YHT’ler şehiriçi geçişlerinde hız düşürerek kaza olasılığını en aza indirmeye çalışıyor. Yine de çeşitli önlemler alınıyor.
Geçişlerde kadın-erkek oranı
İlk olarak; uyarıcı levha uygulaması gündüz saatlerinde izinsiz geçişleri düşürürken, gece saatlerinde etkili değildir. Bu konu ile ilgili herhangi bir özel durum tespiti yapılmamıştır. İkinci olarak; uygulama öncesi ve sonrası safhalarında izinsiz geçişlerin büyük bir bölümü tek kişilik gerçekleşmiş olup ağırlıklı olarak yetişkin ve erkeklerden oluşmaktadır. Hattaki bu bulgular ve önceki sonuçlar, yetişkin erkelerin kazalı izinsiz geçişlerin en geniş grubunu oluşturduğunu göstermektedir. Bununla beraber; mevcut çalışma ile ilgili dikkate değer bir nokta, izinsiz geçişlerin sayımına ve olay-kaza raporlanmasına temellenmesidir. Sonuç olarak; mevcut bulgular izinsiz geçiş yapanların tümünün davranışları hakkında bilgi sağlamaktadır. Üçüncü olarak, peyzaj çalışması çocuklarda ve yetişkinlerde izinsiz geçişi yüksek oranda düşürmüş olup uyarıcı levha uygulaması çocukların izinsiz geçişinde etkin bir çözüm olmuştur. Çit uygulamasının etkisi ise hemen her yaş grubu için yaklaşık sonuçlar vermiştir. Sonuç olarak; peyzaj ve çit uygulamaları fiziksel engelleme sağladığından esas olarak bisikletli ve köpekli izinsiz geçişlerde etkili olmaktadır. Bütün bu eğilimler; izinsiz geçişlerin karakteristiğine göre farklı uygulamaların etkinlik derecesini değiştirmekte ve uygulamaya buna göre karar verilmektedir.
Yeni Zelanda’daki uygulama
Yeni Zelanda’da 1-14 yaş arası çocuk ölümlerinde birinci sırayı yaya kazaları oluşturmakta olup bunların yüzde 32’si okul-ev yolculuklarında gerçekleşirken, kazaya maruz kalanların yüzde 60’ı erkek çocuklardan, yüzde 40’ı kız çocuklarından oluşmaktadır. Tren-yaya çarpışmaları, diğer yaya kazalarına oranla daha çok gerçekleşirken bu kazaların birçoğu ölümler veya kalıcı uzuv kaybı, felç gibi sonuçlar veren kalıcı hasarlarla sonuçlanmaktadır. Tren-yaya kazaları genellikle, demiryolu koridoruna izinsiz yaya girişi nedeniyle gerçekleşmektedir. Yeni Zelanda’da Demiryolu Güvenliği ve Koridor Yönetimi’nin 1992’de yaptığı araştırmaya göre, bu gibi izinsiz geçişlere sıkça rastlanmaktadır. Yakın yıllarda Yeni Zelanda’da yıllık ortalama 18 yaya tren-yaya kazasına maruz kalmış ve bunların sadece 3’te 1’i kurtarılabilmiştir. Bu kazaların birçoğu; yaya demiryolu istasyonu civarındaki raylar üzerinde yürürken gerçekleşmiştir. Bu kazalara maruz kalan kişi sayısının dikkat çekici bir oranı okul çağındaki çocuklardan oluşmakta olup, ölümle sonuçlanan kazaların yüzde 50’si, ağır yaralanma ile sonuçlanan kazaların yüzde 40’ı 10-19 yaş aralığındadır.
Eğitim ile ödül-ceza uygulamaları
Yayaların demiryolu koridoruna geçişinde sınırlamalar olarak; risk ve yasa dışılık hakkında kamu eğitimi, demiryolu geçişlerinde güvenlik için ödül ve ceza uygulamaları gibi öneriler öne çıkmış olup bu potansiyel çözümler hakkında az sayıda etkili araştırma yapılmıştır. Yaya kazaları hakkında yapılan çalışmalar; etkin çözümün koridora geçişin engellenmesi olduğunu göstermiş olup konunun eğitim boyutunun tesirliliği halen dikkate değer bir tartışma konusudur. Trafik güvenliği kampanyalarıyla çeşitli davranışların yasa dışılığına yapılan vurgunun yanı sıra, arka planda caydırıcılık ve emniyet tedbirleri de önemli hedefler olarak konulmuştur.
Ülkemizde ulaştırmaya ayrılan pay
Türkiye’nin ulaştırma politikalarında 2023 ve 2035 vizyonları önemli bir yer tutmaktadır. 2023 itibariyle hükümetin ulaştırmaya ayırdığı payın yüzde 50’lerde olması öngörülmektedir. TRACECA başta olmak üzere birçok uluslararası koridorun merkezinde olan Türkiye; ulaştırma yatırımları için gerçekleştirdiği projeksiyonları, sürdürebilirlik çerçevesinde gerçekleştirmek durumundadır.
Hepinizin mübarek Ramazan Bayramını tebrik eder; sağlıklı huzurlu mutlu ve başarılı bir hafta dilerim. ■