23.04.2023, 13:28

Şehir ve Ulaşımın Felsefesi ve Akıllanması - 15

İstanbul başta olmak üzere şehirlerimiz; Osmanlı Selçuklu ve daha öncesinden bu yana, Camii figüründen avlu tasarımına, halkın toplanma yeri anlayışından sokak dizaynına (çıkmaz sokaklar), evlerin cephe oluşumundan kapılarımızın tasarımına, şehir planlamasının engebeli ve düz arazide yayılış şeklinden topografyayla bütünleşme tarzına kadar ‘incelikli bir dili ve tasavvuru’ ortaya koymaktadır. Öyle ki; kapılarımız başlı başına birer sanat eserini meydana getirirken, kitlelerin toplandığı ortamlar meydanlar değil çınaraltılar olarak kendini göstermiştir. Meydanlar; geneli itibariyle Batıda güneşin az olduğu iklimlerde halkın güneşi en doğrudan alabileceği (güneşleneceği, ısınacağı) alanlar mantalitesine dayanır. Bu anlamda; bizdeki çınaraltıların işlevi daha farklıdır. Mühendislik kelimesi bizde ‘hendese: yer’ kökenli olup, yeryüzünün geometrisinin ilmini ifade ederken, Batıda mühendis kelimemizin karşılığı ‘engineer’ olup ‘engine’ kök kelimesindendir ve ‘balans, cihaz ve en nihayetinde ‘motorize’ kelimesi ile açımlanır. Bütün bu bağlamda; aslında yeryüzü ile barışık, onunla savaşmayan, ondan hâsıl olan bir tekniği ifade eden, doğayla rekabet etmeyen ama onla uyum (insicam, harmoni) içerisinde bir imarı ifade eden bir sürecin ortaya konuşudur. Hal böyle iken; bizde camii ve benzeri yapılardaki genel ‘kubbeli’ tasarımında, yer altı, yeryüzü (ru-i zemin) ve gök arasında bir uyuma (ulaşıma) temellenmiş bir düşüncenin(dilin) ürünü olduğunu söyleyebiliriz ki, bu şekilde üç düzlem arasında bütünleşik bir yapının göğe ulaşan aşkınlığıyla tamamlandığını okuyabiliriz. Günümüz modern yapılarının, özellikle, salt betonarme gökdelen tasarımlarının, gerçek anlamda ‘göğü delen’ ‘yerle barışık olmayan’ ve ‘doğa ile rekabet halinde’ bir dile sahip olduğunu söyleyebiliriz. Hâlbuki bütün bunların yanı sıra, günümüz modern Batılı kentlerin birçoğunda, yeşil ile barışık ‘çok katlı’ alternatif yapı tasarımlarının varlığı da bir gerçekliktir. Bütün bunlar; şehircilik-ulaşım-mimarinin birbirini olumlu-olumsuz anlamda sürekli besleyen süreçler olduğunu ve ancak geçmiş-bugün-gelecek, ulaşım-planlama-şehircilik, akademi-piyasa, teori-uygulama vb. hususlarda entegrist bir yaklaşımın bizim ‘sürdürülebilirlik kavramı’ mızı şekillendirmemizde bizleri perspektif sahibi yapabileceğini ifade etmeliyiz. Dolayısıyla –her işi yaparım- mantığından uzak bir şekilde ve bununla beraber, gerçek zanaatkârların-tasarımcıların-reformistlerin Mimar Sinan örneğinde olduğu gibi, iyi bir mimar, iyi bir mühendis, iyi bir sosyal gözlemci, iyi bir matematikçi ve iyi bir aksiyoner zirve kişilikler olduğunu hatırlardan çıkarmamalıyız.

