Kentiçi ulaştırma sorunlarının çözümünde bireysel taşımacılığın yerini toplu taşımacılığın alması ve otomobile ayrılmış kent mekanlarının planlı bir şekilde azaltılması öncelik olmalıdır. Ülkemizde oluşan trafik kazalarının yaklaşık yüzde 88’inin kent içinde oluştuğu gerçeğinden yola çıkarak, kentiçi yolcu taşımacılığında, ulaştırma alt sistemlerinin birbirlerini tamamlayacak şekilde entegre edilmesinin ve toplu taşımanın payının artırılmasının, kent içi trafik sorunlarının çözülmesine getireceği katkılar çok büyüktür. Sadece lastik tekerlekli araçlarla taşımacılığın yapılmasının, beraberinde trafik kazalarını da getireceği gerçeğinden yola çıkılarak türler arası dengenin kurulması gereklidir. Kent içinde meydana gelen trafik kazalarının ortaya çıkardığı, gerek sosyal gerekse ekonomik olumsuzlukların çözümü için kent içinde toplu taşımacılığın payının artırılmasının önem taşır ve doğuracağı olumlu sonuçlar ile bunlara ek olarak Akıllı Ulaşım Sistemlerinin (AUS) kullanımı trafik kazalarını azaltmada büyük rol oynar. Bahçeşehir Üniversitesi Ulaştırma Uygulama Araştırma Merkezi (UYGAR) tarafından hazırlanan ve UDH Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Başbakanlığın olumlu görüş ve desteklerini almış olan Eylem Planı’nın yol haritası ve stratejik hedefleri şu şekildedir:
• Türkiye’deki karayolu güvenliği politikasının yol haritası olmasını dilediğimiz “Ulusal Karayolu Güvenliği Eylem Planı 2011-2014” bugüne kadar bu konuyla ilgili paydaşlarla yapılan pek çok çalışmanın ürünü olarak, genel prensipleri ortaya koyan bir çalışmadır.
• Yapılan benzer çalışmaların Milli Eğitim, Ulaştırma, İçişleri, Sağlık, Tarım Bakanlıkları, yerel yönetimler, Emniyet teşkilatı, Karayolları teşkilatı, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve sektör temsilcilerinin katılımı ile geliştirilmiş olduğunu görüyoruz.
Artan trafik tıkanıklığı…
Türkiye yüksek oranda kentleşmiş bir ülke olup nüfusun yüzde 72’si kentlerde yaşamaktadır. Son yirmi yılda bu oran yüzde 10 artmış ve Avrupa Birliği (AB) ortalamasına yaklaşmıştır. Kentleşmede yaşanan artış, kentsel alanlardaki başlangıç ve bitiş noktalarının çokluğu nedeniyle yüksek trafik hacimlerine neden olmaktadır. On yıl içerisinde özel araç sayısı iki katına çıkmış ve kişi başına özel araç sayısı halen AB’nin altında olmasına karşın artma eğilimi sürmektedir. Trafik tıkanıklığı oldukça artmış olup kentsel ulaştırma sisteminin sürdürülebilirliği açısından sorunlar oluşmuştur.
Kent merkezlerindeki trafik tıkanıklıkları esas olarak, yüksek nüfus yoğunluğuna, iş aktivitelerine ve özel araç sahipliğindeki artışa bağlıdır. Yük ve yolcu taşımacılığında karayolundaki dengesiz ağırlık, yol yüklemeleri, şişe boyunları ve geçici tıkanıklıklara neden olmaktadır. Özel araç kullanımındaki artış devam etme eğiliminde oldukça, mevcut durum kötüleşmeye devam edecektir. Diğer taraftan; düşük yoğunluk ve fiziksel kısıtlar, özellikle sınırlı ekonomik güce ve fiziksel engellere sahip insanlar başta olmak üzere, yerel toplu taşımaya erişimi düşürmektedir.
