Ülkemizde ve dünyada artan terör olayları, önleyici çabaların yoğunlaşmasını da beraberinde getiriyor. Bundan yolcu ve yük taşımacılığı da etkileniyor. Konuya ilişkin politikalarda esas alınması hemen herkesçe kabul edilmekle birlikte içeriği çokça tartışılan özgürlük/güvenlik dengesi de ulaştırmada özellikle de yolcu taşımacılığında çokça gündeme geliyor.
Başta ABD olmak üzere bazı ülkeler başka ülkelerden kendilerine gelecek kişileri önceden bilmek, değerlendirmek ve tedbir almak istiyor. Bunun için uçakların yolcu listelerinin önceden bu ülkeye iletilmesi şartı var. Artık bu şartın uygulanması yaygınlaşma eğiliminde… Tabii, bu hususun kişilerin seyahat özgürlüğüyle veya mahremiyetle ne kadar uyumlu olduğu da tartışılmaya değer bulunuyor.
Yolcu bilgileri
Yolcu listelerinin doğru oluşturulabilmesi için bilete işlenen bilgilerin önem taşıdığı ortada. Karayolları Taşıma Yönetmeliği, 38’inci maddede yolcu biletlerindeki bilgileri belirtiyor. Bunda yolcunun adı ve soyadı da yer alıyor. Aynı husus 39’uncu maddede taşıma sözleşmesi için de getirilmiş. D4 yetki belgeli taşımalarda her yıl uzatılan bir bilgi-isim yazma muafiyeti söz konusu. Tabii ki isim, bir kişiyi doğru olarak tanımlamaya yetmiyor.
TC Kimlik Numarası
Bundan yıllar önce, bir genelgeyle yolcuların TC Kimlik Numaralarının da yazılması zorunluluğu getirilmişti. Tabii, bilmeyene veya vermeyene ne yapılacağı, bilginin doğru olup olmadığı, bilgileri olan kişinin taşıta binip binmediği gibi sorular akla geldi. Bunların cevaplandırılması hususunu çokça yazdım. Ya duyulmadı ya da cevabı bulunamadı.
Bunun ötesinde eğer gerekliyse kimlik numarasının yazılması zorunluluğunun Yönetmeliğe cezasıyla birlikte işlenmesi gerektiğini de çokça yazdım. Bugüne kadar yapılan çok sayıdaki Yönetmelik değişikliğinde bu husus yer aldı.
Yeni durum
Karayolu dışındaki taşıma modlarıyla birlikte bilet bilgilerinin uyumlu hale getirilmesini de yazmıştım. Bilmem, duyan oldu mu? Geçen hafta, bir gazetede havayolu biletlerine TC Kimlik Numarasının yazılması zorunluluğu getirildiği haberini okudum. Fiili durumu ve uygulamayı bilmiyorum. Bugün, Esadaş firmasının bilet alacak yolculardan kimlik numarasının mutlaka isteneceği duyurusunu okudum. Başkasının adına bilet alma ve kimlik belgesi ibrazı gibi problemler olabilir. Bunların tüm firmalar hatta tüm modlar için netleştirilmesi gerekir.
Mevzuat iptalleri
Artık mevzuatla ilgili bazı gelişmeleri eskisi kadar yakından takip edemiyorum… Bazen bilgi sahibi olmadığım veya geç olduğum oluyor. Bakanlık 22 Mart tarihli yazısında A1, A2 ve D4 yetki belgesi düzenleme işlerinin durdurulduğunu belirtiyor. Gerekçesi de Danıştay’ın bazı mevzuat iptal kararları: KTY 8.1.h’deki A1 merkezinin başlangıç veya bitiş illerinden birinde olması ile A1 ve D4 belgeleri verilirken arz talep dengesinin bozulmaması yönünde karar istenmesi… Bir de 2013/KDGM-02/YOLCU numaralı A belgelerine ilişkin genelge iptal edilmiş.
Bunlar, Bakanlığın yazısında yer alıyor. Danıştay’ın ilgili dairesinin karar gerekçesini bilmiyorum, ama bu iptallerden pek de rahatsız olmadığımı söyleyebilirim. A ve D4 belgeleri çokça tartışıldı. Bunlara serbest piyasa düzeni bir türlü getirilemedi. Bunun önceden alışılmış bir yapısı ve kötüye kullanma yolları olduğunu biliyorum. Ancak Kanun ve Yönetmeliğin üzerinden bunca yıl geçtikten sonra artık Kanunun öngördüğü serbest piyasaya geçilmeliydi. Kötüye kullanımları önleyici çözümler belge kısıtlamasının ötesinde bulunmalıydı.
Serbest piyasa
Bunca yıl kanunda öngörülen serbest piyasa düzerine geçilememesi benim açımdan haklı bir iptal gerekçesidir. Umarım, yeni bir anlayışla bu düzenlemeler yapılır ve belgeler tekrar verilmeye başlanır. Bu arada bir belgenin başka bir belgeye zarar vermesi dikkate alınmaz. Yolcu kimsenin malı değildir. Sunulacak seçenekleri istediği gibi değerlendirir. Örneğin: Şehiriçinde taksiler tümüyle güzergah tarifesi olmadan çalışırken taksi dolmuşlar tarifeli hatlarda çalışabiliyor. Otomobiller A belgesiyle, niye hatlı şehirlerarası taşıma yapamasın? Efendim, otobüs ekonomikmiş! Doğru, ama kimse otobüse zorlanamaz. İsteyen özel otomobille, taksiyle gidebiliyorsa A belgeli ticari otomobille de gidebilir.
A1 makam olurları
Geçenlerde A1’lere ilişkin çokça makam olurunun bir olurda toplandığına ilişkin bir yazı gördüm. A belgelerinin şehiriçi taşıma yapamayacağı malum. Şehiriçi taşımalar Bakanlık belgesiyle değil, belediye belgesiyle, yani taksilerle yapılacak. Peki, vatandaşın faydalanamadığı A belgeli taşıtları devlet şehiriçinde kullanabilir mi? Bana göre, hayır. Nasıl ki bir ticari kuruluş sözleşme yapıp personelini A belgeli taşıtlarla şehiriçinde taşıtamazsa devlet de taşıtamamalı. Halbuki her türlü mevzuatta devletin bu haksız kullanım hakkı korundu. Bunun gerekçeleri olabilir, ama bunlar herkes için aynıdır. Başkaları gerekçelere sığınıp kullanamıyorsa, devlet de kullanamaz. Danıştay’ın iptal kararı sonrasında durdurulan belge işlemlerine rağmen kamu taşımacılığına A1 vermeye devam edilmesi ise tam bir ibretlik.
Bu arada otomobille taşımacılık veya ticaret her yönüyle problemli. Gariban kötü otomobillere ticari taşıma yapmayı korsan diyerek yasakladık. Herkes kurala uyacak, itirazımız yok, hatta aksine itirazımız var. Peki, çeşitli adlarla yapılan otomobil kullanımları niye korsan muamelesi görmüyor? Bu işi kökten çözün, yoksa detaylara ilişkin iptaller işe yaramaz, hatta haksızlığı gideriyor intibaı bile verir. Bu da çok kötü.