2014-05-05 14:34:42

Trafik Güvenliği Platformu

Mustafa Yıldırım

my@tasimadunyasi.com 05 Mayıs 2014, 14:34

29 Nisan’da Emniyet Genel Müdür Yardımcısı, emniyet teşkilatındaki trafik ile ilgili birimler, akademisyenler, ulaşımla ilgili tüm kurumların temsilcilerin yer aldığı Trafik Güvenliği Platformu toplantısına katıldım. Platformun, seri toplantılarla trafik kazalarını 2020 yılına kadar yüzde 50’ye indirme hedefi var. Trafik kazaları giderek en büyük terör haline gelmeye başladı. Kaza anı ve kaza sonrasında yılda toplam 10 bin kişi ölüyor. Terörde bu kadar adam kaybetmiyoruz. Ben, “özellikle, trafik kazaları madem terörden daha büyük bir sorun ve devam ediyor, kazaları önlemek için en az terör kadar bütçe ayırıp, terör kadar kararlı bir duruş sergilemek lazım” diye konuştum. 
Trafik güvenliği için kararlı bir duruş

Trafik güvenliğini artırmak için birtakım kaynaklara ihtiyaç var. Sürücü kurslarından başlayarak kararlı bir duruş sergilemek, üst lisanslara geçişte yeni bir sınır veya yeni bir sürücü kursu oluşturmak lazım. Şu anki sürücü kurslarını ilkokul olarak kabul edersek, bunlara bir yüksekokul lazım. İleri sürüş teknikleri eğitimi veren 25-30 kurum var. O kurumların sahipleri ile yaptığımız görüşmelerde, “siz doktorsunuz, biz hastayız, görüşmemiz lazım” dedim. Eğitimleri yasa ile zorunlu hale getirecek düzenlemenin yapılması lazım. Dernek çatısı altına girmeleri gerektiğini ifade ettim. Sonra, size ihtiyacımız olduğunu ortaya biz koyacağız. Mevcut sürücü kurslarında sıradan ehliyet veriliyor, ileri sürüş teknikleri verilmiyor. Mevcut sürücü kurslarının disipline edilmesi lazım. Yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Trafikte dört önemli unsur var: Eğitim, denetim, altyapı ve acil yardım. Şimdilik sadece akıllı sistemlerle denetim yaygın şekilde yapılabiliyor. Bu dört temel noktanın yaygınlaştırılması lazım.

Şirketlerin sorumluluğu 

Şirketlerin de bu konuda sorumluluk alması, kendi iç eğitimlerini, denetimlerini yapması lazım. Eğer taşımacı kuruluşlar bu işe öncülük yaparlarsa, trafik kazalarında büyük bir azalma olacağı inancındayım. Taşıma Kanunu, Trafik Kanunu, UKOME kararları birbiri ile çelişiyor ve taşımanın önüne engel teşkil ediyorlar. Tabii, mevcut ticari sürücüler başta olmak üzere tüm sürücülerin 5 yılda bir sağlık kontrolü ve eğitimden geçirilmesi lazım. 

SRC belgelerinin kimler tarafından nasıl verileceği iyi tanımlanmamış. Şu anda UDH Bakanlığı üzerinden veriliyor. SRC belgeleri almak için geçilmesi zorunlu eğitimin daha iyi ve nitelikle olması, sınavın da özenli yapılması lazım. Belediyelerin trafik eğitim pisti yaptırmasını zorunlu hale getirirsek temel sorun çözülmüş olur. Biz, bir adım daha ileri gidip SRC Belgesi ile ilgili eğitimlerin üniversitelerin trafik bölümünde verilmesinin sağlanmasını istiyoruz. 

Medyaya da büyük göre düşüyor. Trafik ile ilgili hazırlanacak kamu spotlarının, düzenlemelerin, filmlerin ilgili bakanlıkların desteği ile beraber RTÜK tarafından yayınlanması zorunlu kılınmalı ve bunların da televizyonların en çok izlenen saatlerinde yayımlanmasını istiyoruz. Bir ofsayt pozisyonunun 30 farklı kanalda saatlerce tartışıldığı bir ülkede insanların ölümüne sebep olan trafik kazalarının hiç gündeme gelmemesi ve insanların trafiğe hiç zaman ayırmaması, son derece çelişkili bir durum.

Kara   yollarımızda, duble yollarla sayıları azalsa da kazaya davetiye çıkaran kara noktalar hala var. Trafik güvenliğinin, hükümetlerin başarı ölçütleri arasına alınması lazım. Sayın Başbakanımız bu konuda irade koymuştur, ama bunun her zaman taze tutulması lazım.
Trafikte en büyük mağduriyeti bizler yaşıyoruz. Biz risk taşıyoruz; bu riskin doğru yönetilmesi lazım. Eğer risk olmazsa kriz olur. Risk çözümleri ile trafik kazalarını azaltmamız lazım. 
Herkese iyi haftalar diliyorum. ■
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.