TOFED'in 19 maddeyle iş planı

Mart ayından bu yana yapamadığımız TOFED Merkez Yürütme Kurulu toplantısını geçen hafta gerçekleştirdik. Bu yüzden de gündem o kadar yoğundu ki bundan sonra her ayın ilk Salı günü toplantı yapma kararı aldık. Mart ve Temmuz sürecinde yaptığımız çalışmaları değerlendirdik. Ticari birimlerimiz raporlarını sundular. Shell Projesi ve Avcılar Terminali ve işleyişleri ile ilgili değerlendirmeler yapıldı. TOFED  Örgütlenme Komisyonu Başkanı Sayın Musa Çaktır, yürütülen çalışmaların yanı sıra hedefleri aktardı. Şu anda TOFED bünyesinde 85 dernek var. Bunu yıl sonuna kadar 100’e çıkarmayı hedefliyoruz. 4 bölgesel toplantı yapma kararı aldık. Bölgesel toplantılarda sektörün sorunları masaya yatırılacak.  

Toplantıdaki ana gündem maddelerimizden birisi de İstanbul Otogarı’nın yerinde kalması konusuydu. 19 maddelik bir çalışma planı oluşturduk. İmza kampanyaları, sempozyumlar düzenleyerek bu talebimizde ne kadar haklı olduğumuzu kamuya anlatacağız. Bu talebin iletilmesinde TOBB ve İTO’nun da bize katkı sağlamalarını isteyeceğiz. Belediyeler, otogarları şehrin dışına çıkarmak isterken, sektör mensuplarımız da hem ulaşım aksının temel bir unsuru olduğumuz için hem de maliyetler açısından şehrin içinde kalmak istiyor. Şehrin dışına gitmek, hem yeni terminaller açmak hem servis maliyetlerini artırmaktan başka bir işe yaramıyor.   

Sektör bir mucize yarattı  

Ayrıca otogarın yeri ile sürekli dedikoduların yapılması da bu sektör mensuplarının hiç de hak ettiği bir durum değil. Oysa bu sektör kendi arasında şirket kurmuş ve İstanbul Otogarı’nı yapmıştır. Belediye bize sadece yer vermiştir ve otogar olmayacak yerde mucize yaratmış; ilk etapta 25 milyon dolar olarak planlanan otogar o zamanki yanlış yer seçimi nedeniyle 144 milyon dolara tamamlanmıştır.  Şimdi ise İstanbul Otogarı’nın 25 yıllık yap-işlet-devret sözleşmesinin bitiminde taşınması gündeme getirilmiş durumda. Genel Sekreterlik olarak İstanbul Otogarı’nın yerinde kalmasına yönelik bir iş planı hazırlandı ve oybirliği ile kabul edildi. Bundan sonraki süreçte sektör ele ele verip firmasıyla, sivil toplum örgütleriyle kamuya bunu anlatmalı.  Yolcu taşımacılarını kamu nezdinde güçlü kılacak yapılanmanın ilk adımını TOBB Karayolu Yolcu Taşımacılığı Sektör Meclisi’nde atmıştık, ama arkası gelmedi. Neden, çünkü herkes kendi kurduğu derneğe firmaya göre bir dünya yaratmış, herkesin kafasına göre bir STK modeli var. 

Hepsi bir boşluğu dolduruyor  

Bizim dışımızda bir kuruluş varsa, bu ihtiyaçtan kaynaklanmıştır. Her STK'nın kuruluşu bir soruna dayanmaktadır. Sektörümüzde Kaptanlar Kulübü diye bir oluşum var. Demek ki orada da bir örgütlenme ihtiyacı doğmuş ki kurulmuş. Biz tırcılar ve kamyoncular gibi değiliz. Karayolu yolcu taşımacılığı denildiğinde bir sürü alt kategorisi var. Bunların acenteleri var. Yetmiyor, hatlı minibüsçüler var, halk otobüsleri var. Kısa mesafe taşıyan öğrenci servisleri var. Hepsi yolcu taşıyor. Ulaştırma Bakanlığı  yolcu taşımacılığı yapmıyor ama Karayolu Taşıma Yönetmeliği yapıyor.   

Bir sürü örgüt var, en yetkilisi budur diyemiyorsun. Her birisi bir boşluğu dolduruyor. Hal böyleyse, bütün boşlukları hepsinin ortak bir platformu doldurur. İşte biz de bunun adımını atmıştık. TOFED olarak hükümete gittiğimizde başka, hep beraber gittiğimizde başka. Bakanlıkta beraber görünmemiz bile birçok sorunun çözümünü hızlandırıyor. Biz bir talepte bulunurken, acaba bu konuda diğer sivil toplum örgütü ne istiyor diye düşünüyor. Bu derneklerin hepsi kurulsun ancak bazı noktalarda işbirliği yapalım. Temel konularda kararlar alınırken, bu platform dikkate alınsın ve onun da karar vermesi istensin.  

Ağustos ayının gündemi  

Şimdi Ağustos ayının ilk toplantısında bu platforma tekrar hayat vermek için görüşlerimizi sunacağız. Ancak bir gündem maddesi ücretsiz servislerin kaldırılması olacak. ■