekçelerle savunulur. Kamuda taşıt azaldı mı? Kötü kullanımlı kiralık taşıtları da eklediğinizde israfın arttığını görürsünüz. 

İşin özü

Devlet israfı önleme ve verimlilik ile kendi kaynak kullanımlarını azaltmalıdır. Böylece daha az gelire, daha az vergiye ihtiyaç duyar. Adaletsiz dolaylı vergiler böylece aza inebilir. Akaryakıt da ancak böyle ucuzlayabilir. Bunlar yatırım ortamını da iyileştirip ekonominin büyümesini de destekler. Buna rağmen daha iyi ve daha çok yatırım için finansman, sermaye, tasarruf ihtiyacı devam eder. Bunun da sağlanması istenmeyen faiz/kar payı artışını gerektirir. Bundan kurtuluş yoktur. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 10 28
2. Samsunspor 11 25
3. Fenerbahçe 10 23
4. Beşiktaş 10 20
5. Eyüpspor 11 19
6. Sivasspor 11 17
7. Göztepe 10 15
8. Başakşehir 10 15
9. Kasımpasa 11 14
10. Konyaspor 11 14
11. Trabzonspor 10 12
12. Gaziantep FK 10 12
13. Bodrumspor 11 11
14. Antalyaspor 11 11
15. Alanyaspor 11 10
16. Rizespor 10 10
17. Kayserispor 10 9
18. Hatayspor 10 3
19. A.Demirspor 10 2
Takımlar O P
1. Erzurumspor 11 22
2. Kocaelispor 11 22
3. Bandırmaspor 11 21
4. Karagümrük 11 18
5. Igdir FK 11 18
6. Boluspor 11 18
7. Esenler Erokspor 11 17
8. Ümraniye 11 17
9. Pendikspor 11 17
10. Ankaragücü 11 16
11. Ahlatçı Çorum FK 11 16
12. Şanlıurfaspor 11 15
13. Gençlerbirliği 11 15
14. Manisa FK 11 14
15. Keçiörengücü 11 14
16. İstanbulspor 11 13
17. Sakaryaspor 11 13
18. Amed Sportif 11 13
19. Adanaspor 11 6
20. Yeni Malatyaspor 11 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 10 25
2. M.City 10 23
3. Nottingham Forest 10 19
4. Chelsea 10 18
5. Arsenal 10 18
6. Aston Villa 10 18
7. Tottenham 10 16
8. Brighton 10 16
9. Fulham 10 15
10. Bournemouth 10 15
11. Newcastle 10 15
12. Brentford 10 13
13. M. United 10 12
14. West Ham United 10 11
15. Leicester City 10 10
16. Everton 10 9
17. Crystal Palace 10 7
18. Ipswich Town 10 5
19. Southampton 10 4
20. Wolves 10 3
Takımlar O P
1. Barcelona 12 33
2. Real Madrid 11 24
3. Atletico Madrid 12 23
4. Villarreal 11 21
5. Osasuna 12 21
6. Athletic Bilbao 12 19
7. Real Betis 12 19
8. Mallorca 12 18
9. Rayo Vallecano 11 16
10. Celta Vigo 12 16
11. Real Sociedad 12 15
12. Girona 12 15
13. Sevilla 12 15
14. Deportivo Alaves 12 13
15. Leganes 12 11
16. Getafe 12 10
17. Espanyol 12 10
18. Las Palmas 12 9
19. Real Valladolid 12 8
20. Valencia 11 7