03.03.2015, 17:01

Ulaştırma, şehirleşme ve İstanbul özelinde bir değerlendirme - 3

İstanbul, sadece bizim için değil tüm şehirler arasında da hem nüfus yoğunluğu hem de trafik yoğunluğu açısından belirleyici bir öneme sahiptir. Yıllar içinde, göçlerle birlikte kalabalıklaşan şehir, bir de Boğaz köprülerinin ulaşımı rahatlatması nedeniyle merkezden uzaklaşmaktadır. Şehirleşmeyi ve bunun özelinde ulaşıma bakmayı sürdürüyoruz.

Merkezden uzaklaşıyor…

Aşağıda Asya ve Avrupa yakalarındaki desantralizasyon (merkezden uzaklaşma, çok merkezlilik) gösterilmektedir.
Şekilde görüldüğü üzere Boğaz köprülerinin işletime alınmasıyla birlikte şehir, Boğaz’dan uzaklaşarak doğu-batı ekseninde alabildiğine gelişmiştir, gelişmektedir. Bugün itibariyle İstanbul; doğuda Kocaeli’nin Gebze ilçesi ve batıda Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi ile birleşmiştir. 2. Boğaz köprüsünün işletime alınmasından sonra köprülerden geçen taşıt sayısında yüzde 1180’lik bir artış yaşanırken, yolcu sayısındaki artış ise yüzde 170 olmuştur. Buradan da görüleceği üzere, İstanbul’daki ulaşım sisteminde, özellikle toplu taşımada, ağırlığı sürekli olarak azalsa da karayolu ulaşım türünün baskınlığı söz konusudur. 

Özel otomobil artışı…

Diğer taraftan; özel otomobil sahipliği büyük bir artış göstermekte olup her bir özel otomobildeki ortalama yolcu sayısı (özellikle köprü geçişlerinde) 1-2’dir. Bunun bir sonucu olarak; köprü geçişlerinde taşıt sayısında büyük bir artış yaşanırken, taşınan yolcu sayısındaki artış buna kıyasla sınırlı düzeyde kalmıştır. Aşağıda Tablo 3’ te 1987, 1996 ve 2006 yıllarında İstanbul’ da ulaştırma sistemindeki türel dağılım verilmiştir.

Türler arası dağılım…

Tabloda da görüldüğü üzere, genel olarak karayolu ulaştırma türünün İstanbul’da her dönem ağırlığı olduğu göze çarpmaktadır. Boğaz köprülerinin işletime alınmasının; karayolunun ağırlığına arttırmaktan çok, özel otomobil kullanımındaki artışa katkı yaptığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla; İstanbul’da dengeli türel dağılımın sağlanmasında, kategorik olarak köprü inşasının olumsuz etki oluşturacağı söylenemez. Bu çerçevede; inşası devam eden 3. Boğaz köprüsünün raylı sistem geçişine (muhtemelen yüksek hızlı demiryolu) imkan sağlaması da ayriyeten göz önünde bulundurulmalıdır. Ancak özel otomobil sahipliğindeki artışın doğru yöne kanalize edilmesi gerekliliği ise açıktır. Birinci Boğaz köprüsünün işletime alınması sürecinde özel otomobil sahipliğinin yüzde 19,30’lardayken, 1996 itibariyle ikinci Boğaz köprüsünün de artık devreye girmiş olmasıyla beraber bu oran yüzde 19,20’ye yükselmiş olup, 2006 itibariyle da yüzde 26,34’tür. 

Taksi-dolmuşlarda düşüş…

Aynı süreçte, taksi-dolmuşların ulaştırma türel dağılımından aldığı pay belirgin şekilde düşmüş olup okul, iş vb. yolculuk amaçlı kullanılan servis araçlarının payı ise ciddi bir artış göstermiş ve yüzde 10,40’tan yüzde 21,48’e yükselmiştir. Bu artışta özellikle; 1996 sonrası dönemin etkili olduğu görülmektedir. Bu çerçevede; özel otomobil sahipliğindeki artışı, servis araçlarındaki artışla paralel de değerlendirebiliriz. Ancak servis araçlarının; deniz ulaşımına entegrasyonu konusunda, özel otomobillerin deniz ulaşımına entegrasyonuna göre daha geniş imkanların olduğunu da söyleyebiliriz. Burada bir başka noktada; 1987’den günümüze, nüfus artışı ve Gayrı Safi Milli Hasıla’daki (GSMH) artışa paralel, genel olarak toplu taşıma filolarının yeterli ve gerekli artışı gerçekleştirdiği görülebilir. 

