Bayram öncesi yayınlanacak bu köşe yazım da bir kısmı Bayrama ilişkin çeşitli konularda görüşlerimi yazmaya çalışacağım.
Otobüslere Bayram genelgesi
Daha önce önermiş olduğum B1 ve D1 yetki belgesi sahiplerinin bayram döneminde B2 ve D2 yetki belgesi sahiplerinin boş taşıtlarını kullanabilmelerine, belirli şartlarla izin verildi. Yapılan iş doğru; ‘ben önerdim de verildi’ demek istemiyorum. Aklın yolu bu.
Bu kullanımın amacı, bayram döneminde artan yolcu talebini karşılamak üzere ek kapasite yaratarak arzı arttırmak. Burada bir belirsizlik var. Bilindiği üzere, bir taşımacının, bir belgesiyle yaptığı taşımalarda kendisine ait diğer belgelerde kayıtlı taşıtları kullanması yasak.
Peki, bayram döneminde B1 ve D1 sahipleri kendi B2 ve D2’sinde kayıtlı taşıtlarını kullanabilecek mi? Genelge bu hususa açıklık getirmiyor. Denilebilir ki başkalarının taşıtı dahi kullanılabilirken, kendine ait taşıtının kullanılamaması pek akıl kârı değil. Ama Genelge bu kullanımı kapsamıyor. Eğer kullanabilecekse, sözleşme yapma şartına uyum aranacak mı? Aranacaksa kendisiyle sözleşme mi yapacak?
Diğer taraftan böylece kapasite kullanımının arttığı kabul ediliyorsa bir taşımacının, kendisinin diğer belgelerindeki taşıtlarını normal zamanlarda kullanamaması sonucu kapasite kullanımında artışın engellendiği kabul edilmiş olmuyor mu? Öyleyse bu kuralın yanlışlığı ortaya çıkmıyor mu? Mali yeterlilik hariç, bu kuralın kaldırılması gerekmiyor mu?
Son bir soru daha… Başkalarına ait taşıtların kullanımında zaman tarifesine bağlı olunmayacağı belirtiliyor. Peki, sadece kendi taşıtlarını kullananlar zaman tarifesine tabi mi, tarife dışı ek sefer yapamaz mı? Doğrusu daha fazla kapasite yaratmak için bayram döneminde kendisinin veya başkasının taşıtlarının kullanımında zaman tarifesine uyumun aranmaması değil mi?
A1 genelgesi
Yayınlanan diğer bir genelgeye göre sadece bir kamu kurum ve kuruluşuna yönelik taşıma sözleşmesi bulunanlar 2014 sonuna kadar A1 belgesi alabilecek, varsa yenileyebilecek.
Bilindiği gibi A1 otomobille taşıma yetki belgesiyle kentiçi taşımacılık yapılamıyor. Ancak kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyacı söz konusu olduğunda bu kural öteden beri işletilmiyor. Bunu görmesek bile Karayolları Trafik Kanununa, korsan taksiciliğe ve belgesiz taşımacılığı önlemek amacıyla yapılan eklemeye göre; her türlü kentiçi yolcu taşımacılığı için belediyeden izin alınması gerekiyor. Artık Bakanlığın izni kentiçi taşımacılığa yetmiyor. Hal böyleyken; mevcut, alınacak veya yenilenecek A1 Bakanlık belgeleriyle kentiçi taşıma yapılmasına izin verilmesi Kanuna aykırı ve korsan taşıma olmuyor mu?
Engelli uyumuna servis dahil, şehirlerarası değil
Engelli erişimine uyum zorunluluğunu mutlaka anlaması gerekenler bile anlamamış. Halen sadece kentiçi taşımalardaki bu zorunluluk var. 2018’de şehirlerarası taşımalar için de getirilmesi yönünde düzenleme hazırlandı, ama yasalaşmadı. Buna rağmen bu zorunluluğun geldiğini ifade eden üst düzey kişiler var. Muhtemelen gelecek yıl yasalaşacak. Olmayan zorunluluğa karşı çıkarak ‘biz buna uyamayız’ demek yerine, bu zorunluluğun uygun biçimde çıkması, gerekiyorsa çıkmaması için çalışılmalı.
Bir de “biz, mevcut toplu taşıma tanımına uymuyoruz” diye zorunluluktan kaçmaya çalışanlar var. Doğru, uymuyor ama bu değişecek. Açıkça şehirlerarası diye yazacak. Ayrıca “biz toplu taşıma değiliz” demek, övünülebilecek en önemli özelliğin reddi olmuyor mu?
Bir de şunu belirtelim: Bazı servis taşımacıları, “biz engelli taşımıyoruz ki” demekle bu zorunluluktan kurtulduğun sanıyor. Sanmanın ötesinde iddia ediyor. Böyle bir tartışma yok! En yetkililerin yanlış bildiği hususu bazı servisçilerin bilmemesi ayıp değil. Ama şu bilinsin ki; engelli taşısın veya taşımasın servis araçları dahil tüm kentiçi taşıma araçları engelli erişimine uyum zorunluluğunun kapsamında. Servisçiler bunu aklından çıkarmasın ve buna uymak veya mevzuatı uygun biçimde değiştirmek seçeneklerini değerlendirsin.
Tren konusuna devam…
Bu Bayramda en az sıkıntı Ankara-Eskişehir ve Ankara-Konya taşımalarında yaşanacak. Buna Eskişehir-Konya da eklenebilir. Çünkü bu hatlarda hızlı tren var. Ek seferler de yapılıp sorun çözülecek. Buna karşılık Ankara-İstanbul, Eskişehir-İstanbul gibi taşımalar en olumsuz durumda, çünkü öncelerde olan tren taşımacılığı şimdi yok. Otobüs genelgesi en çok bunların işine yarayabilir.
Geçen hafta “Yenikapı’da bulunan, önemsiz(!) buluntular nedeniyle Marmaray’ın geciktirildiği” iddialarını hatırlatıp Pendik-Sögütlüçeşme ve Yedikule-Halkalı hatlarının ise bu gecikmeye rağmen 29 Ekim’de açılacağı belirtilen Marmaray ile aynı döneme yetiştirilemeyeceğini, bunun hem Marmaray’ın hem de İstanbul-Ankara hızlı treni dahil şehirlerarası taşımaların yetkinliğini azaltacağın yazıp şikayet etmiştim.
Öncelerde mahalli idare seçimlerinin 2013’te yapılmasının gündemde olduğu günlerde söz konusu yatırımlara ilişkin açılışların bunun öncesinde Eylül 2013’te yapılacağının dahi belirtilmesine rağmen şimdi 29 Ekim’in de olamayacağı, açılışların yıl sonuna kayabileceği yönünde ifadeler esnetiliyor. Benim hayallerime bir darbe daha vurulmayı devam ediliyor.
Tüm okurlarımın Bayramını kutluyorum.
Not: Çok sevdiğim Cihat Fındıkoğlu Hoca’nın vefatını üzülerek öğrendim. Kendisine rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı dilerim. ■