Kış sezonunu geride bıraktık, havaların ısınması ile birlikte yaşama arzusu insanlarda coştu. 19 Mayıs tatili bunun göstergesi oldu. İnsanlar uzun süren kış aylarından sonra ilk tatili çok iyi değerlendirdiler. 19 Mayıs tatili hareketli geçti ama öncesinde maden faciası geldi. Soma’da yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet geride kalanlara başsağlığı diliyorum. Ülkemiz büyük bir acı yaşadı. Bu acıların tekrar edilmemesi dileğiyle, hayata dönmemiz lazım.
29 Mayıs
Bizim için Mayıs önemli bir ay. 29 Mayıs’ta Ankara-Pendik, hızlı tren seferlerinin başlaması sektörün bundan sonraki süreçte nasıl bir evrim geçireceğini bize gösterecek. 29 Mayıs’ta İstanbul-Ankara yolunda birinci etap tamamlanmış oluyor. İkinci etabı 2015 yılında Marmaray’ın İstanbul’un tamamına kadar erişmesi olacak ki, o daha büyük bir travma yaratacak; zannediyorum sektörde önemli kırılmalara neden olacak. Özellikle İstanbul-Ankara hattını omurga olarak kullanan firmalarımız büyük bir sıkıntı yaşayacaklar. Birinci etapta yüzde 30, ikinci etapta yüzde 60’ın üzerinde yolcu kaybına uğrayacaklar.
Firmalar neler yapacak?
Burada fiyat politikası belirleyici olacak ama bu gelişmeler yaşanırken; biz neler yapıyoruz, ona bakmamız lazım. Bazı firmalar hele bir olsun, ondan sonra bakalım mantığı ile hareket ederken bazı firmalar da Trakya başta olmak üzere Anadolu’nun çeşitli illerinde yapılanmaya gidiyor. Bu bir ön adım ve doğru bir adımdır. Otobüsçülükte mesafeler kısalacak, herkesin buna göre tedbirini alması lazım. Uzun mesafeli otobüs taşımacılığı giderek ivme kaybedecek.
Havayolunun yanı sıra, daha ekonomik otomobillerin pazara sunulması da otobüsçülerin pazarını daraltan unsur. Bu gelişmelere yönelik firmalarımız nasıl tedbirler alacak, hep birlikte göreceğiz. Öncelikle alışkanlıklarımızdan hızla vazgeçmemiz gerekiyor, yoksa hayal kırıklıklarımız daha büyük olacak.
Ekonomik araç dönemi başlayacak
Bazı hatlarda hizmet vermekten vazgeçmemiz zorunlu olacak. Bu da yetmiyor, kısa mesafede ikram, servis, otogar çıkış maliyetleri çok belirleyici olacak. Burada otobüsçümüz, daha ekonomik taşıtları satın almak zorunda kalacak. Biz işletme maliyetlerimizi aşağıya çekecek tedbirler almak durumundayız. Tabii, kısa mesafelere geçişte başka bir avantaj çıkıyor ortaya. Üniversite sayımız durmadan artıyor, artan üniversite sayısı öğrenci taşımayı tetikliyor. Eşya taşıma alışkanlıklarımız sosyolojik olarak değişiyor. Havayolu alışkanlığı bunu biraz kırdı. Uçakla taşıyamadıkları eşyaları otobüsle getiriyorlardı bundan da vazgeçtiler. Köye bağımlılık, bir şeyler getirme götürme alışkanlıkları kırılıyor. Bu da bagaj yetersizliklerini ortadan kaldırıyor.
Riskleri karşılamalıyız…
Ayak seslerini duyduğumuz tehlikeleri doğru yönetemezsek, risk analizini yapmazsak, kriz yönetmek durumunda kalırız. Risk yönetemeyenler kriz yönetmek durumunda kalırlar. Risk oluşuyor, bu riskleri nasıl karşılamamamız lazım. Burada hepsinden önemlisi belki bugün aklımıza gelmeyen işbirlikleri de firmalar arasında gündeme gelebilir. Firmalar arasında ittifaklar yapılabilir, olmalıdır da. Bence büyük firmaların ilk adımını atacağı böyle bir süreç geliyor. Biz şu an otogarlarda bir aradayız, bankolarımız yan yana… Kalkış noktalarımızı, ara duraklarımızı birleştirebiliriz. Bir hizmet servisi oluşturup, gider kalemlerimizi kurumsallaştırıp maliyetlerimizi aşağıya çekecek yeni bir şirket kurmamız lazım, yer hizmetleri şirketi Havataş gibi. Firmalar eğer bu ittifakları sağlamazlarsa, havanda su dövmeye devam ederler.
Zaman kazandıran anlayış
Otobüsçülüğü, uçağa trene karşı daha çok zaman kazandıran bir anlayış ile yapmamız gerekecek. Kurtköy’de Bahçeşehir’de, mutlaka cep terminallerini yapıp Trakya istikametine giden yolculara ayrı, Anadolu istikametine giden yolculara da ayrı bir hizmet vermeliyiz. Toplama merkezlerinde toplanan yolcu, oradan servislerle otogara veya kalkış noktalarına taşınacaklar diye düşünüyorum. Hatta belki bu terminaller zaman içinde kalkış noktasına dönüşecekler.
Ortak servis
Alibeyköy belirleyici oldu. Alibeyköy’de bankolarımız yan yana. Ortak servisi neden yapamıyoruz? Bilet satışının toplama merkezlerinden yapılması neden mümkün olmasın? Ayrı bağımsız bir yazıhane yerine bu tür imkanların artık hayata geçirilmesi gerekiyor. Bence önümüzdeki dönemde sektörde, toplama merkezi ile cep terminali mantığı yerleşecek. Şu anda bazı firmalar yüzde 35 kesinti yaptığı halde zarar ediyor. Onun için giderleri mutlaka konsolite etmemiz şart. Yoksa firmalar patır patır dökülmeye devam edecek.
Önümüzdeki dönemde bana göre; aklı daha fazla kullanıp, riski yönetip, kriz yönetmek durumunda kalmamak gerekiyor.
Herkese iyi haftalar diliyorum. ■