22.02.2016, 15:43

Trafik sigortaları ve yaşananlar

Trafik sigortalarının primlerinin yükselmesinden hareketle; bunun nedenleri ve düşürülme yolları üzerinde duruluyor. Herkese aynı, sabit ve düşük primin devletçe belirlenmesinden başlayıp tavan vs. ile devam eden, bana göre saçma öneriler yapılıyor. Sigorta priminin az olabilmesi için sigortacının yapacağı ödemelerin azaltılması yolu şart. Bunun için ya sigorta teminatı azaltılacak ya da yapılan ödemelerin bir kısmı başkalarından geri alınacak. 

Rekabet var mı?
Bu arada sigortacıların rekabet etmeyip çok para kazanmak için primleri ortaklaşa arttırdıkları iddiası var. Bu iddialar üzerine Rekabet Kurulu harekete geçti. Öyle ki bazı sigorta şirketlerine baskınlar bile yapıldı. Sonucunu göreceğiz. Ben, rekabete aykırı ortak hareket fikrine katılmıyorum. Bu karmaşık konuda doğru düşünmek için konuyu az veya eksik bilenlere ihtimallere hatırlatalım. 

Bunları düşünün
• Bir kazada hasar/zarar sizde ve/veya karşı tarafta olabilir. 
• Kusur sizde veya karşı tarafta olabilir.
• Karşı taraf araç veya insan olabilir.
• Hasar maddi veya bedeni olabilir.
• Maddi zarar, araç hasarı veya işten kalması olabilir.
• Bedeni zarar tedavi görme ve işten kalma, daimi sakatlık veya ölüm olabilir.
• Araç sahibi tarafından veya bir başkası (sürücü/şoför) tarafından kullanılabilir. 
• Araç bir taşımacı firmanın ise kendi aracı veya kendisinde çalışan sözleşmeli/kiralık araç olabilir. 
• Firmadaki aracı sahibi veya bir şoför kullanabilir.

Tazmin mantığı
Bir kazada karşı tarafın hasarı varsa, siz kusurlu değilseniz, yani karşı taraf kusurluysa tazmin yükümlülüğünüz yoktur. Eğer sizin zararınız varsa, karşı taraf sizin zararınızı tazmin edecektir. 
Eğer siz kusurluysanız karşı tarafın hasarını tazmin yükümlülüğünüz vardır. Sizin de hasarınız varsa bundan, başkası değil, siz sorumlusunuz. 
Bir zararın ödenmesinde; varsa sigortadan faydalanılır, yoksa pamuk eller cebe! 

Trafik sigortası
Trafiğe çıkan aracın başkalarına verebileceği zararların kişinin ödeme gücüne bakılmadan, en azından kısmen karşılanabilmesi için bu sigorta zorunlu kılınmıştır. Yaptırılan sigorta, yaptırana ödeme yapmaz ama onun verdiği zararları, onun yerine limitler dahilinde karşılar. Siz kusursuz, fakat zarardaysanız karşı tarafın sigortası devreye girer. Siz kusurluysanız, karşı tarafın zararları için sizin sigortanız devreye girer. Ancak siz kusurluyken sizin zararlarınızı bu sigorta ödemez. Varsa başka sigortalarınızdan zararınızı tazmin ettirebilirsiniz. Bu arada bir zarar veya tazminat sigorta limitlerinin üstündeyse bunun eksik kalan kısmını kusurlu olan çeker. 

