09.06.2014, 10:04

Bizim takım sizin takımı yener!

Futbol sezonu bizim ülkemiz için bitti, ama dünya için başladı. Haftalardır FIFA (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği) Dünya Kupası’na katılacak ülke takımlarının oyuncuları, taktikleri, yaptıkları hazırlık karşılaşmaları, attıkları ve/veya kaçırdıkları goller konuşuluyor. Yaşlı genç, kadın erkek herkes bir şekilde futbolla iç içe… 10 yaşındaki oğlum, saat farkı dolayısıyla maçları izleyebilip izleyemeyeceğini soruyor, o derece.

Saat farkı


Çocukluğumda Dünya Boks Şampiyonu Muhammed Ali Clay’in maçlarını izleyebilmek için saatler kurulur, gece yarısı televizyonun karşısına geçilir, biz çocuklar gözlerimizi ovuştururken büyükler hangi yumruğun daha çok puan alabileceğini tartışırdı. Karşılaşmanın nakavtla sonuçlanması puan kavgasını bitiren en belirleyici noktaydı.


Bizde akşamken Dünyanın bir tarafında gün yeni doğuyor; dolayısıyla da geçmişte olduğu gibi canlı yayında izlemek için insanların programlarını ona göre yapmaları gerekiyor.


Bizim Dünya Üçüncüsü olduğumuz 2002 Dünya Kupası Kore’de yapılmıştı ve gündüz saatlerinde işyerlerinde herkes televizyon başındaydı. O zaman Türkiye’nin de Kupaya katılıyor olması, hoşgörüyü beraberinde getiriyordu; şimdi, bakalım ne olacak.


Ekonomi belirleyici güç


Tabii, her şeyde olduğu gibi futbolda da para belirleyici olduğu için maçlar, büyük olasılıkla, saat farkı nedeniyle sabah oynanacak. Avrupa gibi futbolun önem kazandığı, insanların günün her saatinde futbol düşündüğü coğrafyaları dikkate almamak olmaz kuşkusuz. Bakalım nasıl olacak? Ben, yine de daha önceki Kupa’lar denli yoğun bir izlenme oranı beklemiyorum. Tekrar yayınlar için bir şey diyemem.


Her yerde, her zaman!


“3 Temmuz” deyince akla Fenerbahçe geliyor. Çünkü o tarihte FB Başkanı Aziz Yıldırım, takımının şike yaptığı iddiasıyla gözaltına alınmış, bir yıl kadar da tutuklu kalmıştı. Birçoğumuzun hatırında sadece bu çerçevede kalan olayların altında şike yapılması vardı. Fenerbahçe gibi Beşiktaş da zanlıydı. UEFA (Avrupa Futbol Federasyonları Birliği) eldeki kanıtları yeterli görerek iki kulübe ceza verdi. Biri iki yıl, diğeri bir yıl men edildi Avrupa karşılaşmalarından.


Bu yıl, yine iki takımımız (Sivasspor ile Eskişehirspor) men edildi. Haklıdırlar, haksızdırlar, şike vardır veya yoktur; o, bizim sorunumuz değil. Biz, seyirci olarak bizim ne kadar kandırıldığımızla ilgilenmeliyiz. Birileri adına ister teşvik primi densin ister şike, danışıklı olarak bizim beklentimiz ve/veya umudumuzu sömürüyorsa karşı çıkmak zorundayız.


Gençleri yanlış yönlendiriyorlar


Eskiden anne-babalar, çocuklarının topçu olmasını istemezdi, top peşinde koşmalarını engellemek için türlü cambazlık yapardı. Şimdiyse ya topçu olsun ya popçu diyerek özendiriyorlar. Çünkü hele de biraz başarılı olurlarsa gerçekten çok para kazanabiliyor çocuklar. Burada illa ki topçu olsun isteği türlü rüşveti de beraberinde getiriyor. “Benim oğlumu takıma al, lisans çıkarın, kendini ispat etsin” söylentilerini duymamış olamazsınız.


