Sezonun bereketi devam ediyor. Ramazanın erken bitmesi, okulların tatil olması ile sektörümüzde hareketlilik başladı. Ancak İstanbul’a yönelik seçimle birlikte daha farklı bir hareketlilik oluştu. Özellikle 23 Haziran öncesi tarihlerdeki dönüş seferlerine baktığımızda bunu görmek mümkün. İstanbul’a yönelik gerçekleştirilen seferlerde büyük bir ilgi var. Ben buna, sezonun bereketiyle birlikte seçim bereketi de diyorum. İstanbul’dan tatil programlarına yönelik hareketlilik asıl 24 Haziran ile başlayacak. Seçim sonuçlarının ülkemiz ve İstanbul için hayırlı olmasını diliyorum.
Turizmde yoğun hareketlilik
Turizm tarafında da önemli gelişmeler yaşıyoruz. Kurlarda yaşanan artışlarla birlikte Türkiye’de tatil yapmak yabancılar için çok cazip hale geldi. Avrupa ülkeleri de Türkiye’ye yönelik artan ilginin yönünü kendi ülkelerine çevirebilmek, kaybettikleri turistlere geri kazanabilmek adına fiyatlarını düşürüyor. Geçen hafta İstanbul’a gelen cruise gemisi turizmi hareketlendirecek, cruise gemilerinin tekrar gelmesi Türkiye için de hareketlilik demektir. Kapalıçarşı eski önemini tekrar kazanacak.
Ortadoğu’dan, Kafkaslar ve Balkanlardan gelen turistlerle birlikte turizm önemli bir süreçten geçiyor. Turizm hareketliliği şehirlerarası yolcu taşımacılığına da katkı yapacak. Sektörümüz için verimli bir yıl yaşıyoruz. Petrol fiyatlarındaki gelişmeler ve dolar kurunun stabil kalması da sektörümüz için olumlu gelişme olarak görülmelidir.
Mevzuat sorunları
Bundan sonraki süreçte sektörün sorunlarının çözümü için Toplu Taşıma Yasası, belediyelerin yaptığı taşımalara yönelik önemli mevzuat düzenlemelerine ihtiyaç var. 30 Haziran’dan sonra Ulaştırma Elektronik ve Takip Denetleme Sistemi’nin yaptırımlarının da denetimlerle birlikte başlaması büyük önem taşıyor. Bakanlık yetkilileri bize bir erteleme daha olmayacağını ifade ettiler. Sektöründe buna uyum sağlaması önemli. U-ETDS’ye henüz veri girişinin çok sağlıklı olmadığını gözlemleyebiliyoruz. U-TDS’nin yaptırımlarıyla birlikte sektör verileri tamamen kayıt altına girecek.
Turizm taşımacılarının durumu…
Turizm taşımacılarını acentelerin kucağına atmaya çalışıyorlar, oysa turizm taşımacılığı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlıdır. Acenteler hizmet satarlar, taşımacılık tarafı ise tamamen bizim işimizdir. 4925 sayılı Taşıma Kanunu’na, bütün kurumların özellikle Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın sahip çıkması gerekiyor. Aynı Bakanlığın dört genel müdürlüğünün yaptığı uygulamalar birbirine karışmış durumda. Bütün bunlarla ilgili yeni düzenlemelere ihtiyaç var. Taşıma Kanunu’nda entegrasyonu sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerekiyor. Herkes kendi işini yapsın, kimse kimseye engel oluşturmasın. Bunu mevzuata dayandırmak önemli. Dört farklı modun birbirine çelme takacak şekilde değil de birbirine destek olacak şekilde uyum içinde olacağı bir mevzuatın oluşturulması şart.
Otobüse olan ilgi
Yeni Havalimanından şehirlerarası otobüs seferlerinin çok verimli olmadığına yönelik bir gözlemimiz var. Havaist bile, kent içinden yaptığı bazı seferleri kaldırmak durumunda kaldı. Havalimanının uzaklığı, büyüklüğünün getirdiği yolcudaki endişe kısa ve orta mesafede yolcuların tekrar otobüse yöneldiğini gösteriyor. Uzun mesafeli seferlerdeki yolcu artışımızın yüzde 8, kısa ve orta mesafelerde ise yüzde 20’ye yükselmesi bunun en büyük göstergesi.
Köprü ve otoban maliyetleri
Sektörümüz, hala 3’üncü köprünün getirdiği maliyet ve zaman kaybının sıkıntılarını yaşıyor. Otoyollara yapılan yatırımlar sektörümüze, seyahatlerde konfor ve güvenlik getirdi. Ama aynı zamanda çok ağır bir maliyet de yükledi. Geçen hafta Akhisar’dan İzmir’e aracımla seyahat ettiğimde, otobanlara yapılan yatırımın getirdiği konforu bizzat yaşadım. Burada emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Ama söylendiği gibi İstanbul-İzmir arası seyahat süresi çok kısalmış değil. Burada yolu kısaltan en önemli etken Osman Gazi Köprüsü oldu. Ama köprü ücretinin otobüsler için 105 TL’den 285 TL’ye yükselmesi oranın tercih edilmesini zor hale getiriyor. Toplu taşımacılık yapan sektörümüzün bu ağır maliyetlerin düşürülmesine yönelik beklentisinin de dikkate alınması gerekiyor.
Maliyetleri yönetme
Sektörümüzün de maliyetlerini yönetebilme sürecine adım atması gerekiyor. Bilet satışlarında sektörün kendi portallarını oluşturması, servis ve acente yükünden kurtulması gerekiyor. Servis verilecekse bunun da ücretli hale getirilmesi artık bir zorunluluk. Hep söylediğimiz, sektörümüzün kârı giderlerinin içinde saklı. ■■