Ya bu dünyada yaşayacağız ya yok olacağız!

Küresel iklim değişikliği diyorduk, ama artık krize dönüştü… Bir tarafta alabildiğine yoğun ve su baskınları yaratan yağmurlar bir tarafta da cehennem yangınları yaşanıyor. Bırakın dünyanın akciğerleri dediğimiz Amazon ormanlarını kutuplarda bile yangınlar görülüyor. 

Dünya döndüğün günden bu yana soğuk ve sıcak dönemler geçirmiş. Belli bir periyod halindeki bu salınım yeryüzündeki hiçbir canlıyı tehdit etmemiş. Tabii ki, çok soğuk veya sıcaktan yok olan türler de söz konusu, ama bu zaten hep olagelen bir değişim.

Şimdi, 150 yılda yaşananları son 10-15 yılda yaşıyoruz. Bir seferde bir aylık yağmur yağar mıydı, bundan 50 yıl önce… Benim çocukluğumdan beri Çarşamba’yı sel almıyordu, türkülerde kalmıştı sel. Ama artık her gün bir felaket habercisi gibi.

Tarihten bir yaprakla konuyu açalım: Bilindiği gibi kurak dönemin başlaması ve kutuplardaki suların erimesiyle Akdeniz, önce Marmara’ya, ardından da Karadeniz’e akıp oraları da ‘deniz’ haline getirmiş, bin yıllar önce. Şimdi de kutuplar eriyor. Dünyanın ısınması 1,5 derece arttı, sıcaklık rekorları kırılıyor. Sular yükseldikçe, Karadeniz de dolmayacağına göre, dağlara mı kaçacağız, filmlerdeki gibi. Doğanın hızına hiçbir zaman erişemeyiz. Bu da felaketimiz olur. Gelin şimdiden önlem almak için elimizi uzatalım. Ya bu dünyada yaşayacağız ya yok olacağız!

Çok uzak bir ihtimal olarak ileri sürülmüyor bu felaketler… En çok 30-40 yıl içinde bizim ülkemizin de içinde bulunduğu birçok bölgede su kıtlıkları yaşanacak. Bırakın temizlenmeyi, içecek su bulamayacağız.

Biz bu dünyayı çocuklarımızdan emanet aldıysak, onlara en azından yaşanabilir bir dünya bırakmak zorundayız, bu, boynumuzun borcu. 

Neler yapılabilir?

Fosil yakıtları artık bırakmak zorundayız, buna kömür de dahil.

Otobüslerimizi elektrikle çalışır olanlarıyla değiştireceğiz, başka yolu yok. Tamam, belki şimdi para kazanıyor gözüküyoruz, ama yarın, dünya yaşanabilirlikten çıktığında değil para kazanmak nefes almaya hava bile bulamayacağız. Ve bu çok hızla olacak.

Amerikalı Kızılderili, “Beyaz adam paranın yenmeyeceğini öğrendiğinde iş işten geçmiş olacak” demişti… Şimdi galiba o dönem geldi. ■