Entegre ulaştırma sistemi
Türkiye’nin ulusal stratejisinin ulaştırma sektöründeki nihai hedefi; verimli çalışan, güvenli, çevreci, akıllı, erişilebilir, sürdürülebilir ve türler arası entegre bir ulaştırma sisteminin kurulumu olup Avrupa ve dünyanın geri kalanıyla sağlam bir bağlantının kurulması öngörülmektedir. Bu hedeflerin yakalanması amacıyla, Türkiye’nin 2023 vizyonunda ulaştırma ve iletişim stratejisi, daha yüksek hareketlilik, daha az tıkanıklık, daha düşük emisyon, kazalar ve ölümlerin azaltılmasıyla daha güvenli, akıllı şarj uygulaması, akıllı şehir planlaması ve toplu taşımanın geliştirilmesiyle uygun maliyetli bir ulaştırma sisteminin kurulumunu içermektedir. Toplu taşıma, bir kentin ve ülkenin ekonomik, enerji ve çevresel sorunlarının çözülmesinde çok önemli olup hayat kalitesinin yükselmesine yardımcı olmaktadır.
Hızlı ve düzenli işleyiş
Hızlı ve güvenilir bir toplu taşıma sistemi sayesinde, trafik tıkanıklığı içinde boğuşan özel araç sürücüleri, toplu ulaşım araçlarının hızlı ve düzenli işleyişlerini gördükçe bu sistemlere kayacaklardır. Vatandaşlarımızın yolculuk tercihlerinde tek yolculu özel araç oranı yüzde 10 olmasına karşın yapılan sayımlarda yollardaki toplam araçlardaki payı yüzde80- 85’lere ulaşabilmektedir.
Dünyadaki sayılı örneklerden birini teşkil eden, İstanbul’daki metrobüs (BRT) uygulaması ile günde 500 araçla 1 milyon yolcu taşınırken, buna mukabil olarak, 50 bin servis aracıyla taşınan yolcu sayısı 2 milyon 200 bin/gün’dür. Özel otomobillerle ise İstanbul genelinde günde 1 milyon 500 bin yolculuk yapıldığı ve bir özel otomobilde ortalama 1-1,2 yolcu olduğu düşünüldüğünde yaklaşık 1 milyon 500 bin yolcu taşınmaktadır. Buradan hareketle hem metrobüs uygulamasının ve hem de toplu taşımanın, kentiçi ulaşımdaki yeri ve önemi açıkça anlaşılmaktadır. İstanbul’da kentiçi yolculuklarda pik saatlerde ortalama hızın 10 km/saat’e kadar düştüğü ve trafik tıkanıklığının İstanbul’a maliyetinin 6 milyar TL/yıl olduğu düşünüldüğünde, verimli bir toplu taşıma sisteminin önemi daha da açık olarak anlaşılmaktadır.
Aşırı hızın sonuçları
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Kadir Topbaş’ın İstanbul’daki başarılı çalışmanın tüm Türkiye’de uygulanabilmesi için Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı olarak kanunun yasalaşmasında arkadaşları ve milletvekilleriyle yaptığı çalışmalar “Gözetim ve Denetleme” alanında çok önemli bir adım olmuştur. Emniyet Genel Müdürlüğü’nden alınan kaza istatistikleri incelendiğinde, ölümlü kazalardaki en büyük hatanın aşırı hız olduğu görülmektedir. Aşırı hızın önlenmesinin bu eylem planında hedef alınan ölümlü kazalarda yüzde 40 azalmayı tek başına sağlayacağı tahmin edilmektedir. Diğer taraftan, şehirlerarası yollarda 90 km/sa olan maksimum hızın yükseltilmesine yönelik yasa çalışması tamamlandığında, özellikle bölünmüş yollarda ölümlü trafik kazalarında artış olacağı endişesini taşımaktayız. Hızın 20 km/sa artmasının açığa çıkan enerjide yüzde 40’lık bir artışa, 40 km/sa artmasının ise yüzde 100’lük bir artışa sebep olacağı fiziksel bir gerçektir. Bu nedenle rahatlıkla, bölünmüş yollarda ölümlü kazalardaki azalmayı ya da başka bir deyişle, karayolu güvenliğinde sağladığı avantajı istatistiksel olarak açıklayabilmemiz için, hız kontrolünün sürekli ve yolun bütününü sağlayacak bir biçimde yapılması büyük bir öneme haizdir. Akıllı Ulaşım Sistemlerinin kullanımıyla 7/24 yapılacak denetimlerle özellikle hız ihlalleri minimize edilecektir.
Hepinize huzurlu mutlu sağlıklı ve başarılı günler dilerim. ■