Koronavirüsün etkileri devam ediyor. Tabii bu süreçten en fazla etkilenen sektörlerin başında turizm ve ulaştırma geliyor. Şehiriçinde durum çok farklı değil. Yüzde 50 kapasite kullanımı hepimizi zorluyor. Yüzde 50 sosyal yaklaşma mesafesi doğru mu, değil mi tartışılır. Ama bu yasak getirilirken mutlaka alternatif çözüm önerilerini de taşımacıların önüne koymak lazım. Maliyetler aynı, yolcu yüzde 50. Gidişte yüzde 50 kapasite dolsa bile dönüşte o bile mümkün olmuyor. Bugün çok fazla önemsenmiyor. Ama yarın yolcu sayısı artıkça olay daha da farklılaşacak. Otobüsçülerde yüzde 50 kapasite şartının ardından bilet fiyatlarını iki kat olarak almaya başladılar. Yolculardan şikayetler geldi.
Biletlere taban-tavan uygulaması
Sayın Bakan Adil Karaismailoğlu da taban ve tavan uygulamasına geçileceğine yönelik açıklama yaptı. Henüz düzenleme yayınlanmış değil. Sayın Cumhurbaşkanın onayını bekliyor. Bir fiyat listesi oluştu. Bu listede en uzun mesafe 400 TL olarak belirlendi. Yüzde 50 koltuk kapasitesi kullanıldığı sürece taban ve tavan ücret uygulaması devam edecek. Biz de bu yapının sürdürülebilir olmadığını Sayın Bakan ile hafta içinde düzenlenen telekonferansta dile getirdik.
Bakanlıklar arasında koordinasyon
Uygulanması mümkün olmayan kararlar alınmadan önce ilgili bakanlıklar arasındaki koordinasyonun da önemine dikkat çektik. İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan yanlış genelge ile otobüsçülük sokağa taştı ve disiplinsiz hale geldi. Minibüslerle kontrolsüz ve denetimsiz şekilde yolcu taşınmaya devam ediliyor. Genelgenin düzeltilmesine yönelik görüşmeleri yaptık ve D1 belgeli taşımacılara izin verildi ama diğer taraftan yine minibüsle taşıma devam ediyor. Hızlı ve doğru kararlar alınması, Yolcu Taşımacılğı Konseyi’nin oluşturulması çok önemli.
Yolcu ile teması önleyen paravanlar
Yüzde 50 kapasite ile ne kadar devam edilebilir bunun cevabını vermek çok zor. Fiyatları arttıracağız, yolcu buna karşı çıkacak. Arttırmadığınız takdirde de biz bu işi sürdüremeyeceğiz. Bu süreci bir an önce normale taşımak gerekiyor. Bazı üreticiler şu anda yolcular arasında teması önleyen birtakım paravanlar, perdeler veya siperlik maskeler gibi geliştirmeler yapıyor. Otobüslerde klima ile ilgili bir çözümün de üretilmesi gerekiyor.
Havayolu şirketleri yüzde 66’ya razı olmuyor
Havayolu taşımacıları sosyal mesafe uygulamasında orta koltuğun boş bırakılmasına yönelik değerlendirmelere de karşı çıkıyorlar. Buna gerekçe olarak, yüzde 66 doluluk olacağını ifade ediyorlar. Uçak şirketleri yüzde 66’ya razı olmuyorlar, bizi yüzde 50’ye razı etmeye çalışıyorlar. Üstelik bir aile bireylerinin ayrı ayrı koltuklarda oturarak seyahat etmeleri ne kadar doğru olacak? Bunlar aynı evde, aynı ortak mekanları kullanıyorlar. Ama otobüste ayrı koltuklarda oturacaklar. Bu şekilde olan aile bireyleri yan yana seyahat ettiklerinde bilet fiyatları çok daha ekonomik olabilir.
Uçak virüsü, otobüs virüsü
Bir otobüsün hacmi 40 metreküp. Otobüste 1,5 metrelik sosyal mesafe korunabiliyor. Ama uçaklarda bir koltuğu iptal ettiğinizde dahi yolcular arasındaki mesafe 60 santim olabiliyor ancak. Uçaklarda bir koltuk boş olması sosyal mesafe kuralının uygulanmasını da önlüyor. Uçaklarda sosyal mesafe uygulansa yüzde 25 kapasite ile sefer yapmaları gerekecek ve belki de bin TL’den aşağı uçak bileti satışı mümkün olmayacak. Uçaklarda sosyal mesafe uygulanmaz, otobüslerde uygulanırsa bu adil olur mu? Uçak virüsü, otobüs virüsü farklı virüsler mi? Uçaklarda ne karar alınıyorsa, otobüslerde de aynı karar alınmalı. Ben sosyal mesafe kuralının uygulanabileceğini düşünmüyorum.
Bayramda seyahatlerin yapılmasına karşıyım
Bayramda seyahatlerin yapılmasına kesinlikle karşıyım. Bayramda yapılacak yoğun bir seyahat bizim aleyhimize olur. Bir an önce normale dönelim. İşimize, gücümüze bakalım. Bir bayram yapacağız diye hayatı kendimize zehir etmeyelim. İkinci dalga salgın süreci yaşamayalım. Bu süreç uzarsa, bu sektör bu işin daha fazla uzamasına dayanama ■