Sonuç olarak; İstanbul’da ulaşım değerlerine bakıldığında; özellikle son yıllarda Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH)’nın da artışıyla birlikte araba sahipliği oranlarının katlanarak arttığı görülmektedir. Bu çerçevede; yapılan karayolu yatırımları tek başına yeterli olmamakta, uzun yıllarda, planlama-entegrasyon eksikleri ve bunlardan kaynaklı Ulaşım Ana Planı-İmar Planı eşgüdümsüzlükleri ile trafik tıkanıklığı sorununun etkin bir şekilde önüne geçilememektedir. Son yıllarda; gerçekleştirilen yerel yönetimler reform süreci ile birlikte şehirlerin daha etkin bir şekilde yönetimi amaçlanmakta, bu bağlamda büyükşehir belediyesi sayısı 30’un üzerine çıkmakta olup, büyükşehirlerin yetki ve sorumluluk alanları sadece merkez ilçeleri değil bütün il sınırlarını kapsamaktadır. Bu anlamda; gerek şehircilik ve gerekse de ulaştırma alanlarındaki yatırımların niceliksel olarak artışının yanı sıra niteliksel olarak artışı da hayati bir öneme sahip olmaktadır. Ülkemizdeki (özellikle İstanbul) otomobil sahipliği oranları hızla üst seviyelere ulaşmış olup halen, kapitalist sistemin başkentleri konumunda olan kimi Batılı şehirlerin net bir şekilde gerisindedir. Ancak; kapitalist sistem içerisinde var olan ve kendini tanımlayan bu şehirlerin, hali hazırda kendi iç dengeleri (üretim-tüketim) üzerine kurulu bir yapıları vardır. Dolayısıyla, her geçen gün küresel sistem içerisindeki yerini tahkim eden ülkemiz ve bölgemiz şehirlerinde, bunun yan etkilerinin çok daha derinlikli olarak ölçülmesi gerekmektedir.

Devam edecek...

Hepinize sağlıklı huzurlu mutlu başarılı güvenli günler dilerim.

Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 41
2. Fenerbahçe 16 36
3. Samsunspor 16 30
4. Eyüpspor 17 27
5. Göztepe 15 25
6. Beşiktaş 15 25
7. Başakşehir 15 22
8. Antalyaspor 15 21
9. Konyaspor 16 20
10. Rizespor 15 20
11. Kasımpasa 15 19
12. Sivasspor 17 19
13. Gaziantep FK 15 18
14. Alanyaspor 15 17
15. Trabzonspor 15 16
16. Kayserispor 15 15
17. Bodrumspor 15 14
18. Hatayspor 15 9
19. A.Demirspor 15 5
Takımlar O P
1. Bandırmaspor 16 32
2. Kocaelispor 16 32
3. Erzurumspor 17 29
4. Karagümrük 16 28
5. Keçiörengücü 16 27
6. Igdir FK 17 25
7. Ahlatçı Çorum FK 16 24
8. İstanbulspor 16 23
9. Ankaragücü 16 23
10. Manisa FK 17 23
11. Gençlerbirliği 16 23
12. Boluspor 16 22
13. Ümraniye 16 22
14. Pendikspor 16 22
15. Amed Sportif 16 22
16. Esenler Erokspor 16 21
17. Şanlıurfaspor 17 21
18. Sakaryaspor 17 21
19. Adanaspor 16 11
20. Yeni Malatyaspor 17 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 15 36
2. Chelsea 16 34
3. Arsenal 16 30
4. Nottingham Forest 17 29
5. Aston Villa 17 28
6. M.City 17 27
7. Newcastle 17 26
8. Bournemouth 16 25
9. Brighton 17 25
10. Brentford 17 24
11. Fulham 16 24
12. Tottenham 16 23
13. M. United 16 22
14. West Ham United 17 20
15. Crystal Palace 16 16
16. Everton 15 15
17. Leicester City 16 14
18. Ipswich Town 17 12
19. Wolves 16 9
20. Southampton 16 5
Takımlar O P
1. Barcelona 18 38
2. Atletico Madrid 17 38
3. Real Madrid 17 37
4. Athletic Bilbao 18 33
5. Mallorca 19 30
6. Villarreal 17 27
7. Real Sociedad 18 26
8. Girona 18 25
9. Osasuna 17 25
10. Real Betis 17 24
11. Celta Vigo 18 22
12. Sevilla 17 22
13. Rayo Vallecano 17 21
14. Las Palmas 17 19
15. Leganes 17 18
16. Getafe 18 16
17. Deportivo Alaves 17 16
18. Espanyol 17 15
19. Real Valladolid 18 12
20. Valencia 16 11