Geçen hafta Tüyap’ta Automechanika İstanbul fuarındaydık. Dünyanın en büyük üçüncü otomotiv fuarı. İlk ikisi, Frankfurt ve Şanghay. 38 ülkeden 1300’ün üzerinde katılımcının olduğu 35 bin m2’lik bir alanda 50 bin kişinin ziyaret ettiği bir fuar Automechanika İstanbul. Bu fuarı, İstanbul’a kazandıran ekibe tebriklerimizi ve teşekkürlerimizi iletiyorum. Organizasyon ekibinin katılımcılarla yakından ilgilenmesi, geri bildirimlerimizi pür dikkat dinlemeleri, düzenledikleri bu fuarın her sene bir öncekinden daha da güzel geçmesini sağlıyor. Bu sene de birçok ülkeden pavilyon vardı. Ülkeleri sorduğumda, Almanya’dan Çin’e, İran’a 12 ülkeden pavilyon olduğunu aktardılar. Anadolu’muzun çeşitli illerinden gelen yan sanayi firmalarımızla da gururla tanıştık. Ustalıktan girişimciliğe, patronluğa, 33 ülkeye ihracata varan başarılarını ürünlerinin yanında dinleme keyfini yaşadık.
Tabii, bu süreçlerde bazı konular geriden geliyor. Örneğin bağımsız testlerle ürünlerinin sunduğu çözümleri belgeleme konusu… Anadolu’daki bir ilimizden katılan yan sanayi firmamızla görüşüyoruz:
- Bizim bu ürün, Man’ın Mercedes’in kullandığı ile aynı… Özellikleri de aynı.
- Çok güzel, elinize sağlık. Hangi testleri yaptırdın?
- (kısa süreli sessizlik) Bilgisayar üzerindeki programa göre…
Evet, sohbetin bundan sonraki kısmı, ürününe aşık bir girişimcinin nasıl harikalar yarattığına dair örneklerle devam ediyor. İspat? Sıfır! İşte ürününün benzediği diğer firmayla en büyük farkın bu girişimci kardeşim. Diğer firmayla konuştuğunda, pat pat masaya test sonuçlarını, belgelerini, sertifikasını koyuyor. Kelimenin tam anlamıyla ‘üç kuruş’ olan test yaptırmayı atlıyorsun. Belki de daha güzel sonuçlara sahip ürününün çözümlerini, özelliklerini kanıtlayamıyorsun. Sonra da ‘OEM’ler bize bakmıyor’. Bakmaz tabii. Aynı masada onun dili ile konuşmadığın sürece anlaşamazsın.
OTAM’ın önemi
Tamam, haklısın, bu vizyonu sana henüz anlatamadık. Ülkenin okuyan eden, mastırlı, doktoralı kesimi olarak bu bilinci henüz sana aktaramadık, gösteremedik. Daha çok sahaya inmeli, daha çok vurgulamalıyız. Dün OTAM (Otomotiv Teknolojileri Araştırma Geliştirme Merkezi) yöneticileri bunun için Automechanika’daydı. Bu bilinci arttırmak adına birçok firmayla görüştüler. OTAM yöneticilerinin bilgi paylaşma adına ne kadar istekli olduğunu gördüm. Gel, gör, gez OTAM test merkezini ya da Konyalı yan sanayi firmamız gibi, davet et fabrikana. Gelsinler, gezsinler incelesinler fabrikanı, ürünlerini. Sana ‘şunlar şunlar lazım, bu testleri, analizleri yaptırman lazım, şu projeleri başlatabilirsin’ desinler. Üniversitenin ve OTAM’ın bilgi birikimi ve yetenekleriyle; senin girişimci ruhunu, sektör bilgini, uzmanlığını birleştirsinler. Sonrasında da OEM’lere gidelim, ürününün ne kadar harika olduğunu sen değil, bağımsız test kuruluşu OTAM’ın yaptığı testlerin sonuçları anlatsın…
OTAM’ı da bir başka yazımızda daha detaylı anlatırız. Sektörümüz, ülkemiz için ne kadar kıymetli olduğunu... Hem bilgi birikimleriyle çalışanlarıyla, hem de test ekipmanları, yetenekleriyle… OTAM çalışanlarıyla tanıştığınızda, hem bilgilerini paylaşmak hem de test yeteneklerini paylaşmak adına ne kadar istekli olduklarını göreceksiniz. ■