Kupa katliamı


Brezilya, ekonomisinin zor durumda olmasına rağmen 2,5 milyar Dolar harcama yapmış, sadece statların reformu ve inşası için. Halk ise “hastane ve okul” isteğiyle karşı çıkmış bu abartılı harcamaya. Haksız da değiller, bizdeki Atatürk Olimpiyat Stadı gibi Kupa’dan sonra hiçbir işe yaramayacak hantal statlar için saçılıp dökülen onca para ile ülkenin ekonomisi düze çıkarılabilirdi.


Tam da bu noktada, 2020 Olimpiyatları’nın ülkemize verilmemiş olmasına seviniyorum. Zaten olimpiyatlar düzenlenen ülkeye hiç kazandırmamış, yıllarca süren borç yükü de cabası.


Brezilya’dan, ülkenin imajı zedelenmesin diye sokak çocuklarının öldürüldüğü haberleri, fotoğraf desteğiyle, geliyor. Sahi, bir zamanlar bizde de başkent sokaklarına eski ve yırtık giysiyle insan sokulmazdı. Televizyonlar maçları, insanların coşkusunu, Brezilya’nın güzelliklerini gösterecek, ama o panonun arkasında ciddi bir dram yaşanıyor. Tepki göstermek gerek.


Asıl soru burada: Ekonomi zarar edecek diye, insanlar evsiz, parasız kalıyorlar hatta öldürülüyorlar diye bu tür uluslararası etkinliklerden vaz mı geçmeli? Getirisini götürüsünü ilgililer (ekonomistler, siyasetçiler) tartışsınlar… Biz, kim kimi yenecek, kim gol kralı olacak ona bakalım.

Sahi, bizim takım sizin takımı yener valla!

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 44
2. Fenerbahçe 16 36
3. Samsunspor 16 30
4. Göztepe 16 28
5. Eyüpspor 17 27
6. Beşiktaş 16 26
7. Başakşehir 15 22
8. Gaziantep FK 16 21
9. Antalyaspor 16 21
10. Konyaspor 16 20
11. Rizespor 16 20
12. Trabzonspor 16 19
13. Kasımpasa 15 19
14. Sivasspor 17 19
15. Alanyaspor 16 18
16. Kayserispor 16 15
17. Bodrumspor 16 14
18. Hatayspor 15 9
19. A.Demirspor 15 5
Takımlar O P
1. Kocaelispor 17 35
2. Bandırmaspor 17 33
3. Karagümrük 17 31
4. Erzurumspor 17 29
5. Keçiörengücü 17 27
6. Igdir FK 17 25
7. Ahlatçı Çorum FK 17 25
8. İstanbulspor 17 24
9. Ankaragücü 17 24
10. Manisa FK 17 23
11. Pendikspor 17 23
12. Gençlerbirliği 16 23
13. Esenler Erokspor 17 22
14. Ümraniye 16 22
15. Boluspor 17 22
16. Amed Sportif 16 22
17. Şanlıurfaspor 17 21
18. Sakaryaspor 17 21
19. Adanaspor 16 11
20. Yeni Malatyaspor 17 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 16 39
2. Chelsea 17 35
3. Arsenal 17 33
4. Nottingham Forest 17 31
5. Bournemouth 17 28
6. Aston Villa 17 28
7. M.City 17 27
8. Newcastle 17 26
9. Fulham 17 25
10. Brighton 17 25
11. Tottenham 17 23
12. Brentford 17 23
13. M. United 17 22
14. West Ham United 17 20
15. Everton 16 16
16. Crystal Palace 17 16
17. Leicester City 17 14
18. Wolves 17 12
19. Ipswich Town 17 12
20. Southampton 17 6
Takımlar O P
1. Atletico Madrid 18 41
2. Real Madrid 18 40
3. Barcelona 19 38
4. Athletic Bilbao 19 36
5. Villarreal 18 30
6. Mallorca 19 30
7. Real Sociedad 18 25
8. Girona 18 25
9. Real Betis 18 25
10. Osasuna 18 25
11. Celta Vigo 18 24
12. Rayo Vallecano 18 22
13. Las Palmas 18 22
14. Sevilla 18 22
15. Leganes 18 18
16. Deportivo Alaves 18 17
17. Getafe 18 16
18. Espanyol 18 15
19. Valencia 17 12
20. Real Valladolid 18 12