2017-05-15 10:11:34

Umutlanalım (mı)…?

Akif Nuray

anuray59@gmail.com 15 Mayıs 2017, 10:11

Merhaba.
*
Birkaç hafta önce Suriye konusunda 3 genelkurmay başkanı Türkiye'de toplanmıştı; Türkiye, Rusya, ABD. Kısa zaman sonra  bu ülkelerin kuvvetleri sahada birkaç km’lik temas yakınlığına geldiler. 
Şimdilerde de o toplantının siyasal dengi yapılıyor. 3 ülkenin devlet başkanları konuşuyor: Türkiye, Rusya, ABD.
Türkiye - Rusya görüşmesinden Çatışmasızlık Bölgesi önerisi çıktı. Yakında Türkiye - ABD görüşmesi var. Bu zirve görüşmelerin çözüm adımları getirmesi beklenir. Ateş azalacak. Yollar açılacak…
*
NATO Genel Sekreteri ve AB Genel Sekreteri, yakın geçmişte Türkiye'nin başına gelenleri ve başından geçenleri anladıklarını ve iletişime devam etmenin doğru olacağını açıkladılar. 
*
Bölgemizin ateşinin düşeceğine ilişkin işaretler, iyi... 
*
Petrol fiyatını örgütlü şekilde yükseltmek için dünya petrolünün üçte birini üreten OPEC ülkeleri üretimi kısmıştı. Bu kesintiyi başka üretici ülkeler fırsat bildiler ve üretimlerini arttırdılar. Fiyat yine eski yerine, 50 doların altına indi. Demek ki fiyat ancak talep ile yükselir. Zorla fiyat yükselmiyor. 
*
İtalyan havayolları şirketi Alitalia'nın mali durumu ileri derecede bozuk. Çalışanlar, ücret kesintisini ve işten çıkarmaları içeren Kurtarma Planına karşı çıkınca Alitalia şirketine hiç müşteri kalmadı. Devlet de kurtarmıyor. 
Bir zamanlar biz demir-çelik fabrikamızı 1 liraya satmıştık… Bir alıcı çıkar. 
*
Bakın ne alıcılar var: Türkiye'den kaçırılan bir tarihi eser Amerika'da, 30 dakika içinde, 2 alıcının 3 milyondan 13 milyon dolara arttırması ile satıldı. Darısı Alitalia'nın başına... 
*
Paranın az olduğu yerler de var. Türkiye'de nüfusun yüzde 71i "evden uzakta bir hafta tatil" yapamıyor ( https://www.facebook.com/dogrulukpayi/?fref=hovercard). Turizm ve seyahat acentalarının birliği (TURSAB) bir gazete ekibi ile beraberce Türkiye'nin illerini geziyor ve yerli turiste tanıtıyor. Ekipteki pek çok eleman bile bu illerimize İLK defa gittiklerini bildiriyor. İç turizme büyük katkı demektir. Bu ortak çaba sayesinde kendi illerimizi tanıyoruz!
*
Geçen hafta toplam dış borcumuzun yüzde 59 oranında olduğunu söylemiştik, hatırlayın. Dış varlıklarımızı düşünce bu oran yüzde 29. Bir zor durumumuzun olmadığını daha da iyi anlatıyor bu oranımız. Yani net dış borcumuzu karşılayacak kadar net dış varlığımız var. Borcumuz kadar paramız var, yani.
İhracatımız, kredilerimiz, üretim kapasite kullanımımız artıyor seviniriz. Bankacılığın kârı yüzde 65 arttı, dönemsel. Üzüldüğümüz ise işsizliğin artışı. Hem kapasite kullanımı artıyor hem de işsizlik! 
Nasıl oluyor? Fazla mesai  mi fazla? Bakalım: Haftalık 50 saat ve fazlası çalışanların oranı yüzde 43'ün üzerinde. OECD içinde Türkiye'den sonra en fazlalar yüzde 29 ile Meksika, yüzde 27 ile Güney Kore.
İş yaşam dengesi çok gerekli.
İyi mesailer… ■
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.