Birleşmiş Milletlerde, İnsan Hakları Konseyinde, Türkiye'yi eleştiren ülkeler içinde İrlanda, Filistin, İsrail, Kongo, Sierra Leone, Gana, Çin var.
Mesela Çin, Çocuk Haklarının iyileştirilmesini istiyor; sanki kendisinden bahsediyor: 100 dolar karşılığında 1 yıl çalıştırılan ve hasta olduğunda hemen köyüne gönderilen çocuklar oralarda.
Yargı bağımsızlığı konusunda Kongo kaygılı. Basın özgürlüğü kaygısı da Mısır'dan. Destur!
* * *
Yeni Yunan hükümeti, 35 maddelik bir iş listesi yayımladı.
23’üncü maddesinde dokunulmazlıkları kaldırıyor, yargılanmayı serbestleştiriyor. 3’üncü maddesinde üst gelir gruplarının gelir vergisini arttırıyor. 34’üncü maddesinde Türkiye ile istikrarlı ilişkilere geçiyor. 35’inci maddesinde NATO'dan çıkıyorlar.
Önceki maddelerde bankaları ve ulaşım sistemlerini millileştirdikleri yer alıyor.
Listenin mevcut ekonomik ortamda çok ağır olduğu görülüyor, ama halka da bu sözleri vererek oy aldılar, sorumlu durumdalar.
Yakında, ‘enkaz devraldıklarını’ (bizde eskiden söylenmiş ve esprisi yapılmıştı) anlatmaya başlayabilirler.
AB'nin de işi Yunanistan nedeni ile zorlaşıyor tabii. İtalya Başbakanı, kravatsız Çipras’a kravat hediye etti, o da işler düzelince takacağını belirterek cebine soktu.
Almanya, Yunanistan'a 500 vergi memuru göndermeyi teklif etti ve tabii reddedildi.
AB'nin diğer ülkelerinde de devlet faizleri eksiye inmiş durumda. Hani paranın değeri olmuyordu ya, işte o durum daha da ortaya çıkıyor. AB'nin Rusya ile olan Ukrayna sorunu hafiflemiyor, bu arada petrol fiyatının durulması Rusya'ya destek oluyor.
Hadi bakalım…
45 yıl önce liste başı bir şarkı vardı: "This World Today is a Mess", yani "Bu Dünya Bugün bir Karmaşa". O gün bugündür karmaşa devam ediyor… ama yine de
Batmasın Bu Dünya…
* * *
Bizde iyileşme örnekleri var.
İstanbul Bakkallar Odası üyelerine bir teknoloji programı uyguluyor ve ‘Veresiye Defteri’ dijital oluyor. Veresiye işlem, anında, o müşterinin kodlu hesabına, ürünün barkod bilgisi ile giriyor. Bu verimlilik adımı sayesinde her bakkal, veresiyenin bile dökümünü, analizini yapacak. İstanbul’da pilot olarak başlayan uygulama ülke geneline yayılacak; böylece Türkiye'de bakkalların müşteri finansmanını göreceğiz.
Bu, aynı zamanda süreç iyileştirmesidir.
Bir iyileştirme haberi daha: Bir daire alırken net ve brüt alan tanımı, standardı geliyor. Müşteri verdiği paranın karşılığını anlayabilecek. Bununla birlikte lüks, ultra lüks, tanımları ve kriterleri de belli olacaktır hiç değilse. Bu kadar geç kalmasının nedeni inşaat üreticilerinin bu konudaki uluslararası standart kurumlarına katılmamaları. Süreç, zorunlu olarak iyileşiyor.
Bir iyileştirme haberi de taşıma dünyasından: Mart ayından başlayarak, şehiriçi taşımacılıkta ücretsiz yolcuların masrafını Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı karşılayacak. Zira ücretsiz taşımalar yüzde 15 oranına varıyor. Bu da bir süreç düzeltmesidir.
* * *
Bu hafta bir karşılaştırma rakamı ile yetineceğiz:
Yüksek tüketim diliminde Türkiye 34 bin MW elektrik çekiyor şebekeden. Almanya 480 bin MW… Tam 13 katımız.
İyi haftalar. ■