27.02.2017, 11:16

Yanıyoooor!

Yoksa “Yakıyoooor!” diye mi başlasaydım? Karayoluyla yolcu taşımacılığı sektörü yanıyor, ama Türkiye’nin dört bir yanına hizmet taşıyan bu güzide sektörü yakanlar var. Yandığını hepimiz biliyoruz, içinde biz de yanıyoruz beraberce. Ama yakanlar, bir eli yağda, bir eli balda “yan gel Osman, on dönüm bostan” durumunda.

İşte, çalıştay yapıldı. O kadar vaveyla ne kazandırdı? Sıfıra sıfır elde var sıfır. Hiçbir şey. Hiçbir şey kazandırmadı, çünkü otobüsçüyü merkeze almamışlardı. Gelin bir bakın, başka hiçbir sektörde olmadığı4 kadar federasyon olan sektörümüzde, hangi federasyonun yönetiminde bir otobüsçü var? Hiç düşünmeyin, ben söyleyeyim. Hiçbirinin başında tekeri dönen bir kişi bile yok. Eee, dedik ya, “el elin eşeğini türkü çığırarak ararmış”. Peki, ne olacak? Bu güne kadar ne olduysa o tabii. Vur abalıya!

Ekonomik durumun en çok vurduğu kesime hizmet veren biz otobüsçüler, biletlere yıllardır zam yapamıyoruz, ama fiyatları da belirleyemiyoruz. Havayolları ne kural dinliyor ne kaide, zaten ucuz akaryakıt da alıyorlar, devlet destekli. Otobüsçü ise gününü İstanbul’u çıkana kadar tüketiyor, üstüne üstlük zorunlu yönlendirildikleri köprüye avuç dolusu para dökerek. Yok mu bunun bir çaresi? TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) bir açıklamayla Marmaray ile Avrasya geçişlerinin köprü geçişlerinin yoğunluğunu azalttığını açıklamış. Yani, şehirlerarası yolcu taşıyan otobüslerin geçeceği köprüde yük hafiflemiş. Zaten kamyonlar da mecburi olarak üçüncü köprüye yönlendirildi. Hizmet, hem de kaliteli hizmet verdiklerini söyleyen yetkililere sorsak cevap verirler mi: Otobüs yolcusunun kalite beklentisi ne olacak? İstanbul’u çıkana kadar geçen zamanın telafisini kim nasıl yapacak? Dövizle alınan akaryakıtın boşa gitmesi sizi üzmüyor mu? Sorular çoğaltılabilir…

Peki, bizim federasyonlarımız ne yapıyor? Belge sayısı düşürsün talebiyle gidiyor Bakanlığa… Ben söyleyeyim: Bütün belgelerin toplam bedelini üçe katlayıp tek belgede toplarlarsa bu yeni ve tek belge otobüsçünün ateşini söndürebilir mi? 

“Akrabanın akrabaya yaptığını akrep yapmaz akrebe” diye bir atasözümüz var, bilirsiniz. Otobüsçülük bu sözün çıktığı dönemde söylenseydi, kesinlikle, “otobüsçünün otobüsçüye yaptığını…” diye düzeltilirdi. Tabii, bunlara haksız rekabet, kayırmaca, otogar çıkışlarındaki yüksek bedeller de katılmalı. ■
Yorumlar (0)
banner117
15
açık
banner159