Şoförlerin durumu
Bir kazada, sizin şoförünüz zarar görmüş ve siz kusurlu değilseniz, yani karşı taraf kusurluysa sizin şoförünüzün zararları da sizinki gibi karşı tarafça karşılanacaktır. Ancak kusurlu olan sizin tarafsa şoförünüz sizin sigortanızdan faydalanabilecek mi, yani şoförünüz siz ile sigortacı arasında yaptırılan sözleşmeye göre üçüncü kişi mi? Eğer böyle kabul edilirse sizin sigortanızın, sizin taraf kusurlu olsa da ödeme yapması gerekir ki bu da sigorta ödemelerini arttırır, primleri yükseltir. Yaşanmakta olan bu durum bir tartışma konusu. 
Şoförlere ilişkin ikinci konu; ağır kusur hali. Araç sahibi olsun veya olmasın, şoför veya sürücü kazada belirli kusur hallerinde bulunuyorsa sigortacı yaptığı ödemeleri o kişiden alma hakkına sahip olmalı mı, olmamalı mı? Bu rücu etme hali bazı durumlarda mümkün. Öyle ki, şoför sigortadan para almışsa, bu haksızlığı gidermek için ölen şoförün yakınlarından bile bunun geri alınması mümkün. Burada tartışma, şoförün üçüncü kişi olup olmaması, ağır kusur hallerinde rücu edilip edilemeyeceği ve bu rücunun net olarak hangi hallerde mümkün olabileceği üzerine… 

Şüphesiz ki herkesin farklı görüşü olabilir. Bunlara saygı duyulması da istenebilir. Ancak her düşüncenin getirdiği sorumluluklar, yani prim artışları olacaktır. Hem primleri arttıran seçenekleri destekleyip hem de prim artışından şikayet etmek mümkün değildir. Hele hele primleri arttıran seçenekleri destekleyip prim artışlarını serbest piyasaya, hatta adalet anlayışına aykırı şekilde çözmek doğru değildir. Bunun için de kendi zararlarının primlerini başkalarına ödetmek de vardır. 

Çok önemli
Bazı insanlar yanlış fikirlerini kabul ettirmek için her yolu denerler. İlgilisine bunu kabul ettiremediklerinde, onun üstündeki kişiye giderler. O da olmazsa bir üstüne… Yukarılara gittikçe daha üst düzey olan kişi, konunun detaylarını bilmeyip “evet” de diyebilir. Böylece yapılmaması gereken bir şeye kapı aralanmış olur. 


Sigortaya ilişkin olarak manevi tazminatın trafik sigortasına dahil edilmesi, trafik sigortasıyla kaskonun birleştirilmesi gibi talepler UDH Bakanı düzeyinde talep edildi. Halbuki bunlar UDH Bakanlığının değil, başka Bakanlıkların konusu. Plaka tahdidinde de konu hiç ilgisi olmayan Cumhurbaşkanı ile çözülmeye kalkışıldı. Neyse ki bu yanlışlar bir yerlerde kalıyor. Zaten bu konularda illa yapacağız diye söz de verilmiyor. Denen şey, “arkadaşlar buna çözüm bulsunlar” mealinde oluyor. Trafik sigortasıyla kaskonun birleştirilmesi işi

Sigortacılık Genel Müdürlüğü, Hazine Müsteşarlığı ve onun bağlı olduğu Bakanlık konusu olduğu halde UDH Bakanından istendi. Sayın Binali Yıldırım da “yaparız” demeyerek sadece üzerinde çalışılabileceğini beyan etti. Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Şimşek ise bunun mümkün olmadığını açıkladı. 
Haksız talepleri yukarılara tırmandırarak yangından mal kaçırırcasına çözüm arama uyanıklığı son bulmalı, buna prim verilmemeli; konu ilgilisine yönlendirilmeli. 

