Bu kez siz değerli okuyucularımla; yerel, ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde ulaştırma politikaları, politikalardaki değişim süreci ve yeni eğilimler, yüksek hızlı demiryollarının bu süreçte nasıl konumlandığı, Japonya başta olmak üzere yüksek hızlı demiryollarında kat edilen teknik gelişmeler ile Türkiye’nin ulaştırma politikasının ne yönde geliştiği ve gelişmesi gerektiği konularında paylaşımda bulunacağım.
Bu çerçevede ilk olarak kısaca; Türkiye’nin yüksek hızlı demiryolu hat inşa sürecinde kat ettiği mesafe ve belirlediği projeksiyonu hatırlayacak olursak, Ankara-Eskişehir Yüksek Hızlı Demiryolu (YHD) hattının birkaç yıl önce işletime alınması ile başlayan sürecin hızlanarak devam ettiğini görürüz. Takibinde kısa sürede tamamlanarak işletime alınan Ankara-Konya YHD hattı, bu güzergahtaki türel dağılımda en büyük payı almış olup üst düzey kullanıcı memnuniyetine ulaşmıştır.
Batı Anadolu’da…
Bu süreçte; birkaç yıldır inşası devam eden Ankara-İstanbul YHD hattının Eskişehir-İstanbul YHD etabı; Nisan 2014 itibariyle tamamlanmış ve test sürüşlerine başlanmıştır. Mayıs 2014 sonu itibariyle bu hattın işletime alınması beklenmektedir. Bununla beraber; Eskişehir-Konya YHD hattı bağlantısı kısa sürede tamamlanmış, Osmaneli-Bilecik-Bursa (Yenişehir)-Bandırma YHD hattının inşasında önemli bir yol kat edilmiştir. Halkalı (İstanbul)-Edirne (Bulgaristan Sınır Kapısı) YHD hattı çalışmalarına başlanmış olup Ankara-İzmir YHD hattının Afyon etabına geçilmiştir.
Orta ve Doğu Anadolu’da…
Yine; Ankara-Yerköy (Yozgat)-Sivas-Erzincan-Erzurum-Kars YHD hattının çalışmaları tüm hızıyla devam etmektedir. Bu hattın Ankara-Sivas etabında 250 km/saat, Sivas-Kars etabında ise 200 km/saat işletim hızı öngörülmektedir. Yine bu hattın Erzincan-Erzurum etabı Gümüşhane-Tirebolu (Giresun) üzerinden Trabzon’a bağlanacak olup, öngörülen hız yine 200 km/saat’tir. Bunun yanı sıra; 2017 yılına kadar Gaziantep ve Şanlıurfa’ ya YHD hattının ulaştırılması öngörülmekte olup Gaziantep’e bağlantı Çukurova ve/veya Malatya üzerinden sağlanacaktır. Bir başka hat ise; Çukurova (Adana-Mersin) Havaalanına bağlanacak olan YHD hattı olup, bu bağlantının Konya üzerinden Karaman-Çukurova havaalanı olarak bağlanması öngörülmektedir. Bu hattın çalışmaları başlamış olup Konya’dan yüksek hızlı demiryolu hattının Antalya’ya uzatılması da düşünülmektedir. Bir diğer hat ise; Ankara-Sivas-Kars YHD hattının Sivas-Çetinkaya (Malatya) üzerinden Diyarbakır’a bağlanmasıdır. Yine Siirt-Nusaybin (Mardin) arasındaki demiryolu hattını modernizasyon çalışmaları devam etmekte olup bu hatta 200 km/saat işletim hızı ve Musul-Erbil bağlantısı öngörülmektedir.
Osmanlı döneminde…
Osmanlı döneminde Anadolu, Rumeli (Bulgaristan-Romanya), Bilad-ı Şam (Suriye, Ürdün, Lübnan, Filistin), Musul-Bağdat-Basra (Irak) ve Hicaz’a (Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri) yayılan demiryolu hatlarının iki ana aksını, Hicaz demiryolu (İstanbul-Medine) ve İstanbul-Bağdat-Basra demiryolu hatları oluşturmuş olup her iki hat ta Anadolu’yu kuzey-güney ekseninde geçmektedir. Bu hatlardan Hicaz demiryolu; hac vazifesi için yapılmış olup Bağdat-Basra demiryolu hattı ise ticari ve siyasi nedenlerle yapılmıştır. Günümüzde; Hicaz demiryolunun modernizasyonu ile İstanbul’dan Medine’ye YHD hattı gündemde olup bu hat için politik, ekonomik, sosyal imkanlar çerçevesinde mevcutta hem tarihi Hicaz demiryolu ve hem de İstanbul-Bağdat-Basra demiryolu hattı alternatif altlık oluşturabilir.
