İSO listesindeki 500 büyük şirket 2013 faaliyet kârının yüzde 53'ünü bankalara kredi faizi olarak ödedi. Açılmayan ABD'ye, büyümeyen AB'ye, ateş altında yaşam mücadelesi veren komşularımıza rağmen, sanayi üretimimiz yıllık yüzde 3,3 büyümeyi başarıyor.
Geniş bir Ankara ziyareti yapan TÜSİAD Kalkınma Bakanlığı'na yine uğramadı.
Geçen hafta Türkiye'nin 12 yıldır Dünya Futbol Kupasına katılamadığını ve de teknik direktörün, Almanya meslektaşından daha fazla ücret aldığını konuştuk. Bu hafta bir rakam daha çıktı, dünya kupasında: 7-1! Almanya Brezilya'yı yendi.
Bir gazetenin köşe yazarı Almanya'ya sitem ediyor, Brezilya'ya fark (7 -1) attığı için.
Başaranı takdir etmek gerekirken!
Nasıl çalıştıklarını Alman basını anlatıyor: "Yalan söylemeyeceksin, vaktinde görevinde olacaksın, ödevini eksiksiz yapacaksın, bencillikten uzak, ben değil biz olduğumuzu unutmadan, uygun arkadaşına pas vereceksin, topu hep ileriye atacaksın, ikili mücadeleyi hep sen kazanacaksın, karşı takımı bu bilinçle ezeceksin, zaferi hemen unutacak ve bir sonrayı düşüneceksin. Bizim sevincimiz rakibe gözyaşı demektir. Kazanırken rakibe insaf yok, kaybederken yeninin hazırlığına hemen başlayacaksın."
Böyle çalıştığı için Alman futbolu denen bir Alman ürünü var ortada. Dünyanın en büyük dış ticaret fazlası, yıllardır yine bu insanların.
Bu başarılar mükemmel süreçlerin mükemmel sonuçları. Hiçbiri şansa bağlı değil, her birinin altyapısı var. Ben böyle başarılı süreçlere özenir, kendi süreçlerimi tasarlar, uygular, düzeltmeye çalışırım. Çevremde ise; sonuçlarla övünen, zekasına güvenen, şansını arayan dostlarım çoğunlukta.
Adanaspor'un bile beğenmediği teknik direktörün öğrencileri Brezilya'ya fark attığında benim fikrime olan güvenim artar. Süreci olmayanın sonucu da olmaz!
* * *
Şuna bir bakın; işçi sendikasının başkanı görevini bırakıyor, ama görev aracını alıp gidiyor ve de geri vermiyor; alamıyorlar. Bu sendikanın önceki başkanı da oğluna başkan görev aracı vermişti. Araçlar hep lüks, paralarını işçiler ödüyor. Süreç olmayınca sonuçlar da böyle kişisel oluyor. Kurumsal sonuçları yukarıda okuduk…
* * *
YHT Temmuz'da sefere başlıyor.
Gazetemizin manşetinde, YHT ile otobüsçülüğün omurgasının kırıldığı yazılı idi. Korkulu bir ifade. 3 yıl önce; bu hat inşaat için kapatıldığında, otobüsçüler bayram yapmıştı. Halbuki bu günler o günlerden beri belli değil mi?
2013 Şubat'ta;
- 300km'ye kadar olan yolculuklar karayolu ve geleneksel trenlerle,
- 300-800 km yolculuklar (YHT) yüksek hızlı trenle,
- 800 km.den uzun yolculuklar havayolu ile yapılacak…” diye yazılıyordu.
Taşıma türleri ile bütünleşmek ev ödevi idi, otobüsçüler için.
TOFED otobüs parkının küçüldüğünü, tarifesiz taşımacılık belgesine kayıtlı otobüs sayısının büyüdüğünü bildiriyor, iftar toplantısında. Galiba ödev yarım duruyor; bunu sadece kendileri düzeltebilir.
Rakibin insafına kalmak yanlış! ■