23.11.2015, 16:07

Şehirleşme, İstanbul ve Ulaştırma Sisteminde Türel Dağılım - 1

Bu kez siz değerli okuyucularımla; şehirleşme süreci, şehir olgusu ile ilgili paylaşımlarda bulunacağım. Ulaştırmanın gelişimi ve ülkemizde ulaştırma sisteminin mevcut durumunu, türel dağılım ve entegrasyon üzerinden aktarmaya çalışacağım. Bu çerçevede demiryolu ve denizyolu ulaştırma türlerinin mevcut durumuna eğilerek, İstanbul özelinde yapılması gerekenler üzerinden bir değerlendirme sunacağım.

Daha önce de ifade ettiğimiz üzere; şehir, şehirleşme, şehirlilik gibi olgular üzerinde durulması gereken ve kavramsallaştırmasından dünyadaki, bölgedeki ve Türkiye’deki gelişim sürecine kadar derinlikli bir şekilde ele alınması gereken bir konu bütününü ifade etmektedir. Zira bu olgular, insanlık tarihinin başlangıcından itibaren, insan hareketlerinin ve sosyal gelişimlerin merkezinde olan bir alanı teşkil etmektedir. Bununla beraber; bu kavramların ifade edilişinden yeryüzünden formlarına kadar oldukça farklılaşabilen bir çerçeveye oturduğu açıktır. Öyle ki; Doğu-Orta Kuzey Afrika’nın Mogadişu, Timbuktu, Mombasa, Nairobi, Kinsaşa gibi şehirleri, modern öncesi dönemin en ‘medeni’ olarak ifade edilebileceği bir geçmişi içinde barındırmakta fakat modern dönemde aynı zamanda kaotik bir şehir yapısına sahip olmaktadır. Söz gelimi, İspanya’nın Endülüs Çağında yeryüzünün merkezi konumunda olan Kurtuba (Cordoba), Sevil (Sevilla), Gırnata (Grenada), Madrid, Mürsiyye (Murcia), Toledo gibi şehirleri, modern dönemde Rönesans karakterini en orijinal şekilde yansıtmasından da fazla köklü bir medeni(yet) tasavvurunu da en güçlü şekilde ortaya koymaktadır. Bu çerçevede, kıtanın iki ucunda yer alan Lizbon (Portekiz) ve İstanbul şehirlerinin birbirine benzer önemli yönleri bulunmakta olup, Kuzey Afrika’nın sahil şeridi şehirleri de Osmanlı Çağının Akdeniz Anadolu’su şehirleriyle ortaklıklara sahiptir. 

Uygarlıkların ışığında…
Latin Amerika’da Arjantin, Brezilya, Şili, Peru gibi ülkelerin şehir yapıları Endülüs bakiyesinden ve Katolisiszm’den izler taşımaktadır. Anadolu’da şehir kültürü -bilinen anlamda- Hititler, Frigler, Lidyalılar, Sümerler’e kadar uzanmakta olup, özellikle Karasal Anadolu’daki şehirleşmede Hititler’in varlığı görülmektedir. Takibinde; Anadolu’da -kültür ve dil olarak- Grek egemenliğinin olduğu Bizans Çağında, eski tarihlerden o döneme aktarılan şehir yapılarının yok olmaya yüz tuttuğu, Anadolu’da özellikle yer yer Ege, Akdeniz ve Karadeniz’de koloni şehirleşme örneklerinin görüldüğü bilinmektedir. Bu dönemde Bizans-Pers çekişmesi kaynaklı olarak Doğu Anadolu, Ortadoğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’de, mutlak hakimiyetin olmadığı ve çatışma sahalarının olduğu ve dolayısıyla kale şehirlerin bulunduğu bir ortam mevcuttur. Anadolu’da Selçuklu Çağının başlangıcı, siyasi-kültürel-ekonomik birliğin satıh boyunca sağlanmasını ifade etmektedir. Dolayısıyla, Selçuki Dönemde Orta Anadolu, Ortadoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve İç Batı Anadolu boyunca karasal satıhta, Sivas, Erzurum, Erzincan, Konya, Kayseri, Kars, Manisa, Kırşehir, Karaman, Malatya, Ahlat, Adilcevaz, Aydın gibi şehirler kendine has ve bütünlüklü karakteriyle kurulmuş ve belirgin bir rol oynamaya başlamıştır. 

