İnternette araç alımı satımı için onlarca site var. Başlangıç olarak pazara sunma ve pazara ulaşma adına en kolay mecralardan biri bu siteler. Lakin gerek araç satmaya çalışanlardan gerek alım yapmaya çalışanlardan, ihtiyaçlarının hala tam karşılanmadığına dair duyumlar almaya devam ediyoruz. Siz de internetten araç alımı ya da satımı yapmaya çalıştıysanız; şimdi sayacağım hususlarla karşılaşmış ve çözümsüz kalmışsınızdır. Özellikle çalışan kesim için tam bir kaos. Site üzerinden araç satışı yapmak için, sitede açtığınız sayfada telefon numaranızı doğal olarak belirttiyseniz, günde onlarca ilgili ilgisiz telefon trafiğine maruz kalırsınız. Aracı görmek isteyenlerle bir araya gelirsiniz, gösterirsiniz, beklersiniz… Sonra diğer alıcılar… Siteden araç almaya kalksanız, her seferinde aracı en yakın servise götür, baktır. Araç için fiyat belirleyecek olsanız, referans olarak önce galericiye gösterirsiniz ve bu fiyat, en dip fiyat diyerek, siteler üzerinden de araştırma yaparak ortalama bir fiyat yazmaya çalışırsınız. Evet, bir alım-satım için onlarca işlemle daha uğraşırsınız. Bunlara da çözüm sunan site var mı diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Evet, var! İTÜ Arı Teknokent girişimcilerinden bibip.com. Sitenin eksperleri var, geliyorlar, aracınızı inceliyorlar, profesyonel foto çekimi yapıyorlar. Araç üzerindeki değişeni, hasarlıyı not alıyorlar. Araca da bir fiyat biçiyorlar. Ne galerici gibi en dip, ne de bazı sitelerde sırf ortalamayı yükseltmek için koyulan fake fiyatlar gibi… Ortalama bir sürede satılabilecek bir fiyat öneriyorlar. Aracı alıp gidiyorlar mı? En güzel taraflarından biri bu. Araç da sizde kalmaya devam ediyor. Sitedeki araç görsellerine ve detaylı bilgilerine bakıp arayanlarla, almaya gelenlerle onlar görüşüyorlar. Anlaştığınız fiyata ulaşıldığında da aracı sizden alıyorlar ve teslimatı gerçekleştiriyorlar. Araç alırken de kafanız rahat, çünkü güvenilir servis aramak yerine, zaten bu işi bibip.com’un uzman kadrosu sizin yerinize çoktan yapmış oluyor. Daha önce uluslararası şirketlerde yöneticilik yapmış bir ekip tarafından, kadrolarına da otomotiv deneyimli kişileri de katarak, geçen sene hayata geçirdikleri bir girişim. Özellikle çalışan kesimin birçok ihtiyacını karşılıyor gibi gözüküyor.
İhracat 10 aydır artıyor
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), her ay sonu olduğu gibi, Ağustos sonu verilerini de geçen hafta yayınladı. 2016 Kasım ayından beri, son 10 aydır ihracatımız sürekli artıyor. Geçen seneye göre toplam ihracatta yüzde 11,9 bir artış var. Otomotiv, her zamanki gibi ihracatta lider ve geçen seneye göre yüzde 9,4 artmış durumda. En çok ihracat yapılan ilk 3 ülke diye baktığımızda, Almanya’yı 1, Irak’ı 2 ve İngiltere’yi 3’üncü olarak görüyoruz. Almanya ile yaşadığımız siyasi gerilime rağmen, Almanya’ya ihracatımız yüzde 11,3 artmış gözüküyor. En çok ihracat yapan ilk üç ilimiz ise İstanbul, Bursa ve Kocaeli. İster ucuz işçilik diyelim, ister dövizin değerlenmesi diyelim; bu ihracat rakamları çok önemli ve sürekli artan bir trendde oluşu da çok kıymetli. Bunu sürdürülebilir kılmak ve daha yüksek oranlarda artışını sağlamak da, teknoloji tabanlı inovatif çözümlerde yatıyor. Özellikle otomotiv, hazır giyim-konfeksiyon ve kimyevi maddelerdeki inovatif teknoloji tabanlı çözümlerin ihracatımızı daha da yüksek bir seviyeye taşıyacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Neden bu 3 sektör diye soracak olursanız, hali hazırda ihracat kalemlerimiz arasındaki ilk 3 sektörün bunlar oluşundan… Ağustos ayında yaptığımız ihracatın nerdeyse yarısına yakını bu 3 sektörden kaynaklanıyor. Peki, teknoloji tabanlı, inovatif çözümlere nasıl ulaşacağız?
Girişimcilerimize sahip çıkmalıyız
Dünyadaki gelişmeleri göz önüne alırsak, bunu sağlayacak ilk kaynağın, tabii ki girişimcilerimize sahip çıkarak, teşvik ederek, önerdiklerini sektörlerimize adapte etmeye çalışarak hatta girişimcilerimizin yurtdışı pazarlara açılmasını sağlamaya çalışarak olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Şu an ülkemiz girişimcilik ekosisteminde hangi girişimciler olduğunu, sektörümüze yönelik hangi teknolojik çözümleri önerdiklerini takip ediyor olmamız gerektiğini düşünüyorum. Bunun sadece üretici firmalarımızın değil, sektörümüzde kanun yapıcı olan devlet erkânının da takip ediyor olması, sektördeki teknolojik gelişmelere vakıf olması ve bu gelişmeleri yönetmeliklere yansıtarak teknolojiden yeteri kadar faydalanılmasını sağlaması gerekiyor. Peki, bu yerli teknoloji tabanlı girişimcilerden nasıl haberimiz olacak? Girişimci yetiştirme geliştirme kuluçka merkezlerinin bu işbirliğine, sistematik bir şekilde sektörle iç içe olmaya ve girişimcilerinin çözümlerini tanıtmaya hazır ve nazır olduklarını biliyorum. Örneğin İTÜ Arı Teknokent: Otomotiv kategorisinde hangi girişimciler var, hangi teknoloji tabanlı çözümleri öneriyorlar? Bunları öğrenmek için teknokente haber vermeniz yeterli. En kısa zamanda sizle bir araya gelip dünden hazır olan girişimciler ve çözümleriyle sizi buluşturacaklardır. ■