20.06.2022, 14:40

Şehir ve Ulaşımın Felsefesi ve Akıllanması - 1

Bugün size değerli okuyucularıma somut ulaştırma ve şehirleşme veri ve bilgilerinin yanı sıra kavramsal boyutu, felsefesi ile ilgili tahlillerde bulunmaya çalışacağım.

Türkiye; coğrafi konumu itibariyle tam bir doğal kavşak nitelemesinin içini doldurmaktadır. Yakın zamana kadar politik kültürde bu ‘köprü’ olarak ifade edilmektedir. Bu nitelemelerin sosyal-siyasal kavramsallaştırması ayrı ve önemli bir konu olmakla beraber, kesin olan şudur ki doğal bir yoğunluk ve akış güzergahı olan Türkiye coğrafyasının arz-talep dengesinin iyi yönetilmesi ve yönlendirilmesi, bir toplanma-dağılma noktası olarak yeniden tasarımı, her anlamda iyi bir ulaştırma mühendisliği gerektirmektedir. Türkiye; Dünyanın kültür coğrafyasının merkezinde bir konuma sahip olup, Akdeniz Havzası’nın ve aynı anda birçok beşeri havzanın önemli bir bileşenidir. Coğrafyamız; Kafkasya, Balkanlar, Ortadoğu ,Kuzey Afrika ve İç Asya’nın komşuluğunda ve tamda merkezindedir.

Türkiye, AB’nin güney doğu kanadına yerleşik, komşu ve sınırdaş bir ülkedir. Yine AB, Kuzey Avrupa yolu ile uzak doğuya kesintisiz yollarla bağlanmış durumdadır. AB, Uzak Doğu’dan büyük miktarda mal temin etmektedir. Türkiye ise bu mal akışına alternatif bir güzergah alt yapısı oluşturmalıdır. Bu bakımdan, AB ulaşım sistemi, ülkemiz açısından çok önemlidir. Akdeniz’in dünya ticaret ekseni içindeki tarihi konumu malumdur. AB, batı Avrupa’da karasal ve Akdeniz’de de deniz yolu yoğunluklu bir ulaşım politikası izlemektedir. Yakın tarihlere kadar tüm ticari faaliyetler, Akdeniz geçişli olmuştur. Sanayi devriminden sonra, ticari faaliyetlerin Akdeniz’den, Atlantik ve Pasifik Okyanusları’na kayması, artan yük hacminin ve maliyetinin doğal bir sonucudur. Akdeniz, eski Sovyet ülkeleri, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin ana ulaşım alanıdır.

Tarihi ipek yolu incelendiğinde de karşımıza yine Akdeniz odaklı bir ulaştırma sistemi çıkmaktadır. Antakya, Akdeniz’in doğu ucunda yer almaktadır ve gemilerin ana uğrak limanı olarak binlerce yıl insanlığa hizmet etmiştir. Tarihi ulaştırma koridorları için, Anadolu yarımadasının misyonu çok büyük olmuştur. Avrupa zenginleştikçe ticaret, İtalya eksenine kaymıştır. Esasen, Akdeniz odaklı deniz ticareti bir AB politikasıdır. Kuzeyde Trans- Sibirya üzerinden gelen yükler, Akdeniz’e indirilerek dünyaya iletilmektedir. AB’nin tüm altyapı oluşumları Batı Avrupa ve Akdeniz odaklıdır. Kara ve Demiryolları koridorları incelendiği zaman, AB limanlarının Akdeniz’e açılan birer kapı (gate-way)’ya dönüştükleri görülecektir. Ülkemiz henüz bu oluşuma girememiştir. AB, Anadolu üzerinden yük akışına TRACECA gibi deniz odaklı alternatif çözümler üretmektedir. AB, yeni yaklaşım kararnameleri ile insan ve ürünler, bir ülkeden, diğer bir ülkeye, engellenmeksizin geçebilmektedirler. AB ulaşım politikası amaçlarından bir diğeri ise, ulaşımın sürdürülebilir kalkınma politikaları içine enjekte edilmesidir. AB ulaştırma politikası, tüm stratejik seçenekleri içine alacak şekilde; çevre, sosyal refah, ekonomik büyüme ve vatandaşların can ve mal güvenliği esas alınarak belirlenmiştir. Avrupa’da ulaşım, kuzeyden güneye doğru adeta akmaktadır. AB ulaştırma alt yapıları, Batı Avrupa odaklı gelişirken, Doğu Avrupa Rusya odaklı bir güzergah ile uzak doğuya bağlanmaktadır. Bunun doğal bir sonucu olarak, Doğu Avrupa Birliği ülkelerinin tamamı, Akdeniz havzasına açılmaktadır. İskandinav ülkelerinden başlayan yollar, Ege ve Adriyatik denizlerinden Akdeniz’e ulaşmaktadır. AB’nin Karadeniz politikası, TRACECA ile şekillenmiştir. Bu politika Anadolu’nun doğal köprü özelliğini dışlamaktadır. TRACECA; Orta Asya ulaşım yolunu oldukça kısaltan bir projedir. Bu Proje Karadeniz ve Hazar Denizi odaklı bir Avrasya Bağlantı Projesidir.

