Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün 26 Ağustos’ta düzenlenen açılış törenine katıldım. Köprü inşaatı çok kısa, rekor diyebileceğimiz bir sürede tamamlandı. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Ülkemizin trafiğine, özellikle İstanbul trafiğine bir rahatlama getireceği kesin. Ama trafik sorununu çözmeyeceği de kesin. Transit trafiğin tamamen bu köprüye aktarılması birinci ve ikinci köprüyü de rahatlatacaktır. Bu da bizim açımızdan, 3. Boğaz Köprüsünü kullanma mecburiyetinin getirilmiş olmasının yanlış olduğunu düşünüyoruz. Köprü ülkemize hayırlı olsun derken sektörümüze de bir eziyet ve yük olmaması gerekiyor. Çünkü yaklaşık 65-70 km’lik bir fazla yol gideceğiz.
Muhteşem bir köprü
Zorunlu yöneliş, toplu taşıma yaptığımız sektörümüzde sıkıntı yaratacak. Taşıma ücretleri ifade edildiği gibi 21.29 TL olacak. Çevre yollarını kullanmanın da ücret bedeli var, 30 lira gibi bir rakam, bu da sıkıntı yaratacak. Biz bunların hepsini değerlendireceğiz. Sektör olarak bunları yetkililerle konuşacağız. Tabii biz hep söylüyoruz: İstanbul’a 4’üncü köprü de lazım. 20 Aralık’ta Avrasya Tüneli’nin açılışı da yapılacak. O da İstanbul trafiğine ciddi bir rahatlama getirecek. Sayın Cumhurbaşkanımızın çok daha ileri bir vizyonuyla, Kuzey Marmara Otoyolu Akyazı ile birleşecek. Belki sonrasında Karadeniz’e Sinop’a kadar uzanacak ve ciddi bir yol olacak. Tabii, bunlar zaman alacak yatırımlar. Ama muhteşem bir köprü olmuş. Emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Ücretler konusu
Ücretin iki yönlü olup olmayacağı konusu çok net değil. Çift yönlü olarak para ödenmesi istenirse bu kabul edilir bir şey değil. Büyük bir haksızlık ve adaletsizlik olur. Sektör bunun altından kalkamaz. O zaman köprüyü devlet değil, motorlu taşımacılar yapmış olur. Kabul edilebilir bir durum değil, ama ben yine inanarak söylüyorum: otobüsçüler açısından yanlış hesap Bağdat’tan döner. Gerekli girişimlerde de bulunacağız.
Hayal kurmaya gerek yok
İstanbul Otogarı’nı işleten şirketin tahliyesine yönelik Büyükşehir Belediyesinin, bir yazıyla bir formaliteyi yerine getirdiğini düşünüyorum. Onların talebi, ama sözleşme çok net: 25 yılı doldurmadan çıkarılmaya yönelik bir karar alınması mümkün değil. Sözleşmeye aykırılık unsuru olarak 25 dakika ücretsiz park gösteriliyor, ama onunla ilgili de düzenleme yapıldı. Bilet alan yolculardan 25 dakika da ücret alınmıyor. Şimdi havaalanlarında otoparka giriyorsunuz, hemen ücret alınıyor. Ücret konusu çok sulandırıldı. Onlar ceza da yazıyorlar. Biz de düzenlemeyi yaptık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni neden tatmin etmedi anlayamadık. Bilet alan yolculardan 25 dakika süre için ücret alınmıyor. Bilet almayan yolcular için de otogarı uğrak yeri yapmak istemiyoruz. Kuzeydeki alışveriş merkezlerine geçiş yapılıyor. Otogarın ana fonksiyonunu engellenmesine neden oluyorlar. Şu anda hiçbir problem yok. Şikayetler üzerine Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmış bir görev ve açıklama. Kamuoyunun tepkisini yönetmek için yapılmış formaliteden başka bir şey diye düşünüyoruz.
Şirket faaliyetine devam ediyor
Otopark işletmek bizim sözleşmemizde yer alıyor ve sorumluluklarımız arasında. Belediyenin de talepleri arasında. Bizim sözleşmemize göre otogardan tahliye edilmemiz mümkün değil. Kimsenin de böyle bir hayal kurmasına gerek yok. Zamanı geldiğinde gereği yapılır. Şu anda Avrasya AŞ, faaliyetini sürdürüyor. Hiçbir güç şu anda bizim oradan çıkmamızı sağlayamaz. Sözleşme öyle diyor. Kanun tanımaz bir anlayışla bu yapılmaya kalkılırsa bir şey diyemem, ama bu ülke hukuk devletidir. Yargı var, hukuk var, haklarımızı sonuna kadar ararız. Orada 10 bin insan çalışıyor. İstanbul Otogarı’nda faaliyet devam ediyor.
Herkese iyi haftalar diliyorum. ■