Bölgesel süreç
Ülkemizdeki demiryolu hat çalışmaları ve bölgesel süreç (Ankara-Konya YHD hattının Çukurova ve Gaziantep-Şanlıurfa’ya ulaştırılması, Siirt-Mardin-Musul demiryolu hat çalışmaları, Suudi Arabistan’ın YHD hatları ve metro hatlarına yaptığı yatırımlar, Ürdün’ün politik ve ekonomik durumu) bunun için uygun bir zemini teşkil etmektedir. Yine; Sivas’tan Kars’a ulaşacak olan YHD hat çalışmalarına eşgüdümlü olarak Bakü (Azerbaycan)- Tiflis-Ahılkelek-Batum (Gürcistan) demiryolu hat çalışmalarının sürdürülmesi, uluslararası demiryolu koridorları ve bu çerçevedeki politikaların paralelindedir. Diğer taraftan; Halkalı (İstanbul)-Edirne YHD hattının Bulgaristan ve Yunanistan’daki demiryolu hatları ile birleştirilmesi öngörülmektedir. Yine Van Gölü çevresinde Van ve Bitlis’ten geçecek şekilde bir YHD hattı düşünülmekte olup bu hattın Ankara-Sivas-Kars YHD hattının Erzurum etabından birleştirilmesi öngörülmektedir.
Şehir gelişimini etkileyecek
Bilindiği üzere; ulaştırma-şehirleşme arasında doğrudan birbirini besleyen bir ilişki vardır. Dolayısıyla yapılacak olan istihdam yatırımlarının doğruluğunun bir sağlaması ‘ulaştırma sistemi’ üzerinden de okunabilir. Aynı şekilde ulaştırma yatırımları da doğrudan şehir gelişimini olumlu-olumsuz yönde etkileyecektir. Burada da; her zaman ifade ettiğimiz üzere en genel anlamda ‘planlama’ konusu öne çıkmaktadır. Entegrasyon, koordinasyon ve organizasyon, nitelikli bir planlamanın bileşenleridir. Bu anlamda; ülkemizde genel olarak uzun bir süre ‘planlama eksikliği’ önemli bir problemi teşkil etmiş olup, son dönemlerde bu konunun telafisi anlamında çeşitli çalışmalar yapıldığı bilinmektedir. Dolayısıyla, yapılacak yatırımların niceliği ne kadar büyük olursa olsun, eğer çoklu bakış açısına, planlamaya ve entegrist bir yaklaşıma sahip değilse, bu yatırımlardan aynı oranda bir verim alınamayacak ve yeni problemler oluşacaktır.
Akıllı Ulaşım Sistemleri
Daha önce de ifade ettiğimiz gibi; karayolunda trafik güvenliğinin sağlanması, modlar arası dengeli türel dağılım, modlar arası entegrasyon, bütün modlarda toplu ulaşımın güçlendirilmesi ve işlevselleştirilmesi, karayolunda bir taraftan standartların yükseltilmesi ve diğer taraftan da karayolunun modal dağılımdaki payının düşürülmesi ile yakından ilgilidir. Modlar arası dengeli dağılım; gerek şehiriçi ve gerekse de şehirler arası yolculuklarda demiryolunun kaliteli ve akıllı yatırımlarla öne çıkarılması, topografyanın elverişli olduğu yerlerde tutarlı arz-talep etütleri ile iç suyolları taşımacılığının (yolcu-yük) geliştirilmesi, kablolu sistemlerin yerinde yatırımlarla yaygınlaştırılması ve denizyollarının yeterli filo, teknik donanım ve güzergah analizleri ile birlikte bütün mesafeler için kullanılabilir kılınması ile sağlanabilmektedir. Modlar arası entegrasyon; dengeli modal dağılımı takiben sağlıklı bir şekilde ele alınabilecek bir konudur ve bu; bütüncül bir yaklaşım açısı, akıllı yatırımlar ve teknolojik enstrümanları en doğru yerde en son imkanlarla kullanmakla sağlanabilecektir. Toplu ulaşımın yaygınlaştırılmasının; İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerdeki en önemli aracı, doğru güzergahlarda cesur kararlarla devreye sokulacak olan ‘metro’ hatlarıdır. Bu; İstanbul’da metrobüs adını alan BRT sistemlerinin; kapsamlı bir şekilde ele alınması, minibüs ve otobüs hatlarının-araçlarının-teknik kapasitesinin sürekli geliştirilmesi ve ıslahı, şehiriçi ve komşu şehirlerarası deniz ulaşım hatlarının doğru talep yönlendirmeleri ile birlikte alternatiflendirilmesi ve modal payın yükseltilmesi gibi konu başlıklarıyla ifade edilebilir. Modal dağılımdaki payı sağlıklı bir çerçeveye oturtulmuş olacak olan karayolu ulaşım modunun standardizasyonu ise; bölünmüş yolların arttırılması, geometrik standartlarının istenen düzeye getirilmesi ve bunu takiben ‘Akıllı Ulaşım Sistemleri’nin devreye sokularak ‘Akıllı Otoyollar, Akıllı Kavşaklar’ vb. kavramsallaştırmaların ortaya çıkarılmasını içermektedir.
Hepinize sağlıklı huzurlu mutlu ve başarılı bir hafta dilerim. ■