Modern süreçle birlikte; teknik imkânların alabildiğine gelişmesine paralel, sadece kavramların dönüşmesine değil aynı zamanda yeni kavramların meydana çıkmasına da şahitlik ettik. Bu çerçevede; bizler teknik imkânların hizmet ve insan odaklı olarak seferber edilmesine paralel, verimliliğin mevcut olanaklar dâhilinde azami ölçülere çekilme gayesine esas alan anlamda ‘akıllı’ kelimesini kullanmaktayız. Akıllı yollar, akıllı binalar, akıllı şehirler ve benzeri kavram yaklaşımlarımız buna birer örnek teşkil etmektedir. Bulunduğumuz yerden, yerkürenin tamamına baktığımızda, içinde bulunduğumuz süreci 100 yıllık, 150 yıllık, 300 yıllık yakın geçmişimizin sorunları, artıları-eksileri, kazançları ve kayıplarıyla beraber oluşturduğu deneyimden hareketle, son 20 yılda gelmiş olduğumuz siyasi süreçle, stratejik bir nokta olarak okumaktayız. Bu ise bize; modernite ile 150 yıllık teknik, felsefi, sosyolojik, ekonomik, kültürel bir yüzleşmeyi hem zorunlu kılmakta ve hem de bir imkân olarak sunmaktadır. Bu anlamda; kapsamlı ve bütüncül bir mevcut durum analizi, GZFT analizi ve Gelecek Projeksiyonu yapmamız gerektiği ve bu çerçevede ilgili, yetkili ve muhatap olan herkese hayati görevler düştüğü ortadadır. Ülkemiz; şehirleşme ve şehirlilik kavramının içini gerek teoride gerekte pratik uzun yıllar boyu tam olarak dolduramamış, bu da her alanda olduğu gibi planlama eksiklikleri ve disiplinler arası koordinasyon kopukluğu gibi sebeplerle birleşerek karmaşık problemlere yol açmıştır. Kültürel ve sosyal düzeyde üretilemeyen çözümler, ekonomik kısıtlarla da birleşince göç olgusu büyük bir ivmeyle ortaya çıkmış ve Cumhuriyet tarihi boyunca 4 ana göç dalgası ortaya çıkmıştır. Bu göç dalgalarının her birinin dönemsel ve karakter olarak kısmi farkları olmasına karşın, geneli itibariyle önce köyden köyün bağlı olduğu kasaba, nahiye, ilçe ve il merkezine, sonraki adımda; il merkezlerinden yöre merkezlerine, sonrasında bölgesel merkezlere, son adım olarak ise İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Mersin, Kocaeli, Konya, Antalya, Samsun ve Manisa gibi merkezlere doğru bir göç yönü ortaya çıkmıştır. Zaman zaman, bu göç olgusu bütün bu belirtilen adımlarla takip edilmeyip, söz gelimi direk köyden İstanbul’a şeklinde gerçekleşmiştir. Bu ise; kimi şehirlerde dengesiz nüfus dağılımı, kimi şehirlerde insansızlaşma gibi sonuçlar vermekte, çeşitli sebeplerle göçte tercih sebebi haline gelen şehir ise bütün bu dalgayı yönetememekte, plansızlık ve entegrasyon eksikliği gibi nedenlerle şehir taşıdığı insan yükü oranında sanayileşme, kültürlenme, şehirleşme ve şehirlilik gerçekleştirememektedir. Geliştirecek olduğumuz yatırım perspektifinde; projelerimizin hizmet esaslı olarak doğru yerde doğru kararın alınması ve uygulanmasına paralel, dengeli nüfus dağılımını gözeten bir çerçevede geliştirilmesi önemlidir. Yeni projeler; mevcut göç olgusunu destekleyici değil, düzenleyici nitelikte olmalıdır. Anadolu’nun birçok iline, geçmiş dönemlerde görülmemiş düzeyde yapılan yatırımlar, insanımızın yaşadığı şehir üzerinde üst düzey hizmet parametrelerine ulaşmasını, iş imkânlarının çeşitlendirilmesini, şehrin potansiyelinin ortaya çıkarılmasını, üretim teşvikini hedeflemektedir. Bu anlamda; yüksek hızlı demiryolları başta olmak üzere yapılan ulaştırma yatırımları şehirlerin birçok alandaki sektörünün kapasitesinin artırımında önemli rol oynamakta ve aynı zamanda altyapı standartlarını yükseltmektedir. Ancak; şehir ve şehirlilik olgusu; sosyal-teknik-ekonomik-kültürel birçok arka plana sahip, daha komplike bir konu olduğu için, yapılan ve yapılacak olan yatırımların niceliğinin yanı sıra niteliğinin düzeyi de stratejik bir konudur. Tabiidir ki; daha uzun yıllar; ülkemizdeki insan hareketleri Batı’daki parametrelerle kıyas edilmeyecek düzeyde kendi gerçekliğini oluşturmaya devam edecektir. Ancak bu süreçte; ülkemizin ekonomik, sosyal, kültürel projeksiyonlar dâhilinde, dünyada örneklerin etraflıca incelenmesi, ekonomik ve sosyal sorunları çözülmesi ya da asgariye indirilmesi çerçevesinde ‘şehir, şehirleşme ve şehirlilik’ olgu ve algımızın inşası zorunludur. Zira bugün Tahran, Kahire, Şam, Beyrut veya herhangi bir Doğu Avrupa şehrine baktığımızda her ne kadar küresel sisteme adapte olmaya başlasalar dahi, şehirlerin taşımış olduğu karakterle, Dünyanın herhangi bir yöresinde yaşayan insana kendine has bir çağrışım yaptığı ortadadır. Ancak bugün; İstanbul’un herhangi bir ilçesinden alınan bir kesitle yerli veya yabancı bir karakter okuması yapmak mümkün olmayacaktır. Bu anlamda; Anadolu’nun da herhangi bir büyükçe şehrine yapılan avm, gökdelen veya benzeri bir yapılaşma uygulamasıyla şehrin kalkınması modeli çökmüştür. Yapacağımız her yatırım; şehrin bütün parametreleri göz önünde tutularak, şehrin birden fazla problemine çözüm getirici nitelikte olmak durumundadır. Dolayısıyla; şehir ve şehirlilik algısını, ilgili, yetkili ve uzman herkesin katılımıyla yapılacak kapsamlı çalışmalar dâhilinde özgün bir şekilde tasarlamak ve bunu teknik imkânlarla birleştirerek altyapı, hizmet ve işletim ekseninde azami ölçülere çıkarmak dâhilinde önümüzü daha net görmek mümkün olabilecektir diye düşünmekteyiz. Şehirleşme; tarihi kronolojisi paralelinde alabildiğine eskiye giden, her çağda da tanımını ‘yenileyen, güncelleyen, geliştiren’ bir kavramsallaştırmaya sahip olup, ulaştırma sistemleri ile de kopmaz ve karşılıklı sürekli birbirini etkileyen bir bağlama sahiptir.

