Otobüsçülük çok değişecek

Hepimizin beklentisi o yönde. Bir değişse, o zaman kimse tutamaz bizi… Tıpkı geçmişte olduğu gibi yine güvenli, yine güler yüzlü, yine konforlu ve noktadan noktaya seri hizmet veririz. Şimdi, hepimiz mazot fiyatını düşünüyoruz, otogar çıkışlarını, köprü veya otoyol paralarını, otobüsün taksitlerini, evdekilerin beklentilerini, çocukların okulunu düşünüyoruz. Dolayısıyla da hizmet vermenin, insanları evlerine, işlerine, hastaneye, asker ocağına taşımanın mutluluğunu yaşayamıyoruz istediğimiz gibi.

Yapılan çalıştay sonrası herkesin dilinde bir “her şey güzel olacak” lafı dolaşıyor. Ben de inanıyorum her şeyin güzel olacağına. Bu inançla sarılıyoruz işimize… Ama laf aramızda, bu yöneticilerle olmaz. Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır onların. Bir şey yaptılar mı, bu güne kadar? Hayır! Peki, yapacaklar mı? O da hayır! Yapma ihtimalleri var mı? Yine hayır! 

Peki, ne olması gerekir? Yatırım fırsatlarının sürdüğünü ileri sürüyorlar. Otobüsçü neyle yatırım yapacak, bunu düşünmüyorlar. Otobüsçü evine ekmek götüremiyor, görmek istemiyorlar. İstanbul çıkışlı bir otobüs, şehri üç saatte terk edemiyor, dönüp dolaşıyor güneyden kuzeye, batıdan doğuya. Otobüsçü de bıkıyor, yolcu da. Bunun bir çıkar yolu yok mu? Vardır muhakkak. Vardır da, kimse kılını kıpırdatmak istemiyor. Çünkü onların tuzu kuru, dönen tekerleri yok. 

Olumlu hiçbir şey yok mu? Var. Gerçekten de umudu diri tutan bir şey var. Kadınlar. Kaptanlar Kulübünün zirvesinde konuşan kadın yöneticiler, sektörün kurtuluşunun kendi ellerinde olduğunu iddia ettiler açık yüreklilikle. Onların da dönen tekerleği olmayabilir, ama onlar, yani kadınlar, hayatın direksiyonunu tutuyorlar. Onlar hepimizi ayakta tutuyor.

Bakın ne diyor birisi, güçlü ve özgüvenli olarak: “Bence kadınlar detaycı, erkekler daha teknik bakıyor. İkisinin de kendine göre güzelliği var. Dünyayı değiştirecek olan erkekler değil, kadınlardır. İş, insanın kendisinde bitiyor. Önce siz kendinize inanın, ‘ben de varım’ deyin. Kadınlara gelin sahaya inin diyorum. Dernekler, meslektaşlar olarak destekleyelim. Desteklersek varlar. TOFED ve TOF söz versin biz kadınlara, seneye burada kadınlar için neler yaptığımızı konuşalım.” Denemeye değmez mi? ■