Hüznü gerilerde bırak…

Şairin şiirce dillendirdiği yaşamı anlatan dizeleri, insanı her zaman düşündürür. Kimin ne sorunu varsa, nerede zorlanıyorsa aklı hep oraya takılı kalır. Atalarımız o nedenle, “acın neredeyse canın oradadır” demiş. Kiminin sağlık, kiminin ekonomik, kiminin eğitim, kiminin barınma sorunu var, çözümlemek için didindiği. Pandemi gibi, deprem gibi kendisinden kaynaklanmayan sorunların çözümünde destek bekleyenler de var, biliyorsunuz. 

Her şeyi bir tarafa bırakıp sektörün sorununa yönelik bakalım: Sıfır otobüs bulunsa, fiyatları el yakacak; ona ulaşılamayınca ikinci el otobüslerin fiyatları her geçen gün yükseliyor. Türkiye’nin temel ulaşım sistemi karayoluyla yolcu taşımacılığı… bayramı bile boş seferle geçiştirdi. Tamam, belki seçimler var, o nedenle herkesin aklı karışık, kimse tatili düşünmedi diye iyi niyetli yorumlarla geçiştirelim, ama kazın ayağı öyle değil. Yetkili, yetkisiz herkesçe sıralanan ekonomik sıkıntıların etkisini nasıl göz ardı edeceğiz? Edemeyiz.

Seçim sathı mailine girildikten sonra, reklamdaki gibi “ağzı olan konuşuyor”. Düne dek, birbiriyle can ciğer kuzu sarması olanlar, hakaret etmekte sakınca görmüyor. Peki, bunu duyanlar hep mi sağır, kör, anlayışsız? Hayır, herkes biliyor kimin ne olduğunu, ne istediğini, ne yapabileceğini.

Kim ne derse desin; ister bu iktidar Başkanlık sistemiyle devam etsin, isterse iktidar değişsin parlamenter sistem gelsin sonuçta Türkiye bir “milat” yaşayacak. Seçimin sonuçları ne olursa olsun, birçok şey eskisi gibi olmayacak, çok şey değişecek. Kim ne derse desin, muhakkak daha güzel olacak. Artık geri dönüşü olmayan bir yola girdik.

“Türküler paylaşılıyorsa eğer
dağ rüzgârları paylaşılıyorsa
sevinç de dâhildir buna
ve o zaman bütün bir yaşam
paylaşılacak kadar güzeldir artık.” (Ahmet Telli)

Ben şairin şiirce anlattıklarına inanıyorum.

1 Mayıs, işçinin, emekçinin birlik mücadele dayanışma günü, hepimiz için kutlu olsun. Yüz yılı aşkın tarihiyle 1 Mayıs, karayoluyla yolcu taşımacılığı sektörünün de yolunu aydınlatsın. ■