Geçen hafta gazetemizde Marmaray ve raylı sistemlerin şehirlerarası taşımalara etkisini konu etmiştik. Bu hafta da biraz İstanbul trafiği üzerinde durmak istiyorum. Bunun öncesinde şehirlerarası taşımalara ilişkin bazı hususları daha ifade etmek istiyorum.
2015’in ilk yarısında tamamlanacağını umduğumuz Pendik-Söğütlüçeşme ve Kazlıçeşme-Halkalı hatları için pek net süre bulamadım. Bu sürenin 2015 sonrasına bile sarkabileceği belirtiliyor. Bu, hayli üzücü. Bunun tek tesellisi otobüsçülüğe olumsuz etkilerinin gecikmesi olabilir.
Bir zamanlar epeyce ilgi gören İstanbul-Eskişehir havayolu taşımalarının hızlı tren sonrası hiç şansı kalmayacak. Bunun yanı sıra Eskişehir veya Dumlupınar üzerinden hiç kimsenin havayoluyla Kütahya’ya gitmesi de söz konusu olmayacak.
Yük taşımacılığı…
Ankara-İstanbul arasında iki şeritli hızlı tren hattı yapılırken bazı yerlerde çift şerit bile olan eski tren hattı ayrıca korunuyor. Zaten önceden iki şerit olan İstanbul-İzmit gibi yerler üç şeride çıkacak. Böylece banliyö ve şehirlerarası yolcu taşımacılığı yanı sıra önemli miktarda ve eskiye göre hızlı biçimde yük taşımacılığı da yapılabilecek. Buna göre, bu bölgedeki karayolu yük taşımacılığı azalacak. Daha uzak mesafe yük taşımalarının da karayolu+demiryolu kombinasyonuyla yapılması söz konusu olabilecek.
Hesaplara dikkat
İstanbul-İzmir gibi otoyolların (Körfez Köprüsü dahil) yapımı sonrasında İstanbul-Bursa havayolu taşımacılığı bitme noktasına gelirken İstanbul-İzmir havayolu taşımalarında da kayıplar yaşanabilecek. Bu durum, bu hatta uçak ve otobüs yerine otomobil kullanımını da getirebilecek.
Karayolu ve demiryollarındaki iyileştirmenin hem yurtiçi kısa ve orta mesafe havayolu taşımalarını hem de bölgeye ilişkin karayolu yük ve yolcu taşımacılığına olumsuz etkileri görülecek. Ben, hızlı tren sonrasında İstanbul’dan yapılacak otobüs seferlerinin yüzde 25 kadar azalabileceğini düşünüyorum. Bu durum, yollardaki trafik yanı sıra terminalleri de etkileyecek. Buraların gelir kaybı yaşamasının ötesinde azalan kullanımlar sonucu daha yeterli hale gelmesi söz konusu olacak. Yeni terminal yapım hesaplarının, yer ve büyüklük olarak, mevcut duruma göre değil değişimleri dikkate alarak yapılması lazım. Aynı husus havayolu terminalleri ve havalimanları için de geçerli. Daha önce de belirttiğim gibi UDH Bakanlığının demiryolu yatırımları koruyup kollamaya çalıştığı havayollarına biraz zarar verecek. Bakanlık da iki sevdası arasında biraz sıkışacak.
Marmaray ve Köprü trafiği
İstanbul’un iki yakası arasındaki yoğun araç trafiği Marmaray sonrası azalacak mı? İki yaka arasında zaten yeterli yaya ulaşım sistemi var. Marmaray, zaten olmayan yaya ulaşım sorununun çözümü açısından gereksiz. Ancak bazı noktalar arasındaki yaya geçişlerini şimdilik ortalama 20 dakika civarında hızlandırabilir (bazı noktalar için bu süre 30-40 dakikayı bulsa da ortalama bu civardadır). Bu zaman tasarrufu otomobille geçiş yerine yaya geçişlerini getirebilir mi? Kısmen evet, ama bunun Köprü trafiğini rahatlatacağını sanmam. Biraz rahatlama olduğunda, insanlar hemen otomobilleriyle geçişe dönebilirler. Bu arada raylı sistemlerin eksiklerinin tamamlanması da Boğaz trafiği kadar kentiçi trafiğe de olumlu katkılar sunacak.
Üçüncü Köprü
Bu köprü epeyce kuzeyde. Bu nedenle uzunca bir süre fazlaca tercih edilmeyebilir. Tabii, kamyon ve otobüslere zorlama getirirse o başka. Ben, ticari araçların zora sokulmasını değil, kolaylık gösterilmesini savunurum. Birinci ve ikinci köprü yetmediğinde bunları üçüncü köprüye göndermek yerine mevcut köprülerde bunlar için özel tercihli şerit açılmasını, gerekliyse ekonomik faydası daha az olan otomobillerin üçüncü köprüye yollanmasını isterim.
Karayolu tüneli
Benim trafik açısından çok önemsediğim proje bu. Çok sayıda araç köprülerden çekilip bu tüneli kullanacak. Üstelik köprü geçişi şehiriçi yolları kullanarak istedikleri noktalara erişen bazı araçlar tüneli tercih ederek bu noktalara daha kestirme biçimde ulaşıp trafiğin içinde daha az yer alacaklar.
Ben bu projeyi üçüncü köprüden daha faydalı buluyorum. Bu tünelin başarısına göre belki bir tane daha yapılması gerekebilir. Bu durumda da üçüncü köprü gereksiz olabilir. Üçüncü köprü için en azından çok erken olduğunu düşünüyorum. Yapıldığında göreceğiz, ama başta raylı sistem şeritleri olmak üzere bu köprünün kapasitesi uzun süre tam kullanılmayacak. Tabii, yukarıda sözü edilen zorlamalar yanı sıra düşünülebilecek ikinci tüneli de yapmayıp burayı başarılı göstermek söz konusu olmazsa.
Deniz ulaşımı…
İki yaka arasında denizyoluyla araç taşıması sadece Sirkeci-Harem arasında var. Bu arttırılamaz mı? Bakırköy-Bostancı, Avcılar-Kartal gibi hızlı feribot hatları düşünülemez mi? Bir de şu var: Boğaz’da bazı noktalar arasında daha küçük deniz araçlarıyla karşılıklı otomobil taşınamaz mı? Bu, deniz taksi benzeri bir araçlık feribot değil; Çanakkale Boğazında hızlı geçiş sağlayan araba vapuru tipli motorlar düşünülemez mi?
İstanbul Boğaz trafiğiyle ilgili bir başka bakış açımı daha sonra okuyucularımla paylaşacağım. ■