Bir örnek…
İstanbul’da plaka tahdidi isteyenler kabul ettiremedikleri bu fikri Sayın Binali Yıldırım üzerinden oldubittiye getirmeyi de geçen toplantıda denemişler. Sayın Bakan, çok güzel cevap vermiş: “Tahdit olabilir, ama hava parası yok.” Ben, bunu ranta hayır olarak anlıyorum. Daha önceden ben de “tahdit belki, ama rant asla” demiştim. Talep sahipleri de “biz, rant peşinde değiliz” demişlerdi. Bakanın cevabına sevindiler mi bilmem. Ben, hiç sanmıyorum, çünkü tahdit hakkını sonsuza kadar kullanmak, hak vaki olduğunda çoluk çocuğa bırakmak, kullanmak istenmediğinde rantla devretmek istiyorlar. Böyle olunca Sayın Yıldırım’ın dediğini beğenmedikleri gibi İstanbul UKOME’nin 10 yıl kullanımlı tahdit hakkını da beğenmeyeceklerdir. Halbuki verilen cevapların hepsi tahdit talebini karşılıyor. Olmayan ise sadece rant.

Talat Aydın
Sayın Talat Aydın’ı 2003 yılından beri izleme imkanım oldu. Kendisi hakkındaki kesin kanaatim, aklına yatmayan fikirlere asla evet dememesidir. Yapılan baskılar da sonuç vermez. Şimdi, başka bir göreve atandı. Yanlış fikirlerini kabul ettirme meraklısı, sözüm ona güçlü bazı kişiler buna hayli sevinmişlerdir. Ben ise üzüldüm. Yeni gelenleri henüz tanımıyorum. Umarım ki onlar da yanlışlara taviz vermezler. ■
Yorumlar (0)
banner117
5
kısa süreli hafif yoğunluklu yağmur
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 27 71
2. Fenerbahçe 26 62
3. Samsunspor 27 51
4. Beşiktaş 26 44
5. Eyüpspor 27 44
6. Gaziantep FK 26 38
7. Göztepe 26 37
8. Başakşehir 26 36
9. Trabzonspor 26 35
10. Kasımpaşa 27 35
11. Rizespor 27 33
12. Antalyaspor 27 33
13. Konyaspor 27 31
14. Alanyaspor 27 31
15. Bodrum FK 27 30
16. Sivasspor 27 27
17. Kayserispor 26 27
18. Hatayspor 26 19
19. A.Demirspor 26 -2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 30 59
2. Karagümrük 30 53
3. Erzurumspor 30 51
4. Bandırmaspor 30 50
5. Gençlerbirliği 30 48
6. İstanbulspor 30 46
7. Ahlatçı Çorum FK 30 45
8. Boluspor 30 44
9. Ümraniye 30 44
10. Amed Sportif 30 43
11. Iğdır FK 30 43
12. Keçiörengücü 30 42
13. Esenler Erokspor 30 41
14. Pendikspor 30 40
15. Sakaryaspor 30 39
16. Ankaragücü 30 38
17. Manisa FK 30 37
18. Şanlıurfaspor 30 34
19. Adanaspor 30 27
20. Yeni Malatyaspor 30 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 29 70
2. Arsenal 29 58
3. Nottingham Forest 29 54
4. Chelsea 29 49
5. M.City 29 48
6. Newcastle 28 47
7. Brighton 29 47
8. Fulham 29 45
9. Aston Villa 29 45
10. Bournemouth 29 44
11. Brentford 29 41
12. Crystal Palace 28 39
13. M. United 29 37
14. Tottenham 29 34
15. Everton 29 34
16. West Ham United 29 34
17. Wolves 29 26
18. Ipswich Town 29 17
19. Leicester City 29 17
20. Southampton 29 9
Takımlar O P
1. Barcelona 27 60
2. Real Madrid 28 60
3. Atletico Madrid 28 56
4. Athletic Bilbao 28 52
5. Villarreal 27 44
6. Real Betis 28 44
7. Mallorca 28 40
8. Celta Vigo 28 39
9. Rayo Vallecano 28 37
10. Sevilla 28 36
11. Getafe 28 36
12. Real Sociedad 28 35
13. Girona 28 34
14. Osasuna 27 33
15. Espanyol 27 28
16. Valencia 28 28
17. Deportivo Alaves 28 27
18. Leganes 28 27
19. Las Palmas 28 25
20. Real Valladolid 28 16