Yorumlar (0)
banner116
banner117
5
kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 17 47
2. Fenerbahçe 17 39
3. Samsunspor 17 33
4. Eyüpspor 18 30
5. Göztepe 17 28
6. Beşiktaş 17 27
7. Başakşehir 17 26
8. Gaziantep FK 17 22
9. Kasımpasa 17 21
10. Alanyaspor 17 21
11. Rizespor 17 21
12. Antalyaspor 17 21
13. Konyaspor 17 20
14. Trabzonspor 17 19
15. Sivasspor 17 19
16. Kayserispor 17 16
17. Bodrumspor 17 15
18. Hatayspor 17 9
19. A.Demirspor 17 5
Takımlar O P
1. Kocaelispor 18 38
2. Bandırmaspor 19 34
3. Karagümrük 18 31
4. Erzurumspor 18 30
5. İstanbulspor 18 27
6. Ankaragücü 18 27
7. Keçiörengücü 18 27
8. Pendikspor 19 27
9. Amed Sportif 18 26
10. Ahlatçı Çorum FK 18 26
11. Manisa FK 18 26
12. Boluspor 18 25
13. Igdir FK 18 25
14. Gençlerbirliği 18 24
15. Ümraniye 18 23
16. Esenler Erokspor 18 22
17. Şanlıurfaspor 18 22
18. Sakaryaspor 18 22
19. Adanaspor 18 15
20. Yeni Malatyaspor 18 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 19 46
2. Arsenal 20 40
3. Nottingham Forest 20 40
4. Chelsea 20 36
5. Newcastle 20 35
6. M.City 20 34
7. Bournemouth 20 33
8. Aston Villa 20 32
9. Fulham 20 30
10. Brighton 20 28
11. Brentford 20 27
12. Tottenham 20 24
13. M. United 20 23
14. West Ham United 20 23
15. Crystal Palace 20 21
16. Everton 19 17
17. Wolves 20 16
18. Ipswich Town 20 16
19. Leicester City 20 14
20. Southampton 20 6
Takımlar O P
1. Real Madrid 19 43
2. Atletico Madrid 18 41
3. Barcelona 19 38
4. Athletic Bilbao 19 36
5. Villarreal 18 30
6. Mallorca 19 30
7. Real Sociedad 18 25
8. Girona 18 25
9. Real Betis 18 25
10. Osasuna 18 25
11. Celta Vigo 18 24
12. Rayo Vallecano 18 22
13. Las Palmas 18 22
14. Sevilla 18 22
15. Leganes 18 18
16. Deportivo Alaves 18 17
17. Getafe 18 16
18. Espanyol 18 15
19. Valencia 18 12
20. Real Valladolid 18 12