Hepimizin malumu ulaşım sektörümüz erkek egemen bir sektör. Karayolu yolcu taşımacılığı kapsamında yapılan kurultaylarda, çalıştaylarda, vizyon toplantılarında kadın yönetici sayısı bir elin parmaklarını, biraz daha geniş tutalım, iki elin parmaklarını geçmez. Sağ olsunlar o kadın yöneticilerimiz de her çalışmaya yetişmeye çalışırlar var güçleriyle. Örneklerden biri, hepimizin malumu İrem Bayram. Genç yaşında, bir yandan bölgenin saygın şirketlerinden birinin yönetim kurulu başkanlığını yaparken, bir yandan da sektördeki tüm gelişmelerde, önemli toplantı, etkinliklerde aktif olarak yer alır, düşüncelerini paylaşmaktan da geri kalmaz. Keşke İrem Bayram örneğinin sayısını artırabilsek… Otobüs işletmeciliğinin yanında, üretici tarafında da lider kadınlarımız var. Yaptıkları iş gereği, basında ya da şirketlerinin görünür yüzünde çok yer almadıklarından tanınmıyorlar. Lakin öyle başarı hikayeleri var ki, sektörde bilinirliklerini artırabilsek de kadın çalışanlara da ilham olunabilse ve erkek egemen sektörümüzde daha çok kadın liderler aktif rol alabilse. İşte tam bu noktada, biliyorsunuz geçen sene ilkini düzenlediğimiz, bu sene 6 Mart’ta ikincisi yapılacak Ulaştırmada Lider Kadınlar Zirvesi düzenliyoruz. Sahnede sadece kadın liderlerimiz olacak ve sektöre katkılarından, başardıklarından, sektörde gördükleri gelişmeye açık alanlardan bahsedecekler. Konuşmacılarımız; Shell, Mercedes-Benz Türkiye, Temsa, İETT, Fiat ve Renault Mais’ten. Firmalarımıza da çağrıda bulunalım: 6 Mart tarihinde, yani Dünya Kadınlar Günü arifesinde, şirketlerinizden birçok kadın çalışanınızın o gün orada, sektörün tepe yöneticilerinin bir araya geldiği etkinlikte olmasını sağlayalım. Sektörümüzde gerek kadın istihdamının artması gerek toplumsal cinsiyet eşitliği açısından, dünya için küçük, sektör için büyük adım olacaktır.
Yönetim Kadrolarında Revizyon
Geleceği parlak bir ülkeyiz… Bunu sadece ben demiyorum; PwC ekonomistlerinin hazırladığı ‘2050’de Dünya’ başlıklı raporu da aynı şeyi söylüyor. Güzel hazırlanmış bu rapora PwC’nin internet sitesindeki ‘yayınlar’ bölümünden ulaşılabilir. Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girer miyiz, girmez miyizi tartışırken, şu an 17’nci büyük ekonomisine sahip olan ülkemiz, potansiyelini iyi kullanır ve gerekli adımları atmaya devam ederse, 2050’de ilk 10’u zorlayacak noktaya ulaşmamızın mümkün göründüğünü söylüyor rapor. Hem de aynı raporda, ABD, Almanya, Japonya sıralamada düşüş yaşarken, 2030’da dünyanın 12’nci büyük ekonomisine ulaşabileceğimiz, 2050’de de 11’inci büyük ekonomisi olmamız bekleniyor. Bunu sağlayabilmemiz için yapısal reformlara aralıksız devam etmemiz gerekiyor. İlgili raporda da güzel özetlenmiş: Teknolojik sıçramayı gerçekleştirmemiz şart. Bu teknolojik sıçrama, doğal olarak dijital dönüşümü beraberinde getirecek. Hepsinden önemlisi, bunu sağlayacak, bu süreci yönetecek yetenekli insan kaynağına ulaşmak konusunda akılcı yatırımların yapılması gerekiyor. Sektörümüz nezdinde, otobüs işletmecileri, üretici firmaları, sivil toplum kuruluşları dijital dönüşüme ayak uydurmalı ve bunu sağlıklı bir şekilde hayata geçirecek insan kaynaklarına yatırım yapmalılar. Bir yandan çalışanlarımızın eğitimine odaklanırken, bir yandan gerek federasyonlarımızda gerek otobüs firmalarımızda gerekse de üretici firmalarımızda yönetim kadrosunu günümüzün dinamiklerinden anlayan, teknolojik gelişmelerin farkında ve dönüşümü sağlayabilecek istek, azim, kararlılık ve yetkinlikte olan yöneticilerle revize etmemiz gerekiyor. Yoksa ‘her işi doğru şekilde yapmak’ ile ‘doğru işleri yapmak’ arasındaki farkı anladığımızda; şirketimiz, organizasyonumuz için çok geç kalmış olabiliriz. ■