Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca hazırlanan ve "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" Hükümet tarafından 26/6/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunuldu.
Bu Kanun tasarısındaki Madde 78: 5378 sayılı Kanunun geçici 3’üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "denetimlerinde olan" ibaresinden sonra gelmek üzere "sürücü koltuğu hariç sekiz veya daha fazla koltuğu bulunan araçlarla sağlanan" ibaresi, dördüncü fıkrasında yer alan "uygulamasına ilişkin usul ve esaslar" ibaresinden sonra gelmek üzere "Bilim, Sanayi ve Teknoloji" ibaresi ile aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir. "Özel ve kamu şehirlerarası toplu taşıma araçları 7/7/2018 tarihine kadar engelliler için erişilebilir duruma getirilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bilim, Sanayi ve Teknoloji ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlıklarının görüşleri alınarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından bir yıl içinde çıkarılan yönetmelikle belirlenir" hükmü yer almaktadır.
Şehirlerarası ve uluslararası tarifeli ve tarifesiz taşımacılık yapan firmalarla turizm taşımacılığı yapan firmaların faaliyetleri yaklaşık 40 bin otobüsle ve "UDH Bakanlığı"nca yürütülen 4925 sayılı Taşıma Kanunu ve Yönetmeliklerine göre "D ve B" belgeleri ile sürdürülmektedir.
Taşıma türlerine göre;
- D1: Şehirlerarası tarifeli karayolu yolcu taşımacılığı
- D2: Şehir içi ve şehirlerarası tarifesiz gurup ve turizm taşımacılığı
- B belgeleri ile uluslararası tarifeli ve tarifesiz taşımacılık
- Belediyeler tarafından belgelendirilen ve otobüs terminalleri ile şehir merkezleri arasında ücretsiz taşımacılık yapmaktadır.
Bu faaliyetlerin tamamı özel sektör tarafından sürdürülmekte olup diğer taşıma türlerine (havayolu, denizyolu ve demiryolu) sağlanan vergisiz yakıt ve diğer avantajlardan yararlandırılmamaktadır.
Söz konusu Kanun taslağı ile taşımalarda kullandığımız tüm taşıtlar kapsama dahil edilmektedir. Oysa yaptığımız taşımalar 5383 sayılı Kanundaki "toplu taşıma" kapsamında olmayıp 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununda, şehirlerarası taşıma bir ilin herhangi bir noktasından başlayıp diğer bir ilin herhangi bir noktasında veya yerleşim biriminde biten taşımalar olarak tanımlanmış ve tümü ile bu mevzuata tabidir. Yaptığımız taşımalarda hatlarda, taşıma ücretleri tamamen serbest piyasa koşullarına göre belirlenmektedir.
Söz konusu Kanun tasarısı, bundan sonra üretilecek tüm taşıtlarla, kullanmakta olduğumuz 40 bin taşıtın da engelli ulaşımına uygun hale getirilmesini öngörmektedir.
5378 sayılı Kanunun gerekçesindeki temel hüküm: “Toplumun tamamının eşit ve adaletli bir şekilde toplumsal hayattan ve her türlü imkandan faydalanması için her türlü tedbir alınmalı”dır. "Alınacak bu tedbirlerin de etkin, hızlı ve uygulanabilir olması" en önemli unsurlardır. Bu amaçlarla Anayasa başta olmak üzere ulusal ve uluslararası mevzuatla tüm bireylerin hakları insan hakları bağlamında korunmalıdır.
Makul düzenleme
Engellilerin insan haklarını ve temel özgürlüklerini tam ve eşit kullanmasını veya bunlardan yararlanmasını sağlamak üzere; "ölçüsüz veya aşırı bir yük getirmeyen" gerekli ve uygun değişiklik ve tedbirleri ifade eder denmektedir.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının, ilgili 5378 sayılı Kanun tasarısında, sektörümüzün içinde bulunduğu koşullar ve aşağıda açıkladığımız gerekçelerden dolayı "4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmelikleri" kapsamındaki taşıtların ilgili kanun kapsamında değerlendirilmemesi gerekmektedir.
Gerekçelerimiz:
- 5378 sayılı Kanun tasarısıyla, taşıt başına yaklaşık 50 bin TL maliyet artışı geleceği ve "bu ölçüsüz ve aşırı yükün" sektörümüz tarafından karşılanamayacağı,
- Üretici ve yan sanayiciler de her taşıtta tadilat yapmanın mümkün olmadığını, mümkün olan taşıtlarda taşıtın strüktürel yapısını statiğini bozarak güvenlik ve dayanıklılık kaybına uğratacağını ifade ediyor ve piyasa şartları dikkate alındığında "alınacak bu tedbirlerin etkin hızlı ve uygulanabilir" olmayacağı,
- Eski taşıtları, maliyet artışı yanında can ve mal kaybı yönünden tehlikeli hale getireceği,
- Engelli uygulamasının taşıtlarda en az iki koltuk, toplamda 80 bin koltuk kaybına neden olunacağı ve engelli koltuklarında normal insanların seyahat edemeyeceği, bu nedenle gerek kaybedilen iki koltuk yeri, gerekse yıl boyunca boş gidecek engelli koltuklarının kapasite kullanımında yaratacağı ekonomik zararın karşılanmasının mümkün olamayacağı,
- Engelli vatandaşlarımızın seyahat katsayılarının çok düşük olduğu ve şehirlerarası yolculuklarda otobüs yolculuklarını zorunlu haller dışında kullanmadıkları,
- Büyük ve küçük guruplar halinde seyahat ettiklerinde bir veya iki koltukla ihtiyaçlarının her zaman karşılanamayacağı,
- Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünyanın hiçbir ülkesinde benzeri uygulamanın olmadığı 4925 sayılı Kanun kapsamındaki taşımalarda engelli düzeneğinin isteğe bağlı olarak yapıldığı ve teşvik kapsamında olduğu,
- Engelli taşıtları ile ilgili 2001/85/AT kararlarının 13/02/2009 tarihinden itibaren ülkemizde uygulamada olduğu,
- Kanun ve Yönetmelik düzenlemelerinde etkin ve hızlı uygulama yapılabilmesi için kapsama alanındaki sektörlerin ve bağlı bulundukları sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin alınması,
- Seyahat engelli vatandaşlarımızla ilgili istatistiklerin ve 4925 sayılı kanun kapsamındaki taşıtları kullanma katsayılarının ihtiyaç programının bilinmemesi,
- Otogarlara ve kalkış noktalarına erişme altyapılarının, ülke genelinde söz konusu tarihe kadar hazır olamayacağı… bilinen gerçeklerdir.
Engellilerle ilgili Kanun tasarısı ve düzenlemeleri sektörümüz takdirle karşılıyoruz. Engellilerin taşıtlarımızla seyahat edebilmeleri için birçok düzenleme yapılabilir. Mensuplarımız bu sıkıntıların birçoğunu biliyor ve yaşıyor.
UDH Bakanlığına, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na taşıtlarımızın adı geçen Kanun tasarısı kapsamından çıkarılarak, engelli vatandaşlarımızın taşıtlarımızı kullanabilmeleri için yapılacak yeni düzenlemelerde engelliler, üreticiler, taşımacılar, yan sanayiciler ve diğer sivil toplum örgütleri ile akademisyenlerin ve ilgili bakanlık bürokratlarının uygulanabilir, sosyal ve ekonomik maliyeti daha düşük düzenlemelere her türlü katkıyı sağlayacağımızı bildirir bir yazı ile başvurduk.
İyi haftalar diliyorum. ■