10 Kasımlar büyük Atatürk'ün yaşamını bıraktığı ve ülkesini bize emanet ettiği günler.
Dünyanın bu haşin hallerinde bu emanete daha titizlik ve dikkatle sahip çıkmalıyız.
Bu önemli günü saygı ve minnetle hatırlamak ve hatırlatmak geleceğe giden yolumuzun nirengisidir.
"Beni görmek, doğrudan yüzümü görmek değildir; düşüncelerimi anlıyorsanız bu yeterlidir" der Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Her şeyi kendimizden beklemeliyiz.
* * *
Birkaç gün evvel, insan tarihinde ilk kez, Asya'dan gelen tren kesintisiz olarak Avrupa'ya gitti.
Çin'den yükünü alan İpek Demiryolu treni iki kıtayı ayırmış olan İstanbul Boğazı'nı Marmaray hattı ile kesiksiz geçti, Tarihte ilk. Son durak Londra.
İstanbul Boğazı'nı karayolu ile kesiksiz geçmek, ilk kez 1974 yılında 15 Temmuz Şehitler köprüsü ile gerçekleşmişti. O zamanki adı Boğaziçi Köprüsü idi. Sonraki yıllarda Avrupa'nın ülkeleri karayolundan kesiksiz bağlamanın projesi TEM oldu: Trans European Motorways.
Daha önceki zamanlarda, 1850'den bugüne doğru bakarak, Avrupa'yı Asya'ya bağlamak amacıyla Berlin-Bağdat Demiryolu yapıldı, ama Birinci Dünya Savaşı yüzünden tamamlanamadı.
İpek Demiryolu hattı ise çok daha derin etkiler yapacak bir stratejik hat. Geçmiş yıllarda, bu hat hakkında burada yorumlar yapmıştık. Yorumlarımız geçen hafta gerçek oldu… Artık Londra-Pekin arasını tek trenle gidebileceğiz. Bu hat dünya ticaretinin şimdilik yüzde 30'unu ve dünya nüfusunun yüzde 60'ını etkiliyor.
Bu hat ile kombine çalışabilecek dikey hatları düşündüğümüzde, soğuk Sibirya'nın sıcak Hint Okyanusu’na erişeceğini planlarımıza almamız doğru olacak.
Bu hat tarih boyunca ve halen de çok stratejik olan iki bölgeyi de hafifletecek;
Afganistan ve Kaşmir. Bu iki noktada kavganın hiç bitmediğini sadece kavgacıların değiştiğini biliyoruz.
Bu derece ticari, stratejik, demografik, politik önemi olan İpek Demiryolu hattı Türkiye köprüsünden işleyecek ve tabii, bizim komşu ve çevre ülkelerimizden geçecek.
Küresel tartışmaların ağırlık merkezinden! Ağırlık merkezinin de merkezinin Türkiye olduğunu dünya siyaseti öğrenmiş durumda.
Görevimiz Çok Stratejik.
* * *
2019 yılını 52 milyon turist sayısıyla rekor kırarak tamamlayacağız. Turist başına ciromuz 670 dolar düzeyinde olacak. Bu kadar çok zorluk içinde 52 milyon kişiye huzurlu birkaç gün sunabilmemiz büyük başarı.
52 milyon demek ülkeye giriş yapan tüm pasaportlar demek. Sektörün kurumları bu rakamı 1 gece kalanlar, 2 gece kalanlar, çok gece kalanlar, dışarda yaşayan yerliler, aktarma yapanlar şeklinde kırılımlara ayırabiliyorlar.
Bazı Avrupa ülkeleri 2 gece dahil olarak daha fazla kalanları turist sayıyor, çünkü oralarda sınırlar pek yakın, akşam sabah sınır geçen çalışanlar bile var.
* * *
Turizme Taşımacılık'tan bakarsak, turizm taşımacıları turist rekoruna rağmen bu yıl pek de otobüs almadılar. 25 milyon turistin geldiği yıllarda 250 otobüs alırlardı. Turizmin hizmetler bütünü olduğunu biliyoruz. Bu bütünde belediyelerin etkisi ve sorumluluğu çok büyük. Şehiriçine girmesi yasak olan otobüsteki turistlerin şehre erişmelerini bile henüz çözmemişiz… Otobüsü şehrin içinde yürütemiyoruz, durduramıyoruz, bekletemiyoruz, dakikasında yanaştıramıyoruz!
Sektörün kamusal ilişkileri yeterli olsa çözümler gelecek.
Turizm, ülkemizde ve bölgemizde büyük potansiyel.
Turizm konumuzu ancak Kamu - Akademi - Sektör üçlüsü güncel şekilde çözer.
Koordinasyon şart!
Koordine haftalar dilerim. ■