02.03.2023, 15:28

Nesini söyleyim canım efendim...

“Nesini söyleyim canım efendim / gayrı düzen tutmaz telimiz bizim / arzuhal eylesem deftere sığmaz / omuzdan kesilmiş kolumuz bizim…”

Hepimizin bildiği, zaman zaman da mırıldandığı, 1835-1922 yılları arasında yaşamış Âşık Serdari’nin türküsüdür bu. Türkülerin bunca uzun ömürlü olmasının nedeni sözlerindeki mesajın her koşula uymasıdır. Yoksulluk ve aşırı yüksek vergilerden yakınan bu türkü, bugün en tam da yaşanan depreme yönelik anlam kazanmış durumda. Bir sistem hatası, silsile yoluyla tepeden tırnağa sorumluluğu olanların kendisini kurtardığı, ama halkın yıkıntılar altında kaldığının dile getirilmesi. Sizce de öyle değil mi?

Japonya da deprem ülkesi…

Türkiye ile Japonya’nın ortak bir yanı da iki ülkenin deprem kuşağında yer alması. Depreme karşı yapılması gerekenleri hayata geçirip geçirmemek sonucu belirliyor. Kaldı ki, Japonya’da çok daha yüksek binalar var, bitişik nizam yapıların yoğunluğu ise topraklarının azlığından… Peki, bizde öyle mi? Türkiye deprem ülkesi olmaktan önce afet ülkesi, buna da bağlı olarak sıkıntısı çok yüksek.

Ne demek afet ülkesi?

Depremin nerede olacağı bilinse de ne zaman olacağı bilinemiyor. Şiddeti, etki gücü, yıkıcılığı da belirlenebiliyor. Ancak bizim ülkemizde “atın ölümü arpadan olsun” mantığı güdüldüğü için önlem alınmıyor, alınamıyor.
İki katlı ev yaptıran, siyasal iktidarların imar affı çıkaracağını bildiği için üzerine beş kat daha ekliyor. Temeli yeterince güçlü olmayan o “gündüzkondu”, dokunsanız yıkılıyor. “Ben hatalıyım, yanlış yaptım” demek yerine, “Allah’ın hikmeti” deyip sorumluluğu Allah’a yıkmak en kolayı… Nasıl olsa hesap sormuyor. Peki, devlet ve yöneticileri, yani siyasi iktidarlar hesap soruyor mu? Niye sorsun, onlar da “Allah’a yıkıyor suçu ve sorumluları Allah’a havale ediyor. Sonra da çok daha şiddetli deprem sonrasında Japonya’da ölen 5-6 kişi oluyor, o da yanlışlıkla…

Zemin etüdü…

Yasaya göre, bir adada (biliyorsunuz, dört tarafı yolla çevrili parsellere ada deniyor), bir bina için yapılan zemin etüdü (onu da büyük olasılıkla rüşvet verip kağıt imzalatarak alıyorlardır mutlaka) bir sonraki bina için kopyalanıp dosyaya konuyor. 6 Şubat’taki deprem fırtınası gösterdi ki, bırakın 100-150 metre arayla zemin etüdü yapılmasını, mikro düzeyde, bir bina için en az 4 hatta 6 uygulama yapılmalı. 

Geçtim, deniz kumunu, az harç kullanmayı, ince veya yetersiz demiri… Bırakın omuzdan kesilen kolumuzu, bedenimiz tırpanlanmış. 150-1200 yılda iyiye gitmemiz gerekirken daha da kötü olmuşuz. Avrupa Birliği’nden 20 kat fazla müteahhidimizin olduğunu bildiriyor ajanslar. Yolcu taşımacılığının bile kuralları var da, müteahhitliğin yok. Yazık!

Ahlak da kalmamış…

Bütün gazeteler, televizyonlar, radyolar fay hatlarının haritalarını yayınlıyor günlerdir. Bu yazıyı yazarken, en güvenli yerler olarak gösterilen Bor’da, Konya Ereğli’de deprem olduğu haberi geldi. Demek ki her şeyi bir yana bırakıp (hem zaten yetmedi mi, kazandığınız onca para, yedi sülalenizi zengin ettiniz sabi sübyanın canı üzerinden) zemininin sağlamlığını da kontrol ederek, hiçbir malzemeden çalmadan, tüm denetimlerin yerinde ge gerçekten yapılmasını sağlayarak yapmalıyız içinde güvenle yaşayacağımız binaları.