Servis araçlarında artış…

Buradan hareketle; toplu taşımanın verimliliği ve işlerliğinin arttırılmasında aciliyetli ihtiyacın filo temininde ziyade entegrasyon olduğu ifade edilebilir. Aynı dönemde minibüslerin payı 1987 itibariyle yüzde 19,00 iken, 2006 itibariyle bu oran yüzde 16,71’dir. Minibüslerdeki, oransal anlamdaki tedrici azalma da GSMH’deki artış ve toplu taşıma organizasyonundaki iyileşme üzerinden okunabilir. Ancak şehirleşme ve ulaşım ağlarının artışına paralel olarak, minibüs hatlarında da miktar olarak kayda değer bir artışın olduğu söylenebilir. Minibüs araçları, hatları ve işletiminin, güvenlik, konfor, zaman vb. hizmet parametreleri bağlamında standardizasyonu da bir zorunluluktur. 1987’de yüzde 35,20 olan otobüs (İETT+Özel Halk Otobüsleri) türel payının özellikle 1996’dan sonraki süreçte, 2006 itibariyle yüzde 24,12’ye düştüğü görülmektedir. Buradaki düşüşün önemli bir kısmı Özel Halk Otobüsleri’nde gerçekleşmiş olup, bu düşüşte, gerçekleştirilmiş olan kentiçi raylı sistem yatırımlarının etkili olduğu söylenebilir.

Sürekli ve sürdürülebilir ulaşım…

Daha önce çok defa ele aldığımız ‘Sürdürülebilirlik’ kavramı; ‘Kentsel Dönüşüm’den, ‘Entegre ve Dengeli Bir Modal Karaktere Sahip Ulaştırma Sistemi’nden ayrı düşünülemez. Burada ‘Sürdürülebilirlik’ kavramını; ‘insan odaklı, tasarrufu önceleyen, üretimi karakterize eden ve tüketimi dengeleyen’ bir yaklaşım olarak okuyabiliriz ki; bu da ‘günümüzü aşan, ileriyi planlayan ve bunun içinde geçmişin kavrayışı üzerine ayağını yere sağlam basan’ bir bakış açısını beraberinde getirir. Bütün bunlar da, bir ‘süreklilik algısı’ gerektirir. Bu algı da bizlere, ‘geçmişi doğru okuyan’ ve bunun üzerine ‘sürekliliği olan bir perspektifin inşası’nı işaret eder. 

“Bizim çözümümüz” diyebilmek…

Bütün örnek Batılı şehirler; bu bütünlüğün, sürekliliğin ve sürdürülebilirliğin örneklerini yansıtarak kendi ‘doğruları’nı ortaya koymaktadırlar. Bizler de, bu bağlamda kendi perspektifimizi ortaya koyarak kendi tecrübelerimiz paralelinde ‘doğrularımızı’ üretmeliyiz. O zaman; ‘bizim şehrimiz’, ‘bizim ürünümüz’, ‘bizim çözümümüz’, ‘bizim icadımız’ ve ‘bizim mühendisliğimiz’ diyebileceğiz.

