Demiryollarının, adli tıp tarafından intihar olarak hükmedilmiş ölümleri FRA’ya bildirilmesi önerilmemektedir. Bunlardan ‘belgelenen intiharlar’ olarak bahsedilecektir. Adli tıpçılar ve yerel tıbbi muayeneciler, yıllık Ulusal Ölüm İstatistikleri Raporu’nda yer almak üzere, Hastalık Kontrol ve Koruma Federal Merkezi’ne (CDC) intiharları rapor etmektedir. Bununla beraber; ölümler Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) ‘Uluslararası İstatistiksel Hastalık ve İlgili Problemlerin Sınıflandırılması’na göre kategorize edilmekte ve demiryolu geçişlerindeki intiharlar bir dizi farklı yolla sınıflandırılmaktadır. Ayrıca, yıllık kaza sayısının kesin olarak oluşturulması da zordur. Genel profesyonel düşünce, demiryolu ana hatlarındaki izinsiz geçişlerde belgelenen intiharların sayısının yılda en az 100 olduğu yönündedir, fakat bu rakam muhtemelen daha yüksek ya da çok daha yüksek de olabilir. Bu; izinsiz geçişlerde meydana gelen ölümlerle ilgili FRA raporunda belirtilen 500 rakamının yaklaşık olarak en az yüzde 20 daha fazla olabileceği anlamına gelmektedir. Belgelenmiş intiharlar söz konusu olduğunda, Avrupa ve Japonya’daki durum ABD’den daha kötüdür. Britanya’da demiryolu ana hatlarında belgelenmiş intiharların sayısı, adli tıp tarafından ‘intihar’ olarak kaydedilmemiş olan diğer izinsiz geçiş kaynaklı ölümlere eşittir. Buna bağlı olarak, Britanya’daki belgelenmiş intiharları yüzde 2,6’sı demiryolu ana hatlarında gerçekleşirken, ABD’deki kayıtlı yıllık 100 kaza verisine göre bu oran yüzde 0,3’tür. Farklı ülkelerdeki tecrübelere bakıldığında, Avrupa ve Japonya’da demiryolu hattı yoğunluğu ve trenlerin sıklığı daha fazla iken ABD’de de ateşli silahlara erişim daha kolaydır (ABD’deki intiharların yüzde 54’ü ateşli silahlarla gerçekleşmektedir).
Hemzemin geçişlerde durum
İzinsiz geçiş yapanların genel karakteristikleri ile ölümcül ve ölümcül olmayan kalıcı hasara yol açan kazalara maruz kalan izin geçiş yapanlar altküme karakteristikleri arasında bir ayrım yapılması gerekmektedir. İzinsiz geçiş yapanların toplam sayısı, ölümcül kazaların toplam sayısından daha geniş çaplı yönlendirici sonuçlar vermektedir. ABD’nin ulusal düzeyde en büyük ikinci demiryolu şirketi olan BNSF, 2003 yılında güvenlik çalışanlarının 23 bin 200 izinsiz geçiş yapan kişiyi yakaladığını kaydetmişlerdir. Ayrıca; izinsiz geçiş olaylarının büyük çoğunluğunun BNSF’nin işletimi dışındaki güzergahlardaki 33 bin mile varan demiryolu hatlarında gerçekleştiğini de belirtmek gerekmektedir.
Genel izinsiz geçiş problem hakkında bilgi, kameraların yolun sağ tarafına kurulumu durumunda sağlanabilmektedir. Ayrıca, bazı demiryolları bir karayolu demiryolu hemzemin geçidinde gerçekleşecek çarpışma durumunda hukuki süreçte ilk delilleri teşkil etmesi amacıyla lokomotiflerinin önüne kamera kurulumlarına başlamıştır.
İzinsiz geçişler…
Böylelikle, izinsiz geçişlerin noktaları, izinsiz geçiş yapan insanların yapısı ve ilgilendikleri aktiviteler hakkında kayıtların gözden geçirilmesiyle fikir sahibi olmak mümkün olabilecektir. Geneli itibariyle, izinsiz geçişleri nitelendirmek adına fotoğrafik veri kullanılarak basılan yayın bulunmamaktadır. (Pittsford, New York’ta bir köprüde bir kamera kurulumu ile hazırlanan raporda amaçlanan, izinsiz geçişlerin sıklığı ve amacının nitelendirilmesinden çok önleyiciliğin sınanmasıydı.) Lokomotiflerde kameraların artan kullanımı, gelecekte muhtemelen daha uygun verileri sağlayabilecektir. Buna karşın, herhangi bir hasarın ortaya çıktığı vakaların verileri, FRA veri tabanından ve emniyet çalışanlarının tuttuğu raporlardan, ölümlü kaza durumunda ise, adli tıp uzmanlarından temin edilmektedir. Elbette, kalıcı bir ölümcül olan ya da olmayan bir vaka durumunda bilgi toplanması gerekliliğinde en çok ilgilenilen konu toplumdur. 2001-2004 yılları arasında ölüm ya da yaralanma ile sonuçlanan 3 bin 628 izinsiz geçiş vakasında, izinsiz geçiş yapanların olay sırasında içinde bulundukları aktiviteler sınıflandırılmıştır. Bu vakaların yüzde 75’inde izinsiz geçiş yapanlara tren tarafından çarpılmaktadır.
