Geçtiğimiz hafta Suriye’ye yönelik operasyon haberleri ekonomiyi fazlasıyla ısıtmaya yetti. Kurlardaki yükselişin ardından akaryakıt fiyatlarına peş peşe gelen zamlar geleceğe yönelik endişelerimizi daha da arttırdı.
Son yapılan zamla motorinin litresi 4.52’ye ulaştı. Bu fiyat, siz bu köşeyi okuduğunuzda değişmiş, daha da artmış olabilir. Ancak bu nokta bile işimizi sürdürülebilir hale getirmemeye yeterli.
Öte yandan, akaryakıt zamları tabii, sadece bizim sektörümüzü etkilemiyor, tüm toplumun yaşam maliyetini ağırlaştırıyor. Bu ağırlığın sektörümüze iki türlü etkisi oluyor. Hem bizim maliyetlerimiz artıyor, hem da daha da pahalılaşan bir yaşam, insanların tasarrufa yöneltmek durumunda bırakıyor. Dolayısıyla seyahatler azalıyor.
Seyahat planlaması…
Seyahat planlaması yapan vatandaş, bu planını ya erteliyor ya da bu planından tamamen vazgeçebiliyor. Zaten yaz sezonunu umutla bekleyen sektörümüzün bu gelişmelerle birlikte geleceğe yönelik endişesi büyüyor. Önümüzde Kurban Bayramı ile birlikte 1,5 aylık bir hareketlilik kaldı. Ya ondan sonrası, her kış zaten düşen yolcu talebiyle birlikte akaryakıt maliyeti her geçen gün ağırlaşıyor; otobüsçülük sektörü nasıl ayakta kalabilecek.
Bunun cevabını bulmak giderek güçleşiyor. Tabii ki her zaman dile getirdiğimiz, ancak hayata geçirebilemediğimiz tedbirler var.
Seyahat planlaması doğru yapılmalı
Seyahat planlamasını doğru yapmak gibi; daha az sefer, daha fazla doluluk gibi akla gelen tedbirler var. Ancak bunun olumsuz etkisini de göz önünde tutmalıyız. Otobüsçü yatırım yaptığı araçtan kazanç elde edecek ki, borçlarını ödeyebilsin. Sefer yapılmadığında zarar etmeyi önlemiş gibi görünüyorsunuz, ancak borcu ödeme imkanınız da kalkıyor ortadan.
Maliyetlerin düşürülmesi…
Bunun yanı sıra maliyetlerimizi aşağıya çekebileceğimiz başka uygulamalar da var. Ortak servis kullanımı veya bazı bölgelerde artık tamamen servis hizmetini vermeyi bırakmamız gibi… Bu da bir çözüm. Acente maliyetlerini de aşağıya çekmek için çeşitli çalışmalar içinde olmak gerekiyor. Artık şehiriçinde yüksek kiralarla bilet satışı yaptığımız noktalar yerine internet ortamında satışı daha da yükseltecek çalışmalar içinde olmamız şart. Firmalar internet satışını giderek artırıyor. Ancak bu satış oranları henüz maliyetlerimizi büyük oranlarda azaltacak seviyede değil. Bence önümüzdeki dönemde, bilet satışlarını internet üzerinden yüzde 50’leri aşacak seviyeye getirmemiz şart.
Ulaştırma Şurası…
5-7 Eylül’de İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan 11. Ulaştırma Şurası’na biz de katılacağız. Orada ulaşım sektörünün geleceğe yönelik planlamaları yapılacak. Bizim umudumuz sektörümüze yönelik iyileştirmelerin de gündeme gelmesi, sektörümüzün gelecekte sağlıklı bir yapıda hizmet vermesini sağlayacak kararların alınmasının sağlanması.
Aslında umut vermek, geleceğe yönelik mutluluk tablosu çizmek çok daha güzel olabilir, ancak sektörümüzü gerçekten zorlu, hatta çok zorlu bir süreç bekliyor. Bu süreci en az kayıpla atlatmak için neler yapabileceğiz, bunu hep birlikte göreceğiz.
Herkese iyi haftalar diliyorum. ■