Önümüz İş; Kış Değil...

Merhaba.

*   *   *
Hemen kendi etkili konumuza bakıverelim. 

Halk oylamamızı tamamladık. Çok önemli bir kararı, çok küçük bir fark ile ürettik.  Farkın daha büyük olmasının kararı daha değerli yapacağını düşünüyordum ki ; dünyadaki halk oylamaları ile karşılaştırmak aklıma geldi. 

KABUL oranlarını yazayım ki, kısa olsun: 

Danimarka 51,4, 

İngiltere 51,9, 

İsviçre 50,3, 

Kolombiya 49,8 

İtalya 46,

Türkiye 51,4.

Katılım ortalaması yüzde 45, Türkiye'de 85! Bunların hepsi halk oylaması sonuçları ve hepsi birkaç yıllık taze sonuçlar. Demek ki, toplumlar SÜPER fikirler üretmiyorlar ve görüşler denk dağılıyor. 

Kararımızın yararını görmemizi dilerim.

*   *   *

Bize bakışlara da bakalım, biraz şaşıralım: Not veren kuruluşun biri yılbaşında notumuzu düşürdü, şaşırdık.

Üzerinden henüz 3 ay geçti, şimdi büyüme tahminini yükseltti. Yüzde 2,1'den 2,9'a. 

Gel de şaşırma. Aynı hafta IMF büyümemizi 3'den 2,5'e indirdi. 3 milyon mülteciye 1,3 puan harcadığımızı da bilerek. Durgunlukla uğraşan dünyanın bizden 1 puan fazla büyüyeceğini tahmin ediyor. 

Dünya Bankası ise tahminini 3'den 2,7'ye indirmişti.

Nisan itibarı ile birbirine nihayet yakın sayılabilirler, izliyoruz. 

*   *   *

Bakan otobüsçülere "2 tane proje getirin uğraşalım." demişti, işte öneri :

İstanbul Boğazı’nda 3 tane köprümüz 2 tane tünelimiz var. 

Köprülerdeki trafiğin yüzde 95'i İstanbul-içi hareket. 

Bu şehir-içi trafik yüzünden şehirlerarası ve uluslararası trafik sıkıntı çekiyor. 

1.064 sıkışık şehir içinde İstanbul 15’inci sırada. 

En sıkışık şehirde bekleme 104 saat, İstanbul'da 59 saat.

Her şehirlerarası otobüs, yaklaşık 20 otomobil kadar yolcu taşıyor bu trafikte. 

Ulusal Araç Parkı'nın binde 1'i bu otobüsler. 

Türkiye'nin yolculuğunun yüzde 50'sini, tam yarısını, yapıyorlar, toplam adedin yarısı ile.

Bu otobüsler toplu taşıma yapıyorlar. 

Trafik Sigorta raporlarına bakarsanız, hasar bedeli en düşük, ölümlü kaza oranı en düşük taşıt türü olduğunu anlatabilirsiniz bu otobüslerin. Bu otobüsler toplumun alt 3 gelir diliminin yurttaşlarını taşırlar.

En uygun köprüyü, en verimli olan bu araçlara yasak etmek; en verimsiz ve yararsız trafik türüne feda etmek ulusal ekonomiye binen büyük israf!

Köprü trafik yoğunlukları en kalabalık ve en hareketli kalem olan otomobillerle dengelenebilir, ticari araçların adedi bu dengelemeye yıllardır yetmiyor. Bu köprünün hala en ucuz geçiş türü olması gördüğü talebe bakılınca her türlü ekonomi düsturuna da ters . 

Yoğunluk dengelemesi  bu köprüden "yolcusuz" geçen otomobillere iki kat geçiş ücreti uygulamakla başlayabilir.

Çözümün ekonomik analizi sektör temsil örgütlerinin görevi, ve bu analiz sektör talebinin belkemiğidir.

*   *   *

Bir karşılaştırma:

Almanlarda 1970 yılından beri ölüm sayıları fazla doğum sayılarından. 

Azalma ve yaşlanma beraber.

BM Raporu’na göre, nüfusu sadece sabit tutabilmek için bugün her Alman kadının 2,62 çocuk sahibi olması gerekiyor. Mevcut 1,5. Açık büyük.

Bizde 2,1.

İyi haftalar. ■