Dünya Antalya'ya toplandı, geçen hafta. G20, B20, L20, T20, W20... bunları hep hatırda tutacağız. 20 demek dünya ekonomisinin yüzde 75'ini oluşturan ülkeler demek. Harfler konunun baş harfleri ve 20 ülkenin konudaki temsilcilerinin işlediği ve rapor sunduğu konular.
Türkiye'nin başkan olduğu 2015 toplantılarında 20 toplantılarına ilk defa siyasi bildiri, ilk defa kadın eşitliği konusu, ilk defa eylem planı girdi. Bunlar süreçlerine bağlandı.
Eylemli de bir toplantı oldu; İş dünyası demek olan B20'nin genç başkanı, kapitalizmin kalkınmaya engel olduğunu dile getirdi, bence 20 ülke için tarihi ifade. B20 İkinci Dünya Savaşından bu yana 45 (kırk beş) kat zenginleştiğini ama gelir dağılımın da bozulduğunu ekliyor.
Rusya Devlet Başkanı, dünyayı başına toplayan örgütü finanse edenlerin 20'nin içinde olduğunu söyledi, bence büyük açıklık. BM (Birleşmiş Milletler) Genel Sekreteri, gençleri hayatlarını feda edecek kadar radikalleştiren temel nedenleri anlamak gerektiğini anlatıyor, Paris patladıktan sonra.
Bu temel nedenleri bilenler var; örnek olarak AB Sendikalar Konfederasyonu Başkanı Visentini, dünyadaki tüm insanlara düzgün iş, hayat, eğitim, sosyal adalet ve iyi bir gelir dağılımının terörizmi bitireceğini anlatıyor, aynı hafta.
Yani büyümeyi kalkınmaya çevirmek ve paylaşmak çözüm.
2015 Nobel Ekonomi ödülünü ABD'li Angus Deaton aldı. Çalışmasının adı,
"Büyük Kaçış - Sağlık, Refah, Gelir Eşitsizliklerinin Kaynağı."
"Milyoner (dolar) kendi sekreterinden az vergi ödeyemez" diyor, ekonomist.
Terör galiba ekonomik. Siyasal, dinsel veya etnik değil. (//t24.com.tr/haber/x-soruda-mali-krizi, 2232669 bağlantısında 6’ncı maddeyi bilginize sunarım.)
Bunları düzeltmek için Paris'lerin de patlaması mı gerekiyor? 20 eylemlerini izleyeceğiz, 2016 boyunca.
* * *
Kendimize bakalım…
İş dünyası, yani B20'deki üyelerimiz asgari ücret artışına karşı çıkıyor. Uyumsuz bir eylem, değil mi? Milli gelirin sadece yüzde 1'i el değiştirecek, yeni müşteriler doğacak, ekonomik akışkanlık artacak. Buna bir de rakamsal bakalım ve hayret edelim:
Asgari ücretin artışı 16 milyar TL ediyor. Karşılıksız çeklerin toplamı 22 milyar TL, herkesin karşı çıktığı asgari ücret maliyetinin 1,5 katı.
Çok mu çek var? Bankalardaki çek toplamı 550 milyar TL, devlet bütçemize eşit. IMF, "Yoksulu müşteri yap ki ekonomin açılsın" diyor.
Karşılıksız çek bile azalır!
* * *
Bakalım taşıma dünyasına.
"Ücret Bilindikçe Gelir de Biliniyor" başlıklı Haziran 2013 yazımız var.
"…Ücret yönetiminin gelişmesi vatandaş olarak beni memnun ediyor. Ödediğim her türlü ücretin kayda girmesi, izlenebilmesi, paylaşılması ve Batı ülkelerinde özendiğimiz mali sistemlerin bizim ülkemizde de çalışmaya başladığını görmek güven veriyor…" demişiz. Buna uygun bir gelişme var İstanbul'da. İstanbulkart ödeme aracı yetkisi aldı, minibüslerde de bu kart ile ödeme yapılacak, aynı otobüslerdeki gibi. Tüm taksi, dolmuş ve minibüs durakları İSPARK tarafından işletilecek, tek merkezden. Büyük verimlilik sağlanacak, boş gezme kalkınca, yüzde 100 kayıtlılık olunca.
* * *
AB 2009 öncesindeki ekonomik canlılığına 31 çeyrek sonra ulaşacakmış, yani 8 yıl sonra.
Para basmaya devam. ■