İngiltere Merkez Bankası para basma miktarının aynen devam etmesini oybirliği (9 kabul) ile kararlaştırdı. Yüzde 0,25 faizi de ikiye karşı 7 oy ile sabit tuttu. Bu kararla diyor ki, “serbest piyasamız henüz kendi başına yürüyemez, devlet katkısı yapıyoruz.”
Avrupa Merkez Bankası da aynı kararları vermişti geçen ay. ABD Merkez Bankası da henüz daha, basmış olduğu parayı geri toplayacağı bir takvimi açıklamadı, açıklayacak, hala bekleniyor. Faiz arttırması yine Aralık ayına sıkıştı daha şimdiden.
Japonya paralel olarak devam ediyor. Yani faizi azaltmalar ve para basmalar küresel akım olmuş durumda. Bizim merkez bankamız da durumu sabit tuttu.
Petrol fiyatı 50 dolarda uyuyor.
Hammadde fiyatlarında sükûnet devam ediyor.
Kuzey Kore'nin hareketlerini aslında bir ortak operasyon olarak görmek gerek… Hem de ekonomik. Karadan İpek Demiryolu ile, denizden Çin Denizi karasuları ile Batı'ya yüklenen Çin'in ayak seslerini duyuyoruz:
Dünya nüfusunun yüzde 60'ını, dünya ticaretinin yüzde 35'ini değiştirecek.
NATO'ya karşı Şanghay sesleri bunlar, askeri gözükse de ekonomik…
* * *
Bizim halimize bakalım:
İhracatımız yüzde 12 büyüdü, sevindik. 155 milyar dolar hedefini yakalayacağız. Ekonomi büyümemiz yüzde 5,1 oldu, bilenleri bile şaşırttı, yüksekliği ile. Bu bilenler, yılın kalan zamanında da büyümenin devam edeceğini ve yılı daha yüksek tamamlayacağını söylemeye başladılar.
Taze tahminler iyi.
Yılın başında yüzde 2,5 tahminlerin sahipleri, şimdilerde 5,5 yenilemesi yapıyorlar, Not verenler dahil. Bu kadar sapma nasıl açıklanır ki!
Kredi artışı yavaşladı. Takipteki alacaklar yüzde 0,7, hiç önemsiz.
Sadece 201 milyar liralık bir hazine garantisi (KGF) ile büyümeyi büyütebilmek ve de sürdürebilmek küçücük bir maliyet. Bu kredilerin tamamı batsa bile, batık oranımız yüzde 2 kadar olacak ki, yine de AB bankalarının özeneceği kadar düşük.
* * *
Bir de sigorta hali sunayım, ama trafik değil, Hekim Sorumluluk Sigortası.
Bu sigorta doktor hatalarının tazminatlarını ve hasarlarını ödüyor, mesleki kusurlara karşı koruma sağlıyor.
Doktorların ödediği yıllık primlere bakın: 150 lira, 300 lira, 500 lira ve 750 lira… 4 grup. Sigorta çökmüş durumda, doktorlar da ameliyat yapmayı kestiler. Prim Havuzu yöntemi çözüm oldu. Her şirket prim havuzundan aldığı pay oranınca hasar ödeyecek. AB ülkelerinde bu sigorta zorunlu değil, ama doktorların yüzde 95'i sigortalı.
Kaptan Sorumluluk Sigortası geliyor akla, mesleki sorumluluk sigortası olarak... Var mı böyle bir sigorta, yoksa? Her kaptan yılda 300 lira prim öder böyle bir sigorta için… Tabii, her şirket de öder bütün kaptanları için.
(https://www.tsb.org.tr/mesleki-sorumluluk-sigortasi.aspx?pageID=761)
Sigorta otomatik kontroldür, her hasarı önler, küçücük ödemeler ile koca riskleri ortadan kaldırır.
* * *
13 milyon öğrencimize başarılı bir ders yılı dilerim. ■