Gazetemizin bu sayısı Kurban Bayramı öncesinde yayınlanan son sayı. Bu nedenle Bayram taşımaları üzerinde bir kısmı tekrar da olsa yeniden durmak gerekiyor.
İşin özü talep
Uzun süreli tatillerin ulaşıma en büyük etkisi seyahat talebinin artmasıdır. Yaz dönemi dışında en büyük seyahat talebi bu dönemlerde yaşanır. Tabi yaz ve Bayram birleşince iş daha da katmerli olur. Bu talebi karşılamak için tüm taşıma modlarında kapasiteler zorlanır, seferler ve doluluklar artar ve trafik yoğunlaşır. Demiryolunda hiç olmayan özel araçlar hava ve denizyolunda da pek az olduğu için bunlardaki artış ticari araçların sefer artışı ile sınırlı olur. Karada ise durum farklıdır.
Karayolunda yoğunluk
Şüphesiz ki, Bayram döneminde araç sayısını özel olarak artırmak mümkün değildir. Bunun yerine mevcut ticari araçlardan çalışmakta olanların daha çok sefer yapmaları , yatanların ise sefere çıkmaları söz konusu olur. Bir de çoğu kez sadece kentiçinde kullanılan bazı özel otomobillerin bu dönemlerde şehirlerarası seyahatlerde kullanılması başlar ki, esas yoğunluğu bunlar yaratır. Bayramda ulaşım sisteminin yetersizliklerine çözüm aranır ve ilginç önerilerde yapılır. Mesela otobüsçülerden bazıları biletlerin önceden alınmasını önerir. Erken alan yer bulurken, geç kalan bulamaz ama kapasite de değişmez. Belki erken bilet alımı ek kapasite yaratılması, yani yeni araç ve yeni sefer için küçük bir katkı yapabilir.
Yollardaki trafiğe gelince
Bunun için de değişik çözümler önerilir. Feribot vs’den önceden bilet almayı önerenler olur. Bayramda zaten tam kapasite çalışıyorlar ve ek kapasiteleri yok. Erken bilet alımı Ali yerine Veli’nin kolaylık ya da zorluk çekmesinden öte anlam taşımaz. Otobüsler tam kapasite olduğundan otomobil yerine otobüs demek de işe yaramaz. Bayramlardaki birkaç gün için yolların üç şerit yerine altı şeritli olmasını istemek de pek akılcı değildir. Geriye bir tek seyahat gün ve saatini ayarlamak kalıyor. Geçen Bayramlarda yoğun trafiğe takılmamak için gece seyahatini seçenler oldu. Bunu düşünen çok kişi olunca gece saati gündüzden zor oldu. Kolay çözüm yok. Ben imkanı olanların Cuma’dan önce Perşembe hatta Çarşamba günü yola çıkmalarını, dönüşte de Çarşamba hatta Perşembe’yi tercih etmelerini öneriyorum. Bazı emekliler bile eski alışkanlıkları ile arife günü gidip son günü dönmeyi sürdürüyorlar. Hem kendileri zorluk yaşıyor hem de trafiğe ek yük getiriyorlar. Bu arada yol ve köprülerin ücretsizliğinin şehirlerarası ve kentiçi ulaşıma etkisi de düşünülmeye değer.
Önce güvenlik
Ticari araçların daha fazla sefer amaçlı hızlı ve sık seferleri, yorgun sürücü ve bakımsız araç kullanılması, bakımsız özel araçların tecrübesiz sürücülerle şehirlerarası yollara çıkmaları ve tek sürücüyle molasız uzun seyahatler yapmaları, biran önce ulaşmak heyecanıyla hareket etmeleri trafiği zorluyor, riski artırıyor. Bu arada kutsal Kurban Bayramı’nı gitme ve yerine yetişme gibi gerekçelerle kusur işlemek hak olarak görülebiliyor. Aman dikkat!
Bayram Genelgesi
Vaktiyle benim önerimle başlayan bir kolaylık var: Mevcut otobüs kapasitesinden daha fazla yararlanılmasını sağlayan Bakanlık Genelgesi yayınlanması. Bu Bayram için de var. Özetle 3-13 Ekim tarihleri arasında B1 ve D1 yetki belgesi sahipleri başkalarının B2 ve D2 belgesine kayıtlı 25 koltuk ve üstü araçları sözleşme ile taşımalarında kullanabilecek. Niyet iyi, güzel. Ama…
Önce her Bayram veya her yıl genelge yayınlamak yerine bu işi sisteme bağlamak, sürekli bir genelge haline getirmek gerekmez mi? Mesela üç gün ve üzeri tatil fırsatı yaratan tüm bayramlar için. İkincisi tarih konusu. 2 Ekim Perşembe’yi 3 Ekim Cuma’ya yani arife gününe bağlayan gece 24’ten itibaren bu kolaylık yürürlükte. Halbuki, Cuma gününün tatil ilanıyla resmi tatil Perşembe saat 17’de başlayacak. Yani kolaylık geç kalmış olacak. Bunun yerine bu imkandan yararlanma süresi resmi tatilin başlamasından 24 saat önce (Çarşamba 17.00) ve resmi tatilin bitip resmi çalışmanın başlamasından 24 saat sonra şeklinde belirtilebilirdi. Ayrıca başka sorunlar da var.
B1 ve D1’ler birbirlerinin boş kapasitelerini de kullansalar olmaz mı?
B2 ve D2’ler de B1 ve D1’lerin veya birbirlerinin boş kapasitelerini kullanamazlar mı?
Genelge’de yer almayan bir husus var. B1 ve D1 belgesi sahibi kendi B2 ve D2 belgesin de yazılı araçları kullanamaz mı? Bu husus genelge de kapsanmıyor. Herhalde bunun kullanılmasının, üstelik sözleşme bile yapılmadan-ki zaten kendisi ile olmaz- doğal olduğu gibi düşünülüp Genelge’ye yazılmamış. Yönetmeliğe göre suç olan bu kullanım o kadar doğal ki, sadece Bayramda değil, her zaman gerekli. Araçların ayrı belgelere yazılıp diğer belgelerde kullanılamaması gibi bir yanlışlık yapıldı ve hala sürüyor. Doğrusu özmalların sadece bir belgenin alımında koltuk yeterliliğini (75, 90,150 koltuk gibi) sağlama da kullanılabilmesi olmalıydı. Yanlış yapıldı ve düzeltilmiyor.
Kazasız seyahatler, iyi Bayramlar… ■