Osmanlı Çağı…
Osmanlı Çağında ise; medeniyetin kimliğini yoğunluklu olarak verdiği ve eserlerini bıraktığı şehirler; Bursa, Edirne, Balıkesir, Aydın, Denizli, Kastamonu, İstanbul, Kocaeli, Bilecik, Kütahya ile Balkanlarda, Üsküp, Kalkandelen (Tetova), Ohri, Selanik, Manastır, Şumnu, Razgrad, Plevne, Filibe, Gümülcine, Dimetoka, Prizren, Priştina, Tiran, Elbasan, Berat, İşkodra, Yenipazar (Novipazar), Saraybosna, Belgrad, Sofya olarak öne çıkmaktadır. Ancak Osmanlı Çağının yükselişi, Osmanlı şehir ve kültür algısının, Anadolu, Balkanlar, Rumeli, Kafkaslar, Bilad-ı Şam (Suriye, Ürdün, Lübnan, Filistin), Irak, Hicaz, Karadeniz’in kuzeyi ile Kuzey ve Orta Afrika olmak üzere bütün bir coğrafyada hissedilmesini beraberinde getirmiştir. Modern dönemle birlikte; birçok kavramda ve içerikte olduğu gibi ‘şehirleşme’ olgusunda da en azından algı bazında köklü dönüşümlerin gerçekleştiğine şahitlik ettik. Ancak bu; problemlerin kökten çözümü yerine, birçok sorunsalı ve sorgulamaları da beraberinde getirdi. Post modern süreç ise; birçok olgu ve olaya yeni tanımlar ve içerikler getirmek yerine, modern dönemde oluşan kimi kavramsal sorunsallara daha geniş bir hareket alanı açtı. Ama bu kavramsal sorunsalların, hareket kabiliyetinin artmasına paralel, çözümlere bütünüyle mümbit bir zemin açıldığı anlamına da henüz gelmemektedir.

Günümüze gelindiğinde…
Modern süreçle birlikte; teknik imkanların alabildiğine gelişmesine paralel, sadece kavramların dönüşmesine değil aynı zamanda yeni kavramların meydana çıkmasına da şahitlik ettik. Bu çerçevede; bizler teknik imkanların hizmet ve insan odaklı olarak seferber edilmesine paralel, verimliliğin mevcut olanaklar dahilinde azami ölçülere çekilme gayesine esas alan anlamda ‘akıllı’ kelimesini kullanmaktayız. Akıllı yollar, akıllı binalar, akıllı şehirler ve benzeri kavram yaklaşımlarımız buna birer örnek teşkil etmektedir. Bulunduğumuz yerden, yerkürenin tamamına baktığımızda, içinde bulunduğumuz süreci 100 yıllık, 150 yıllık, 300 yıllık yakın geçmişimizin sorunları, artıları-eksileri, kazançları ve kayıplarıyla beraber oluşturduğu deneyimden hareketle, son 20 yılda gelmiş olduğumuz siyasi süreçle, stratejik bir nokta olarak okumaktayız. Bu ise bize; modernite ile 150 yıllık teknik, felsefi, sosyolojik, ekonomik, kültürel bir yüzleşmeyi hem zorunlu kılmakta ve hem de bir imkan olarak sunmaktadır. Bu anlamda; kapsamlı ve bütüncül bir mevcut durum analizi, GZFT analizi ve Gelecek Projeksiyonu yapmamız gerektiği ve bu çerçevede ilgili, yetkili ve muhatap olan herkese hayati görevler düştüğü ortadadır. Ülkemiz; şehirleşme ve şehirlilik kavramının içini gerek teoride gerekte pratik uzun yıllar boyu tam olarak dolduramamış, bu da her alanda olduğu gibi planlama eksiklikleri ve disiplinler arası koordinasyon kopukluğu gibi sebeplerle birleşerek karmaşık problemlere yol açmıştır. 

