Bilişim ve iletişim her kişiye, her kuruma, her düşünceye, her harekete yarıyor. Her harekete yarıyor, ayırmadan! Hem kadrolara yarıyor, hem kitlelere yarıyor. Kitle ile Kadro arasındaki her fark azalıyor ve denkleşme ilerliyor.
Şili'de binlerce kadının şiddete karşı yaptıkları organize gösteriyi, umarım kaçırmamışsınızdır,
https://www.birgun.net/haber/silili-kadinlarin-baslattigi-protestolar-tum-dunyaya-yayiliyor-lastesis-278260 üzerinden izleyebilirsiniz.
Bu gösteri, gün geçmeden dünyaya yayıldı, batı ülkelerindeki kadınlar da şiddetti lanetliyor. Gösterilerin olduğu ülkelerin arasında erişilmez kilometreler var, ama Bilince Bilinince, Küçülüyor Dünya!
Amerika ile Çin'in ticaret kavgasını mahallemizdeki emlak satışları kadar yakından biliyoruz…
İngiltere'nin AB'den çıkamayışını, AB'nin İngiltere'yi çıkaramayışını pazarcı kavgasını izler gibi merakla izliyoruz.
"Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp" diyen atasözümüz bile artık geçerli değil.
Bilmemek ayıp, niye bilmeyecekmişsiniz ki! Her bilgi yapışık taşıdığımız telefon denen aygıtın ekranında.
* * *
Herkes her yeri biliyor, dünyanın her yerinde, her yerin insanını görmek mümkün. İnsanlık tarihinde üç tane dönüm noktasını anlatır Jared Diamond, “Tüfek- Mikrop-Çelik” adlı araştırma kitabında. Çeliği ilk kullananlar, çıplak savaşanları çabukça alt etmişler, yeni bir denge kurulmuş. Tüfeği (ateşli silahlar) ilk kullananlar ok-yay ile savaşanları dümdüz etmişler, yeni ülkeler doğmuş. Gezintisi, erişimi artan insanlar başka ülkeleri dolaştıkça oraların mikroplarını tanımış, ama herkes kendi mikrobunu da taşımış yanında. Büyük zayiatlar yaşanmış. Yeni dünya doğmuş.
Dördüncü dönüm noktası da, bugünlerde bilişim ile geliyor. Bugünün tüfeği de, mikrobu da, çeliği de; yararlı veya zararlı diye ayırmadan bilişim ile yayılıyor.
Nasıl bir dünya geliyor? Uçurumların küçüldüğü, çatlakların puntalandığı, safraların atıldığı bir normalizasyon dünyası geliyor. Evvelden dizlerini kırarak, gözlerini oyarak aldıklarını bugün ancak ve ancak taşeron örgütler ile almaya çabalıyor emperyalizm. Bugünün bölgesel çatışmaları normalizasyon çağının habercileri.
* * *
Haydi, yere basalım biraz da…
Kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye yorumlarını olumluya çeviriyorlar.
İhracat artmaya devam ediyor.
Kredi kullanımında artış başladı.
Sanayi üretiminde artış (yüzde 1,9 olarak) geldi.
Bankacılığımız yüksek sermaye yeterlilik oranı ile (yüzde 18,5) devam etmektedir.
Uluslar ailesindeki konumumuz kuvvetlenmeye devam ediyor.
* * *
Turizmde, 5 önemli kısıttan ikincisi Eğitimli Personel kısıdı idi 2018'de. Bu nokta 2019'da dördüncü sıraya geriledi.
Bir yılda bu derecede önemsizleşme doğru değil. Zira; uluslararası ortaokul değerlendirme sınavı diyebileceğimiz yıllık PISA sınavında, uluslararası kötü durumumuz kötüleşmedi!
Her birimiz bu kötü sonuçtan sorumluyuz, 1/80 milyon oranında.
Bilişimli haftalar dilerim... ■