Şehirleri taşımak gerek…

İçimde bir acı var… Van depreminden sonra, şehrin taşınacağı için merkezde bir daha yapı izni verilmeyeceği dillendirilmişti. İki yıl sonra gittiğim şehir yine yerindeydi ve onlarca bina yapılmıştı. Siz benden iyi biliyorsunuz ki, “iyi saatte olsunlar” devreye girmiş, kimi nepotizm (akraba kayırmacılığı), kimi rüşvet, kimi çıkar nedeniyle yapı izni almış… Sonrakiler de emsal gösterince, değişen bir şey olmamış. Bir de daracık sokakların üzerinde alabildiğine yüksek binalar yapılınca güneş ışığının bile giremediği beton ormanı çıkmış ortaya. 

Korkum o ki, 6 Şubat depreminden sonra 11 kentte de benzer bir durumun olması… Korkarım gerçekleşiyor da, çünkü ölenlerin cesetleri toplanmadan, daha enkaz kaldırılmadan yeni inşaat için kazma vurulmuş bile. 

Yine Serdari ile kapatalım…

“Çok dilek diledim kabul olmadı / Şu yalan dünyada yüzüm gülmedi / Hiç kimseye emniyetim kalmadı / Açılmadan soldu gülümüz bizim”. ■

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 16 44
2. Fenerbahçe 16 36
3. Samsunspor 16 30
4. Göztepe 16 28
5. Eyüpspor 17 27
6. Beşiktaş 16 26
7. Başakşehir 15 22
8. Gaziantep FK 16 21
9. Antalyaspor 16 21
10. Konyaspor 16 20
11. Rizespor 16 20
12. Trabzonspor 16 19
13. Kasımpasa 15 19
14. Sivasspor 17 19
15. Alanyaspor 16 18
16. Kayserispor 16 15
17. Bodrumspor 16 14
18. Hatayspor 15 9
19. A.Demirspor 15 5
Takımlar O P
1. Kocaelispor 17 35
2. Bandırmaspor 17 33
3. Karagümrük 17 31
4. Erzurumspor 17 29
5. Keçiörengücü 17 27
6. Igdir FK 17 25
7. Ahlatçı Çorum FK 17 25
8. İstanbulspor 17 24
9. Ankaragücü 17 24
10. Manisa FK 17 23
11. Pendikspor 17 23
12. Gençlerbirliği 16 23
13. Esenler Erokspor 17 22
14. Ümraniye 16 22
15. Boluspor 17 22
16. Amed Sportif 16 22
17. Şanlıurfaspor 17 21
18. Sakaryaspor 17 21
19. Adanaspor 16 11
20. Yeni Malatyaspor 17 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 16 39
2. Chelsea 17 35
3. Arsenal 17 33
4. Nottingham Forest 17 31
5. Bournemouth 17 28
6. Aston Villa 17 28
7. M.City 17 27
8. Newcastle 17 26
9. Fulham 17 25
10. Brighton 17 25
11. Tottenham 17 23
12. Brentford 17 23
13. M. United 17 22
14. West Ham United 17 20
15. Everton 16 16
16. Crystal Palace 17 16
17. Leicester City 17 14
18. Wolves 17 12
19. Ipswich Town 17 12
20. Southampton 17 6
Takımlar O P
1. Atletico Madrid 18 41
2. Real Madrid 18 40
3. Barcelona 19 38
4. Athletic Bilbao 19 36
5. Villarreal 18 30
6. Mallorca 19 30
7. Real Sociedad 18 25
8. Girona 18 25
9. Real Betis 18 25
10. Osasuna 18 25
11. Celta Vigo 18 24
12. Rayo Vallecano 18 22
13. Las Palmas 18 22
14. Sevilla 18 22
15. Leganes 18 18
16. Deportivo Alaves 18 17
17. Getafe 18 16
18. Espanyol 18 15
19. Valencia 17 12
20. Real Valladolid 18 12