21 Haziran Pazartesi günü, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Adil Karaismailoğlu ile yaptığımız görüşme sırasında, otobüs bilet fiyatları noktasında, Bakanlığa çok şikayet geldiğini söylemişti. Sayın Bakana, “Doğrudur, kısıtlı kapasite ile maliyetleri kurtarma şansı yok otobüsçünün” demiştim. Kabine toplantısının olduğu bir gündü, kendisi de bana, toplantıda bunu gündeme getireceğini ifade etmişti. Sayın Bakan’ın da dile getirmesiyle, 1 Temmuz itibariyle tam kapasite ile çalışma kararı çıktı.
26-27 Haziran Cumartesi ve Pazar günü üniversite giriş sınavları yapılıyor. Sonrasında bir hareketlilik bekliyoruz. Temmuz ayı hem turizm taşımacılığı açısından hem de şehirlerarası açısından çok yoğun geçecek. Tam da böyle bir süreçte tam kapasiteye dönmemiz çok yararlı oldu. Umutlandırdı insanları. Aşı konusunda Türkiye’nin son günlerde yaptığı atak kayda değer bir hamle. Salgının seyrini bir anda aşağı çekti aşılanma süreci. Tabii, burada rehavete kapılmamak gerekiyor. Firmalarımız, yolcularımız, personelimiz gerekli tüm önlemleri almalı, uygulamalı ve denetlemeli. Yani salgını yeniden yaşamak istemiyorsak kişisel olarak herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi lazım. Firmalarımızın bu konuda denetimleri yapması lazım. Yolculuğun tüm süreçlerinde kuralları işletmesi gerekiyor. Aksi takdirde sonbahara büyük bir hüsran ile girebiliriz. Sektörün yeni kısıtlama, kapanma sürecini atlatabilecek dermanı kalmadı. Tam kapasite ile çalışmanın sorumluluğunu herkes yerine getirmeli.
D1 ve D2 belgelilerin sözleşme ile çalışabilmesi
Evet, Temmuz ayı iyi geçecek, bunu söyleyebiliriz. 15 Temmuz ve Kurban Bayramı ile birlikte 11 günlük bir tatil var. Büyük bir hareketlilik olacağı görünüyor. Tabii, tek ayaklı hareketlilik bunlar. Diğer taraftan Antalya’ya çok yoğun bir şekilde Rus uçakları inmeye başladı. Kapasite sıkıntısı yaşanıyor. Çünkü salgın sürecinde özmalı azaltan turizm firmaları talepleri karşılamakta zorlanıyor. Aşılanmanın 50 milyona yaklaştığı bu süreçte ikinci doz aşılara da başlandığında inanıyorum ki, salgının seyri daha da düşecek. Ağustos ve Eylül ayı da iyi geçecek. Talebin karşılanabilmesi için de daha önceki bayramlarda yayınlanan D2 belgeleri ile beraber anlaşma yapılabilmesine yönelik genelge Bakanlık tarafından yayınlanacak. Ulaşım taleplerinin karşılanması taşımacıların bu anlamda sorununu çözmüş olacak. B2 ve D2 belgelerinin 1 özmal 2 kiralık imkanında kiralık oranının yükseltilmesini de talep ettik. Ancak burada bir yönetmelik değişikliği gerekiyor. Onun için de D2 belgelilerde D1 belgelilerle sözleşme yaparak 1 ay sürecinde taşıma yapabilecekler. Yayınlanacak genelgede bu düzenleme de yer alacak. D2’liler kendi aralarında sözleşme yapıp kapasiteyi birleştirerek kullanabilecekler.
Psikoteknik Değerlendirme Raporu
Öte yandan, 1 Temmuz itibariyle Psikoteknik Değerlendirme Raporu olmayan sürücülere ceza kesilecek. Bu, ertelene ertelene bugünlere geldi. Artık herkesin gerekli önlemleri alması lazım. Bizce, 1 Temmuz’dan sonraki denetimlerde uyarılar yapılsın, ihtar verilerek bir ay içinde tamamlanmadığında cezalandırılsın. Genelge yayınlanıyor ve süre veriliyor ama duyarsız kalınıyor. Pandemi süreci gerekçe gösterilerek artık 1 Ocak 2022 itibariyle de herkes yaptırıma tabi tutulabilsin. Artık yeni bir ertelemeye gerek yok. Her erteleme sonunda yenisi talep edilecek. Psikoteknik Raporu bir ihtiyaç ve bu raporun alınması gerekiyor. Sektör olarak biz de sorumluluğumuzu yerimize getirmemiz gerekiyor.
Yaraları sarmak 3-4 yılı alacak
Eylül sonrasında virüs yaygınlaşmasında bir sıçrama olmazsa üniversitelerin de açılmasıyla birlikte sektörün eski günlerine dönmesini umut ediyoruz. Tabii, vatandaşın ekonomik gücü azaldı. Ama biz bu yaraları sarmak için hızla gerekli önlemleri almalıyız.
Devletin de talepleri var. Sayın Bakan Adil Karaismailoğlu’na 6 maddelik bir rapor sunumu yaptım. Ulaştırma Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile birlikte çalışabileceğimizi söylediler. 2021 yılının son aylarında normalleşme adımları ile 2022’de sektör yaralarını sarmaya başlayacak ve bu yaraları sarma süresi de 3-4 yıl sürecek.
İcraat için her adımı destekleriz
Sektörde bütünleşmek adına birtakım adımlar atılıyor. Henüz kesin bir karar verilmedi. Firma sahiplerinin bu konudaki bakışı bizim için önemli. Firma sahipleri TOFED ve icra organlarında yer alırsa birlikte hareket etmenin hiçbir sakıncası yok. Biz gereken fedakarlığı yaparız. Ama önce bunun sektör tarafından kabul görmesi gerekiyor. Bu konuda görüşmeler devam ediyor. Benim TOFED İcra Kurulu Başkanlığı için bir talebim olmadı. Böyle bir rol verilmeye çalışılıyor. Eğer sektöre yararlı olacaksa her adımı atmaya hazırız. Ama mevcut yapı içinde bana göre TOFED İcra Kurulu Başkanlığı iş değil. Bana göre yapıyı kökten değiştirmek lazım. Yönetim kurulunda patronların olması gerekiyor. İcra Kurulunda yer alma konusunda kararı biz vermeyeceğiz. Bu kararı icra kurulunu oluşturacak insanlar verecek. Başkasını da başkanlığa seçebilirler. Önemli olan sektörün birlikte hareket etmesini sağlamaktır. Sivil toplum örgütleri bunun için vardır. Koltuk için, makam için değil icraat için atılacak, sektöre yarar sağlayacak her adıma her türlü desteği vermeye hazırız. ■