Bu hafta konuşulacak çok fazla bir konumuz yok. Sektör için de güzel gelişmelerden söz edemeyeceğimize göre pembe hayallerimiz de olmayacak.
*
Umudumuzu yitirmeyelim, diyeceğim, ancak ufukta böyle bir umut var mı, yok mu onu da söylemek çok zor. Konuşulacak çok fazla bir şey yok, sanki bir bomba atılmış, herkes nereye düşecek diye bakıyor. Neyse, çok fazla içinizi karartmayım. Allah sonumuzu hayır etsin.
*
Bizim asıl konumuz ikinci el otobüs piyasası…
*
Şimdi; bakalım işimize…
İki veya üç hafta öncesine baktığımızda satılık otobüs ilanları ikili rakamlarda seyrediyordu. Bu hafta, satışa çıkan otobüs sayısı 1.500’ün üzerinde. Aradaki farka bakınca sanki otobüs sektöründe devalüasyon olmuş gibi gözüküyor.
Bence olmuş, nedenler belli: İş yok, araçlar yatıyor, çalışan araçlar para kazanmıyor vb. Diyeceksiniz ki, neden araçların fiyatları aynı kalıyor? Asıl soru bu.
Bence umut! Yakın vadede ufukta bile gözükmese de, kaybetmemeye bakacağız.
Piyasa şu an dalgalı, ne tarafa savrulacağı belli değil. Araç fiyatlarının üç aşağı beş yukarı böyle olmasının sebebini şöyle özetleyebilirim: İki türlü değer vardır. Birincisi nominal değer, yani bir kıymetin üzerinde yazan değer. İkincisi reel değerdir. Bizim için önemli olan bu değerdir.
*
Nominal değer alım gücünü temsil etmezken, reel değer alım gücünü temsil eden gerçek değer anlamına gelmektedir. Önemli olan yazılan rakamlar değil satılan rakamlardır. Pandemi süreci sektörümüzü ciddi anlamda etkilemeye devam ederken, sektör temsilcilerimiz de artık nefes alamayacak duruma gelmiştir. Sektörün iyileşebilmesi için acil çözüm üretilmesi ve sektörün canlanması gerekmektedir.
*
Bu hafta çok kısa bir yazı oldu. Olumsuz düşünmek istemiyorum ve sizlerin de karamsarlığa kapılmadan mücadele etmenizi gönülden istiyorum.
Bir sonraki yazımızda daha güzel ve keyifli yazılar okumanız dileği ile… ■