Asayişe bakarsak;
Suriye'deki taze ateşkesten birkaç gün önce Rusya bombaları fazla düşmeye başlayınca AB'den şefkat sesleri gelmişti, "Sınırlarınızı açın, mülteciler rahat gelsin, lütfen" cinsinden. Sanki 3 milyon mülteci onların sınırlarından geçmişti de, bize gelmişlerdi. AB şefkati devam ediyor, kurtarma masası kurdular AB ve Türkiye. NATO gemileri Ege denizinde mülteci yakalayacak, Türkiye'ye geri çevirecek.
AB ülkeleri mültecilerin arasından kendi işlerine yarayacak eğitimli, genç, çalışkan olanlarını seçecekler. Onlar cennete uçacak; işe yaramayanlar da Türkiye'ye kaderlerine iade edilecekler. Türkiye'nin sınırda "uçuşa yasak bölge" önerisi gündemde.
Hatırlayın lütfen; Fransa Devlet Başkanının eşi Danielle Mitterand, yüzbinlerce Peşmergeyi ziyaret etmişti ve sadece 1 (bir) genç erkek Peşmergeyi Fransa'ya, cennete götürmüştü, 1990’ların başında. Hollanda kendi ülkesindeki kampı dozerle sıyırıyor kaldırıyor… Koca AB, Macaristan'ı ve Avusturya'yı ikna etmeye çalışıyor… Almanya ayda en çok 999 mülteci sipariş ediyor.
İnsan Hakları, Hayvan Hakları, Çocuk Hakları, Göçmen Hakları olan bu ülkelerde haklar, AB sınırlarında takılıyor, dikkat!
Geçim işlerine bakarsak;
AB Merkez Bankası aylık para basmayı yüzde 33 arttırıyor ve süresini uzatıyor, bankalarda duran paraya aldığı depo kirasını (negatif faiz) yükseltiyor, yani mevduatın faizini indiriyor, parasının kurunu düşürüyor, malını ucuzlatıyor. Ama ekonomilerini açamıyor. Avronun Dolardan küçük olacağı günler yaklaşıyor. Merkez bankalarının para basma yarışına faiz indirme yarışları da ekleniyor. Al sana, Faizsiz Finans.
Merkez bankaları bastıkları paralarla ne alıyorlar, pekiyi? Hiç kimsenin beğenmediği şirketlerin, bankaların hisselerini, tahvillerini alıyorlar. Hurda topluyorlar. "Hurdayı Kime satacaklar?" derseniz, zamanı gelmedi, ama korkuları yıllardır akıllarda. Satma zamanını erteliyorlar.
Büyüme tahminleri zayıflıyor.
* * *
Kendimize bakarsak;
- Türkiye'nin büyüme tahminini not veren kuruluş Fitch de diğerleri gibi yükseltti, yarım puan büyüttü (3’ten 3,5’a, SAGP ile).
- Türkiye'deki en etkin lojistik şirketi DHL 2015'de yüzde 10'dan fazla büyüdüğünü, 2016'da daha fazla büyüyeceklerini anlatıyor.
- Lüks perakende geçen yıl yüzde 15'ten fazla büyümüş, bu yıl daha fazla büyümeyi bekliyor, turist azalmasına rağmen.
- İran seferleri günlük 34 adede varmış, yaza daha da artacak. Ruslar azalsa da…
- Mücevher hammaddesi ithalatına artık vergi yok ve mamul mücevhere KDV geldi. Şimdi durum akla uygun oldu. İhracat geliri hızla artacak. Kuyumcular Odası'nı tebrik ederim. Bir örnek verelim; Hindistan 15 yıl evvel böyle yapmış ve 4 milyar dolar olan ithalatını 11 milyar dolara çıkarmış. İthalata kızmayın; 11 milyar dolarlık ithalatı 1,5 milyon kişilik istihdamla işliyor ve 28 milyar dolara ihraç ediyor. Yüzde 160 kazanç. Beğendiniz mi?
* * *
Taşıma dünyasına bakarsak;
Tahdit demek hudut koymak demek, sınırlamak demek, rant demek. Serbest Pazar Ekonomisi var, ama serbestliği de yönetmek gerek ki başıboşluk olmasın.
O zaman planlama gerek. Planlama sayesinde arz, talebin gelişmesine uyumlanacak. Kalkınma Planlarımız bunun için var. Perakende Yasası 2015'te çıktı, bu konuları da düzenleyecek. Rant Vergisi de tasarıda bekliyor.
Plaka kişisel varlık değil, kullanma yetkisi, bedelli bir hak. Örnek koyarsak; İstanbul'un taksi plakası ve İzmir'in personel plakası kişisel varlık şeklinde. Yani geçerli fiyattan alınır, satılır ve istenen sürelerde kiralanır, rantlıdır. Halbuki İstanbul'da Ulaşım AŞ'de çalışan otobüsün plakası kamu idaresinin varlığı, kişisel varlık değil, bedelli hak olarak kullanılıyor, süreli, 15 yıl geçerli. Uygulama farkları yönetim çelişkisidir. Kullanıcılar ulusal çözüm önerecekler ve kamu yönetimi uygulamayı belirleyecek. Her yıl bu çelişkilerimiz azalacak.
Batık takımın oyuncusunun karısı milyon TL'lik otomobil bakmayacak.
Endüstri Mühendislerine ve Bilgi Teknolojilerine teşekkürler. ■