Göç dalgaları…
Kültürel ve sosyal düzeyde üretilemeyen çözümler, ekonomik kısıtlarla da birleşince göç olgusu büyük bir ivmeyle ortaya çıkmış ve Cumhuriyet tarihi boyunca 4 ana göç dalgası ortaya çıkmıştır. Bu göç dalgalarının her birinin dönemsel ve karakter olarak kısmi farkları olmasına karşın, geneli itibariyle önce köyden köyün bağlı olduğu kasaba, nahiye, ilçe ve il merkezine, sonraki adımda; il merkezlerinden yöre merkezlerine, sonrasında bölgesel merkezlere, son adım olarak ise İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Mersin, Kocaeli, Konya, Antalya, Samsun ve Manisa gibi merkezlere doğru bir göç yönü ortaya çıkmıştır. Zaman zaman, bu göç olgusu bütün bu belirtilen adımlarla takip edilmeyip, söz gelimi direk köyden İstanbul’a şeklinde gerçekleşmiştir. Bu ise; kimi şehirlerde dengesiz nüfus dağılımı, kimi şehirlerde insansızlaşma gibi sonuçlar vermekte, çeşitli sebeplerle göçte tercih sebebi haline gelen şehir ise bütün bu dalgayı yönetememekte, plansızlık ve entegrasyon eksikliği gibi nedenlerle şehir taşıdığı insan yükü oranında sanayileşme, kültürlenme, şehirleşme ve şehirlilik gerçekleştirememektedir.
Hepinize sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı bir hafta dilerim.
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 11 31
2. Fenerbahçe 11 26
3. Samsunspor 12 25
4. Eyüpspor 12 22
5. Beşiktaş 11 21
6. Göztepe 11 18
7. Sivasspor 12 17
8. Başakşehir 11 16
9. Kasımpasa 12 14
10. Konyaspor 12 14
11. Antalyaspor 12 14
12. Rizespor 11 13
13. Trabzonspor 11 12
14. Gaziantep FK 11 12
15. Kayserispor 11 12
16. Bodrumspor 12 11
17. Alanyaspor 11 10
18. Hatayspor 11 6
19. A.Demirspor 11 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 12 25
2. Bandırmaspor 12 24
3. Erzurumspor 12 22
4. Karagümrük 12 21
5. Igdir FK 12 21
6. Ankaragücü 12 19
7. Ahlatçı Çorum FK 12 19
8. Boluspor 12 18
9. Şanlıurfaspor 12 18
10. Manisa FK 12 17
11. Esenler Erokspor 12 17
12. Ümraniye 12 17
13. Pendikspor 12 17
14. Keçiörengücü 12 15
15. Gençlerbirliği 12 15
16. İstanbulspor 12 14
17. Amed Sportif 12 14
18. Sakaryaspor 12 13
19. Adanaspor 12 7
20. Yeni Malatyaspor 12 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 11 28
2. M.City 11 23
3. Chelsea 11 19
4. Arsenal 11 19
5. Nottingham Forest 11 19
6. Brighton 11 19
7. Fulham 11 18
8. Newcastle 11 18
9. Aston Villa 11 18
10. Tottenham 11 16
11. Brentford 11 16
12. Bournemouth 11 15
13. M. United 11 15
14. West Ham United 11 12
15. Leicester City 11 10
16. Everton 11 10
17. Ipswich Town 11 8
18. Crystal Palace 11 7
19. Wolves 11 6
20. Southampton 11 4
Takımlar O P
1. Barcelona 13 33
2. Real Madrid 12 27
3. Atletico Madrid 13 26
4. Villarreal 12 24
5. Osasuna 13 21
6. Athletic Bilbao 13 20
7. Real Betis 13 20
8. Real Sociedad 13 18
9. Mallorca 13 18
10. Girona 13 18
11. Celta Vigo 13 17
12. Rayo Vallecano 12 16
13. Sevilla 13 15
14. Leganes 13 14
15. Deportivo Alaves 13 13
16. Las Palmas 13 12
17. Getafe 13 10
18. Espanyol 12 10
19. Real Valladolid 13 9
20. Valencia 11 7