İntihar girişimleri…
Vakaların yüzde 10’u kayma, düşme ya da demiryolu hattı alanı veya trenlerde sabit bir nesnenin çarpması sonucu gerçekleşmektedir. Vakaların yüzde 13’ü ise, saldırı, çevresel etkiler, hesaplanamayan etkiler gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Elbette, tren çarpmasına maruz kalan izinsiz geçiş yapan kişilerin kalıcı hasarla karşılaşmaları kuvvetle muhtemeldir. İzinsiz geçiş vakalarının hemen hemen yüzde 90’ı trenin izinsiz geçiş yapan kişiye çarpması ile ortaya çıkarken, yaralanmalı vakaların ise yüzde 40’ı tren çarpması haricindeki durumlar da ortaya çıkmaktadır.
Özellikle not edilmesi gereken bir diğer nokta ise, bütün vakaların hemen hemen 3’te 1’i trenin ihlal durumunda oturan ya da uzanan kişiye çarptığı durumlarda ortaya çıkmaktadır. Bu veri sıklıkla, FRA veri tabanındaki intihar eden insanların amaçlarıyla ilgili herhangi bir not vb. bırakmadığı şeklindeki savları desteklemek için kullanılır. Sonuç olarak adli tıpçılar tek başlarına bir vakanın kaza mı yoksa intihar mı olduğuna karar verememektedirler. Ayrıca bazı vakalar adli tıpçılar tarafından intihar olarak kaydedilirken, FRA tarafından izinsiz geçiş olarak kaydedilebilmekte olup bu konuda verileri yıl sonunda birbiriyle örtüştürecek genel bir sistematik bulunmamaktadır. 2002, 2003 ve 2004’te yerel adli tıpçılardan alınan kayıtlarla oluşturulan FRA veri tabanında, 1.523 izinsiz geçiş vakasının yüzde 61’i toplanmıştır. 935 elverişli durumun 164’ü (yüzde 17,5’u) için adli tıpçıların aynı raporda bazen ‘intihar’ bazen ise ‘kasıtlı’ kelimesini kullandığı görülmüştür. Ayrıca 49 durum (yüzde 5,2) için yazılı anlatım ‘intihar’ kelimesini önermektedir. Analizin bir diğer sonucu ise FRA kayıtlarındaki ölümlerin yüzde 20’si ‘belgelenmemiş intiharlar’ ya da raporda yanlışlıkla ‘belgelenmiş intiharlar’ olarak belirtilmiş olanlardır. Bu oran, Avrupa’dakinin çok altındadır. Britanya’da demiryolu yönetimi, adli tıpçılar tarafından intihar olarak adlandırılmayan bütün izinsiz geçiş ölümlerinin kısıtlarını araştırmış olup vakaların yüzde 60’ında ciddi bir intihar kuşkusuna rastlamıştır. Tekrar etmek gerekirse, ABD’de ateşli silahlara erişim kolaylığının, demiryollarında intihara olan eğilimi düşüreceği düşünülmektedir.
Demografik bilgi eksiklikleri
FRA rapor formu, kazazedelerin yaşlarının ölçmek için bir sahaya sahip olduğunda, ilave herhangi bir demografik bilgi toplanmamaktadır. Henüz cinsiyetin kaydedilmesini içeren raporlama yapılmamıştır. Sonuç olarak, demografiyle ilgili ilave veriler çeşitli özel çalışmalardan alınıyor olup bunlar da emniyet raporlarına ve adli tıp raporlarına dayanmaktadır. Bu bağlamdaki çalışmalar ise oldukça sınırlıdır. Bunlardan ilki Ulusal Ulaştırma Güvenliği Kurulu (NTSB, 1978) tarafından hazırlanan bir çalışma olup Mart 1976 ile Ekim 1977 tarihleri arasında gerçekleşen 280 ölümlü kaza üzerine çalışmıştır. Çokça bahsedilen bir CDC çalışması, 1990-1994 yılları arasında Kuzey Carolina’da 138 izinsiz geçiş sonucu gerçekleşen ölümlerin hepsi için adli tıp raporlarını sınamıştır. Bir diğer CDC çalışması ise Georgia’da 1990-1996 yılları arasında meydana gelen 132 ölüm ve 156 yaralanmayı analiz etmiştir. Sonuç olarak yakın zamanda FRA’ya hazırlanan bir danışmanlık raporu, 2002-2004 yılları arasında ulusal çapta 935 ölümlü vakayı analiz etmiştir. Aynı zamanda adli tıpçılarca oluşturulmuş kısıtlı bir literatür çalışmasından da bahsedilebilir. Çalışmaların sonuçları benzerdir.
Hepinize sağlıklı, huzurlu, başarılı ve mutlu bir hafta dilerim. ■