15.07.2013, 13:13

Farklılıklara açık ve hoşgörülü…

Yapılan açıklamalar, insanların, özellikle işyerlerinde farklılıklara açık ve hoşgörülü olmaları gerektiği sonucunu çıkarıyor.

Eskisi gibi “ne iş olsa yaparım, abi” diyenler yok artık. Gençler, ‘Y kuşağı’ tanımıyla, gündelik yaşamımızın içinde, Gezi Parkı direnişinden bu yana. Onlar kafalarına uymayan hiçbir işe ‘evet’ demedikleri gibi, kendi kurallarını da kendi içlerinde geliştirip hayata kazandırıyorlar. Giyimleri daha serbest, saçları sakalları da öyle… Kendilerinin ‘farklı’ olduğunun bilincindeler ve diğerlerinin de kendilerinden -doğal olarak- farklılıklarını kabul ediyorlar. Dolayısıyla onlardan hoşgörüsüz bir yaklaşım gelmesi söz konusu değil, ama eski kuşak diyebileceğimiz 68 ve 78 kuşağının daha esnek bir bakış yakalaması gerekir.

68’lilerle 78’liler…

Kendilerinden bir önceki kuşaktan farklıydılar, dünyayı değiştirmeyi hedefleyerek çıkmışlardı yola. Gerek teknolojik gerekse yönetimsel zorunluluklar dolayısıyla yapısal bir farklılık koyamadılar ortaya.

Oysa Y kuşağı olarak tanımlanan bu yeni kuşak gençler, teknoloji ile birlikte büyüdüklerinden olsa gerek, hemen her bir şeyin ‘sonu’nun, hem de hemen geldiğinin farkındalar. Daha dün girmişti telsizler yaşamımıza, kimse hatırlamıyor bile; çağrı cihazlarının ömrü daha da kısa oldu. Sadece konuşmaya yaradığını düşündüğümüz cep telefonlarına internetin de katkısıyla o kadar çok işlev yüklendi ki, neredeyse tüm işinizi üstlendi o ufacık makine.

68’liler de 78’liler de yenilikçiydiler kuşkusuz (ben de onlardan biriyim). Ancak düşlerinde büyüttüklerini hayata geçiremediler. Geçirebildiklerinin az olmadığı da bir diğer gerçek, çünkü Y kuşağı onların üzerinden şekillendi. Bir anlamıyla Y kuşağına yol açanlar 68’lilerle 78’liler.

Şüpheci ama açık…

Yeni bir dünyaya açılan pencere olan sinema (televizyonun karşısında itibarını yeniden ele geçirmek amacıyla) her şeyi sorgulamalarını öğütledi gençlere. Tabii, bir de otoriteye karşı durmayı, takmamayı… Kalıplara uymama, katı normlara karşı çıkma önemli bir özellik ve bunu gençler başardı. Bakalım, bundan sonra nasıl bir gelişme ivmesiyle güçlenecek yaşam hepimiz için.

Bulundukları yerin bilincindeler, neyi ne kadar bilebildiklerini, nereye kadar götürebileceklerinin de farkındalar. Dolayısıyla kendi güçlerinden başka güvenecekleri bir şeylerinin olmadığını da çok, hatta çoktan da çok iyi biliyorlar.

Şüpheleri de, kendilerine ve kendi gibilerine değil, kendilerinden öncekilere yoğunlaşıyor. Kendilerinden öncekilerin açık olmadıklarını hayatın her alanında, her anında yaşadıkları için en çok onlardan şüpheleniyorlar. Anne babaları da dahil. ‘Öyle görmüşler ne yapsınlar’ diyecek kadar hoşgörülü olduklarını da unutmamak gerekir.

Tepki göster harekete geç!

Gazeteleri açıyorsunuz, bir sürü karamsar haber, televizyonlar da öyle… Olumlu bir haberi ya küçücük ya da “bakın böyle de olabiliyor” yaklaşımıyla en sonda verdikleri için hemen her gün yaşanan savaş, kargaşa, kaos hepimizi etkiliyor. Bizler kanıksadığımız için gençler, buna seyirci kalınmasını anlamıyor. Olumsuzlukları gidermek için seyirci kalma, harekete geç, çık mücadele et diyorlar.

