Sivil toplum örgütleri olarak attığımız adımlar meyvesini vermeye başladı. 11 Eylül’de yürürlüğe giren Torba Yasa ile engelli dönüşünde şehirlerarası ve turizm araçları bu zorunluluktan şimdilik kurtuldu. Sivil toplum örgütlerinin görevi sektörün önündeki engelleri kaldırmak, sektörün haklarını aramaktır biz de bunu fazlasıyla yapmaya çalışıyoruz.
Şimdi Yönetmelik hazırlanacak
Bunlar bizim attığımız adımların devamı. Engelli yasası ile bir yönetmelik hazırlanacak. Ben buradan mesaj vermek istiyorum; bizim, Yönetmelikte Avrupa Birliği’ne uyumlu şekilde hareket etmemiz gerekiyor. Yoksa Türkiye ekonomide çok ciddi kayıplara uğrayacak. Olmayacak, olamayacak bir düzenleme ile devam etmek doğru değildi zaten. Uygulanması mümkün olmayan bir düzenleme yapılmıştı. Bence aklı selim hakim geldi.
Teşekkürler
Ben buradan Ulaştırma Bakanımıza, İçişleri Bakanımıza, Sanayi Teknoloji Bakanımıza, başta Sayın Hüseyin Yılmaz olmak üzere ilgili tüm bürokratlara, Kara Ulaştırması Genel Müdürümüze teşekkür ediyorum. Ankara’da, bizlerle birlikte ilgili bürokratların da geniş şekilde katıldığı toplantıdan çıkan irade rapora yansıdı. O rapor Bakanlığa gitti ve düzenleme kanun içinde yer aldı. Demek ki, hak aramasını bilmek lazım. Hak aramasını bildiğin zaman sonuca gidersiniz. Doğru zamanda doğru yerde olmak zorundasınız.
Ercan Tezer’in katkısı büyük
Ankara’da bu konuda 5-6 kere toplantı yaptık. OSD ile görüşmeler yaptık. Buradan hakkını teslim etmemiz gereken bir kişi daha var; OSD Genel Sekreteri Ercan Tezer hocamıza buradan teşekkürü bir borç biliyorum. Onun bilgisi ve tecrübesi bu konuya ışık tutmuştur. Bize çok büyük destek verdi. Bu sorunun gündeme gelmesinde, düzenlemenin yeniden yapılmasında en önemli aktörlerinden birisi de Sayın Ercan Tezer hocamızdır.
Hüseyin Yılmaz irade koydu
Sayın Hüseyin Yılmaz, Ulaştırma Bakanlığı’nı temsilen toplantılarda bir irade koymuştur, bu irade de tecelli etmiştir. Türkiye’nin bu konuda bir altyapısının olmaması, bu işin önündeki en büyük engeldi zaten. Engellilerin önündeki engelleri kaldırmak hepimizin insani borcudur. Bu konuda Yönetmelik hazırlanırken onların haklarını, hukukunu, seyahat taleplerini karşılayacak düzenlemelerin Yönetmeliğe yansıtılması gerekiyor.
Görüşümüz alınmalı
Demek ki bir kanun çıkmakla sorun çözümlenmiyor. Buradan bu sonuç çıkıyor: Tarafların görüşü alınmadan bir tarafa aşırı yük getiren, bir tarafa çok az fayda sağlayan bir düzenlemeyi yapmak yeterli değildir. İlgili bakanlık ve bürokratlar, bizim görüşümüzü almadan bir Yönetmelik hazırlarsa, sonuçlarına hep birlikte katlanmak zorunda kalırız. Bu, altından kalkamayacağımız sonuçlar doğurabilir. Oysa görüş almakla kimse bir şey kaybetmez, aksine kazanır.
Parklanma sorunu çözülüyor
Turizm taşımacılarının parklanma sorunu da çözülüyor. Yenikapı’daki 25 dönümlük bir alan düzenleniyor. Bana göre bu alan da yeterli değil. Çatladıkapı balıkçı barınağının olduğu yere dolgu yapılması ve oradan bir U dönüşü yapabilecek bir imkanın yaratılması gerekiyor. Yoksa turizm araçları Sirkeci arabalı vapur kuyruğuna girip saatlerce zaman kaybediyorlar. Kaybedilen zaman paradır, ekonomidir, turizm geliridir. Onun için turizmde trafikte zaman kayıplarını en aza indirecek düzenlemelerin yapılması lazım.
Belediyeler daha duyarlı olmalı
Mersin’de bir hareket var. Mersin konusunda arkadaşlarımız dik durdular. Mersin konusu bir örnektir. Belediyeler yeni yaptıkları otogarları çok fonksiyonel yapmıyorlar, işletme maliyetleri yüksek otogarları yapıp bunun bedelini otobüsçüye, yazıhaneciye yansıtmaya çalışıyorlar. Otobüsçünün, yazıhanecinin daha yüksek maliyete katlanacak imkanı kalmadı. Onun için otogarlar sektörlerin ihtiyaçları doğrultusunda, maliyetleri daha düşük yapılması gerekiyor. Tüm belediyelerin bu konuda daha duyarlı olmasını talep ediyoruz. ■