Öncelikle okuyucuların geçmiş bayramını kutluyor ve nice bayramlara erişmelerini diliyorum. Bayram, iki parçalı olması dolayısıyla büyük bir yoğunluk yarattı. Ramazan ayından çıkmamızla vatandaşların bir kısmı memleketine bir kısmı tatile gitti.
Kimse zarar görmesin
Mısır’daki elim olaylardan dolayı Türkiye, turizmin de çekim merkezi oldu. Mısır’ın Urgada ve Şamel Şeyh bölgesindeki tesisler sıkıntıya girince, oraya gidecek turistlerin bir kısmı Türkiye’ye geldi ve bizim açığımızı kısmen kapattılar. Ama buna rağmen Türk turizmi Gezi olaylarından fazlasıyla zarar gördü ve etkilendi. Onun için bu tür provokasyonlara bizim çanak tutmamamız lazım. Hak aramanın sorumluluk olduğunu hep söylüyoruz ama bunu ararken, başkalarının haklarını gasp edilmemesine, ülkemizin zarar görmemesine, insanlarımızın ve ekonomimizin zarar görmemesine asgari titizliği göstermemiz lazım.
Yoğun bir süreç bekliyor hepimizi
Önümüzde bir aylık bir zaman dilimi var. Okulların açılmasına kadar yoğunluk devam edecektir. Akılcı, haksız ve yıkıcı rekabet yapmadan, kış aylarını dikkate alarak taşımacılığımızı şekillendirmemiz lazım. Bunun arkasından üniversiteler başlayacak. Ekim ayının ilk yarısına kadar devam edecek yoğun bir sezon yaşayacağız. Bu fırsatı iyi değerlendirmemiz lazım. Hepimizin doğru işler yapması lazım. Şurası çok önemli: işsiz sezonla ilgili bazı tedbirlerin alınması lazım. Herkesin sefer planlamalarını gözden geçirmesi lazım. Boş araçları yola çıkarmamak lazım. Gerek ülke ekonomisi, gerek firmaların kendi ekonomileri ile otobüsçü açısından ne kadar az sefer, ne kadar çok yolcu, o kadar çok kazanç. Zararına seferler yapılamayacak tedbirlerin alınması lazım. Seferlerimizi zarar etmeyecek şekilde düzenlememiz lazım. Sefere gidip zarar eden otobüs; hem amortisman, hem lastik, hem yakıt tüketiyor, çevreye zarar veriyor, üstüne üstlük araç da yıpranıyor. Onun için, verimlilik açısından, bir kısım otobüslerin yatmasında, sefer planlamalarının buna göre düzenlenmesinde büyük bir fayda var.
Alibeyköy Terminali verimliliği arttıracak
22 Ağustos’ta Alibeyköy ihalesi var. Eylül ayında Alibeyköy terminali açılmış olacak. Burada bütün meslektaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak imkan var. Herkesin oraya adam koyup maliyeti artırmasına gerek yok. Sektörümüzün ortak eleman, ortak giderler kullanımına alışması lazım artık. Verimliliği sağlamak, giderleri azaltmak için bunlar fırsattır. Alibeyköy’de günde 1500 otobüsün kalkacağını varsayıyoruz. 20 terminale böldüğümüzde terminal başı 75 araç kaldıracak şekilde düzenlemeye gidilmesi lazım. 50’nin altında otobüs kaldıran firmalarımızın 50’yi tamamlayacak şekilde hatta 90’a çıkacak şekilde konsorsiyumlara gitmesi lazım. Taşıyıcı bir ortak üzerinden bunu yapabilirler.
Spekülasyonlara kulak asmayın
Alibeyköy Terminali’nden büyük firmalar yer alacak, bize vermeyecek diye spekülasyon yapılıyor, böyle bir şey yoktur. Orada herkesin ihtiyacını karşılayacak imkan var. Kaldırılan otobüs sayısını esas alan bir bölüşüm yaptık. Başka alternatif önerisi olan varsa, bunu mutlaka gündeme getirmeli. Bizim, İSPARK’ın bulabildiği ihale şartnamesine koyabileceği en önemli formül, Ulaştırma Bakanlığının verdiği zaman tarifelerindeki Avrupa-Anadolu istikametinde kalkışların sayılarını belirleyecek imkan. Ne kadar otobüs kaldırıyorsanız, o kadar yer alma, temsil edilme hakkınız var. Kaldı ki burası hizmet alanıdır, ticari alan değildir. Burada herkesin yer alması şart değildir. Yanlış algı olmasın, burası bir otogar gibi çalışmayacak. Burası bir ara duraktır, cep terminalidir; bu şekilde çalışması lazım. Alibeyköy Terminali kalkış-varış noktası olarak değerlendirilmeyecek. Dolayısıyla meslektaşlarımızın kendi maliyetlerini artıracak bu tür düzenlemelere gitmesine gerek yok.
Alibeyköy’de peron sayısı 135’e çıktı; giriş-çıkış imkanları iyileştirildi. Büyükşehir Belediyemiz, İSPARK yönetimi arazinin yetersizliği konusunda gerekli hassasiyeti gösterdiler, oradaki ihtiyacı karşılayacak ölçüde araziyi büyüttüler. Yarın ihtiyaç olduğu durumda, yeni terminaller, yeni ofisler yapılabilir ama bugün orası yeterli. Ben, her yerde bu ekonomik davranışı sergilersek sıkıntılarımızı büyük ölçüde aşarız diye düşünüyorum; herkesin de böyle düşünmesini istiyoruz.
Harem’in durumu…
Alibeyköy konusunu sektörün iyi değerlendirmesi lazım. Aksaray’daki otogarların ve Harem’in durumu ile de yakından ilgileniyoruz. Büyükşehir Belediyemizle, konuyla ilgili Ulaştırma, İçişleri ve Şehircilik Bakanlığı ile görüşerek, sıkıntılarımızın giderilmesi konusunda, neler yapabileceğimizi, otogarların yerleri, konumları, projeleri konusunda adımlar atacağımızı söyleyebiliriz.
Maliyetleri en aza çekmek için…
En önemlisi; maliyetlerimizi en aza çekecek ortak servise geçecek şekilde adımlar atılması lazım, özellikle küçük firmaların bu konuda ekonomik davranmalarında yarar var. Eğer firmalar bir araya gelir bir model oluşturulursa; buna belediye de destek verir, zaten yasal bir engel yok. Her firma oradan 3-5 kişiyle bir araba kaldıracağına, ortak servise giderek, daha verimli bir düzen kurulması sağlanabilir. Herkesin giderleri aşağıya çekilir dolayısıyla zararlar kısmen azaltılmış olur. ■