76’ncı yılında yazdığımı aynen tekrarlamayı uygun, hatta gerekli gördüm 78’inci yılında da…
*
“Sömürgeci devletlerin işgaline karşı yaptığımız Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, kurduğumuz Millet Meclisinin ilk Başkanı, kurduğumuz Cumhuriyetin ilk Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü; fiilen kaybettiğimizin 78’inci yılında saygıyla, özlemle, şükranla anıyoruz.
*
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, "Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir" dediğinde sormayı, sorgulamayı, değiştirmeyi, düzeltmeyi, yenilemeyi, kıyaslamayı, kurmayı, güncellemeyi öğretiyor.
*
"Beni görmek demek, doğrudan yüzümü görmek demek değildir; benim düşüncelerimi anlıyorsanız, bu yeterlidir" dediğinde, düşüncelerinin siyasal ve ekonomik içeriklerinin öğrenilmesini istiyor, anlaşılmasını, anlatılmasını istiyor.
"(İstiklali) yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" sözü ile milletine güvendiğini, kendisinin millete hizmet ile yükümlü olduğunu sınırlıyor.
"… Başkalarının tavsiyeleri ile kurulmuş bir bağımsızlığın tarihte görülmediği”ni söyleyerek kendimize gerekecek bilgiyi, yetenekleri, güveni elde etmemizin uluslar pazarında rekabet edebilmek için şart olduğunu vurguluyor. 10’uncu yıl söylevinde (nutkunda) milletine
"sonsuzluğa (ebediyete) akıp giden her 10 yılda daha büyük başarılar (muvaffakiyetler) daha büyük mutluluklar (saadetler)” dilediğinde umudun, azmin, sebatın, dirliğin, bütünlüğün dünya üzerinde değerini vurguluyor.
*
Bunları anlamak, öğrenmek, yaşamda uygulamak, örnek olmak, anlatmak tüm yurtseverlerin görevi.
Her 10 Kasım günü performans değerlendirme günüdür.
*
Üzülme günü değil!
*
Ben bu 10 Kasım'da da kendi performansımdan, becerimden memnunum; yurdumu seviyorum, halkıma saygılıyım, gelecekten umutluyum, çabalıyorum.”
* * *
Çabalıyoruz tabii. İhracat miktarımız yüzde 1,5 arttı bu yıl. Kur nedeniyle dolar cinsinden yüzde 4 azaldı, ithalatımızda yüzde 7 azalış oldu, 9 ay sonunda.
*
Bankaların kârı yıllık yüzde 55 arttı. 100 TL mevduata karşılık 137 TL kredi verdiler. Bu kârlar bu kredileri kullanan üretimden ve ihracattan kazanıldı.
*
Bankalar faiz indirme yarışına başladılar. Feragat zamanı diyorlar, ekonomiyi desteklemeye devam kararı vermişler. Yüzde 60'ı yabancı olan bir sektörde olumlu durum.
*
Otomotiv pazarı 2015 rekor yılının sadece 1 puan gerisinde. Hele dillenen ÖTV değişikliği Kasım Aralık satışlarını çok yükseltecek. 2016'da da rekor kıracağı şimdiden söyleniyor.
*
İthal oranı yüzde 80 olan otomobil pazarında ÖTV düzenlemesi geliyor. ÖTV hesabına bileşenler ekleniyor; ağırlık, kasa tipi, yolcu sayısı, temel fiyatı gibi çarpanlar gelecek, oranlar farklılaşacak.
Farklı olsun tabii; Fiat Palio ile Mercedes-E’nin ÖTV oranı aynı olur mu, yani!
Zaten, ÖTV'si yükselecek olan araçların yıllık satışlarının krizlerden bile etkilenmediğini, dolayısı ile satışlarının düşmeden devam edeceğini biliyoruz.
* * *
Bakalım dünyaya…
Petrol üreticileri toplandılar, üretimi azaltmak-dondurmak- fiyatı yükseltmek konusunda yine anlaşamadılar. Stoklar yüksek. Fiyat yine 45 dolar düzeyine iniyor.
Suudi Arabistan'da halk ülke yönetimine karşı protestolara başladı, kemer sıkmayı onlar da öğrenecek.
*
Rahatladık; İspanya, 330 gün sonra ancak azınlık hükümeti kurdu, ama meclis dışında protestolar vardı.
*
ABD başkan adayları arasındaki 12 puanlık fark 1 haftada kapanıverdi. Oralarda da anket konuları sürprizlerle dolu, galiba. Bu hafta sonuç belli olacak, 8 Kasım'da.
*
Merkez bankaları, hepsi, mevcut durumu korudular, değişiklik yapmadılar, beklemedeler. Para basmaya devam ediyorlar, kimse faiz arttıramadı.
* * *
Karşılaştırma…
26 milyon çalışan var. Yarısı sigortalı. Sadece 400 bini tavan ücretten prim ödüyor, SGK'ya, ancak yüzde 1,5 ediyor. Kalanı asgari ücretten! Prim borcu yine de 85 milyar TL.
*
Umutlu haftalar olsun... ■