Bir “mucize” kurtaracaksa insanları (işimizi, aşımızı, evimizi, çocuklarımızı) o mucize kendi ellerimizde diyorlar. O hedef için bilinçleniyor, direniyorlar.

Yeryüzü sofrası…

Taksim’de belediyenin kurduğu iftar masası ile Y kuşağının oluşturduğu yeryüzü sofrasının arasındaki fark bu yaklaşımda kendini gösteriyor. Her ikisinde de oruç açılıyor, iftar ediliyor. Ama yeryüzü sofrasında her şey ortaklaşa, diğerinde ötekileştirilenlere yer yok. Yeryüzü sofrasında kadın erkek, çocuk yaşlı, okumuş cahil ayrımı olmadığı gibi ötekileştirilenler de yer bulabiliyor; diğer masalarda iftarlıkların dağıtılmasında bile karmaşa yaşanabiliyor.

Tabii, polis izin verirse. İstiklal Caddesinde açılacak yeryüzü sofrasını engellemek isteyen polis, araçlarını cadde üzerine park etmişti. Bu da bir diğer hoşgörüsüzlük.

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 10 28
2. Samsunspor 11 25
3. Fenerbahçe 10 23
4. Beşiktaş 10 20
5. Eyüpspor 11 19
6. Sivasspor 11 17
7. Göztepe 10 15
8. Başakşehir 10 15
9. Kasımpasa 11 14
10. Konyaspor 11 14
11. Trabzonspor 10 12
12. Gaziantep FK 10 12
13. Bodrumspor 11 11
14. Antalyaspor 11 11
15. Alanyaspor 11 10
16. Rizespor 10 10
17. Kayserispor 10 9
18. Hatayspor 10 3
19. A.Demirspor 10 2
Takımlar O P
1. Erzurumspor 11 22
2. Kocaelispor 11 22
3. Bandırmaspor 11 21
4. Karagümrük 11 18
5. Igdir FK 11 18
6. Boluspor 11 18
7. Esenler Erokspor 11 17
8. Ümraniye 11 17
9. Pendikspor 11 17
10. Ankaragücü 11 16
11. Ahlatçı Çorum FK 11 16
12. Şanlıurfaspor 11 15
13. Gençlerbirliği 11 15
14. Manisa FK 11 14
15. Keçiörengücü 11 14
16. İstanbulspor 11 13
17. Sakaryaspor 11 13
18. Amed Sportif 11 13
19. Adanaspor 11 6
20. Yeni Malatyaspor 11 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 10 25
2. M.City 10 23
3. Nottingham Forest 10 19
4. Chelsea 10 18
5. Arsenal 10 18
6. Aston Villa 10 18
7. Tottenham 10 16
8. Brighton 10 16
9. Fulham 10 15
10. Bournemouth 10 15
11. Newcastle 10 15
12. Brentford 10 13
13. M. United 10 12
14. West Ham United 10 11
15. Leicester City 10 10
16. Everton 10 9
17. Crystal Palace 10 7
18. Ipswich Town 10 5
19. Southampton 10 4
20. Wolves 10 3
Takımlar O P
1. Barcelona 12 33
2. Real Madrid 11 24
3. Atletico Madrid 12 23
4. Villarreal 11 21
5. Osasuna 12 21
6. Athletic Bilbao 12 19
7. Real Betis 12 19
8. Mallorca 12 18
9. Rayo Vallecano 11 16
10. Celta Vigo 12 16
11. Real Sociedad 12 15
12. Girona 12 15
13. Sevilla 12 15
14. Deportivo Alaves 12 13
15. Leganes 12 11
16. Getafe 12 10
17. Espanyol 12 10
18. Las Palmas 12 9
19. Real Valladolid 12 8
20. Valencia 11 7