Örnekleri var…

Dünya‘dan örneklere baktığımızda; Moskova’nın şehir yapısı itibariyle, kendine özgü bir dili, tarihi tecrübeyi, kronolojiyi (Çarlık dönemi, Sovyet dönemi, Federal dönem) tamamıyla yansıttığını görürüz. Bir diğer Rusya Şehri St.Petersburg; aşırı soğuk iklimi, Kuzey Kutbu’na yakın konumu ve buna bağlı iklim özellikleri paralelinde eşsiz bir şehirlenmeyi (kültürlenmeyi) ortaya koyabilmiştir. Aynı şekilde Finlandiya’nın başkenti Helsinki; bataklıkların kurutulması, savaşlar, kıtlıklar vs. eşliğinde gelişen tarihi çerçevesinde ‘yeşilin eşsiz güzelliğini yansıtan’ bir şehirleşmeye ulaşabilmiştir. Yeni Dünya’nın keşfiyle Kuzey Amerika’nın sakinleri haline gelen günümüz Kanada vatandaşlarının üzerinde yaşadığı Vancouver, Toronto gibi şehirler yaşam kalitesi en üst düzeyde olan, konfor ve hizmet parametreleri itibariyle en yüksek yaşam kalitesini yansıtan özelliklere sahip olup, ‘ulaşım problemleri’ni bütünüyle çözmüş durumdadır. Geneli itibariyle Kuzey Şehirleri; daha az nüfus yoğun yapıları, göç yolları üzerinde olmayışları (tarihin daha yavaş aktığı) gibi konumlanmaları itibariyle ve Batı-Kuzey’in yeryüzünde yakaladığı ekonomik-teknik-kültürel üstünlük çerçevesinde ‘sorunlarını minimize etme’de daha avantajlı konumdadırlar. Bir başka; Anglo-Sakson (Kuzey-Batı ittifakı) kültürü şehri örneği ise Dünya’nın en güney ucundaki Avustralya’nın Sidney, Canberra (Kanbera) ve Yeni Zelanda’nın Wellington (Velingtın) şehirlerinde görülebilmektedir. Bu şehirlerde; alışılmışın dışındaki iklimleri, yüksek hayat standartları, az nüfuslanmaları itibariyle yine bir Batı Uygarlığı ortak dilinin örneklerini sunmaktadır. 

Hepinize sağlıklı huzurlu mutlu ve başarılı bir hafta dilerim. ■







Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner153
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 41
2. Fenerbahçe 16 36
3. Samsunspor 16 30
4. Eyüpspor 17 27
5. Beşiktaş 16 26
6. Göztepe 15 25
7. Başakşehir 15 22
8. Antalyaspor 15 21
9. Konyaspor 16 20
10. Rizespor 15 20
11. Kasımpasa 15 19
12. Sivasspor 17 19
13. Alanyaspor 16 18
14. Gaziantep FK 15 18
15. Trabzonspor 15 16
16. Kayserispor 15 15
17. Bodrumspor 15 14
18. Hatayspor 15 9
19. A.Demirspor 15 5
Takımlar O P
1. Bandırmaspor 16 32
2. Kocaelispor 16 32
3. Erzurumspor 17 29
4. Karagümrük 16 28
5. Keçiörengücü 16 27
6. Igdir FK 17 25
7. İstanbulspor 17 24
8. Ahlatçı Çorum FK 16 24
9. Ankaragücü 16 23
10. Manisa FK 17 23
11. Pendikspor 17 23
12. Gençlerbirliği 16 23
13. Boluspor 16 22
14. Ümraniye 16 22
15. Amed Sportif 16 22
16. Esenler Erokspor 16 21
17. Şanlıurfaspor 17 21
18. Sakaryaspor 17 21
19. Adanaspor 16 11
20. Yeni Malatyaspor 17 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 15 36
2. Chelsea 16 34
3. Arsenal 17 33
4. Nottingham Forest 17 31
5. Aston Villa 17 28
6. M.City 17 27
7. Newcastle 17 26
8. Bournemouth 16 25
9. Brighton 17 25
10. Fulham 16 24
11. Tottenham 16 23
12. Brentford 17 23
13. M. United 16 22
14. West Ham United 17 20
15. Crystal Palace 17 16
16. Everton 15 15
17. Leicester City 16 14
18. Ipswich Town 17 12
19. Wolves 16 9
20. Southampton 16 5
Takımlar O P
1. Atletico Madrid 18 41
2. Barcelona 19 38
3. Real Madrid 17 37
4. Athletic Bilbao 19 36
5. Mallorca 19 30
6. Villarreal 17 27
7. Real Sociedad 18 25
8. Girona 18 25
9. Osasuna 18 25
10. Celta Vigo 18 24
11. Real Betis 17 24
12. Sevilla 17 22
13. Rayo Vallecano 17 21
14. Las Palmas 17 19
15. Leganes 17 18
16. Getafe 18 16
17. Deportivo Alaves 17 16
18. Espanyol 17 15
19. Real Valladolid 18 12
20. Valencia 16 11