Gündemimizdeki en önemli, en güncel sorunlardan biri telif hakları konusu. Bazı sanatçılar, son günlerdeki bir ödül töreninde, Kültür ve Turizm Bakanı’ndan telif mağduru olduklarını söyleyip çözüm istediler. Biz de böyle bir çalışma yapıldığının duyumunu aldık… Telif hakları ile ilgili Mayıs ayı içinde yeni bir düzenleme yapılması bekleniyor. Çok yazmama ve dile getirmeme rağmen telif hakları ile ilgili maalesef bir sonuç alamadık. 10 Mayıs’ta İTO’daki toplantıda Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan da bir katılımcı olacak. Telif ödeyecek taraflar olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bilgi vermeyi düşünüyoruz. Taleplerimizin uygulamalara yansımasını istiyoruz.
Bu arada bir gol yemek istemiyoruz
İnşallah bu arada bir gol yemeyiz. Bir Yönetmelik, bir düzenleme çıkmaz. Bizim de görüşlerimiz dikkate alınır. Sanat kesimi ile hiçbir zaman karşı karşıya gelmek istemediğimizi her zaman dile getirdik. Ama herkes ölçüler içinde hareket edecek. Hak edileni öderiz, ama makul ölçüde öderiz. Kültür ve Turizm Bakanlığı dile getirilen görüşleri dikkate almalı. Şayet beklentilerimizin dışında bir gelişme ile karşılaşırsak -ki biz her zaman söylüyoruz, devlet vatandaşı karşı karşıya getirmez- Kültür ve Turizm Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ile birlikte bir bandrol çıkararak sorunu kısmen çözer. Sanatçılar mağdur olmaksızın haklarını alabilir.
Devlet hakem rolü üstlenmeli
Devlet babalık yapmalı ve hakem rolünü üstlenmeli. Bu uygulamanın bandrol esası getirilerek, makul ölçülerde sabit bir para olarak ödenebilir. Avrupa’da böyle yapılıyor denilerek, yanlış yapılmamalı. Türkiye, kendi şartlarında uygulamaları devleti ön planda tutarak, dava üretmeyecek şekilde çözmek zorundadır. Uygulama konusunda bizim de birçok plan, programımız var, yardımcı da olmaya hazırız. Ama sanatçıların yarattığı farkındalıktan dolayı makul olmayan ölçüleri bizim taşıyamayacağız bir yükü sırtımıza vururlarsa bu çocuk kusurlu doğar ve yürümez. Onun için yürümeyecek kararı almaktansa, tarafları bir araya getirip makul, mantıklı ve uygulanabilir bir sistem ortaya konması lazım.
Hak yerini bulsun
Bizim önerdiğimiz sistem uygulanabilir bir sistemdir. Devlette buradan payını alır, muhtemel birtakım olayları peşinen önlemiş oluruz. Biz “ödemeyelim” diyen taraf değiliz. Ödeme rakamı ve ödeme şartlarının disiplin içinde yapılması taleplerimiz var. Adaletli ödeyelim, ama düzgün ödeyelim. Hak yerini bulsun, hak eden parasını alabilsin, böyle bir sistem içerisinde bunun yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
Sektör bir araya geliyor
Sektörümüzün bölünmüş, parçalanmış sivil toplum örgüt yapısının bir platform çatısı altında toplanması noktasında geçen hafta bir toplantı yaptık. Türkiye Yolcu Taşımacıları Konseyi’ni kurduk. Bu aslında Ulaştırma Bakanlığı ile bir oluşturulması planlanan Yolcu Taşımacıları Danışma Kurulu niteliğinde bir altyapı oluşturacak ilk adımlardır. Sektör burada sivil inisiyatif olarak sesini daha özgürce duyurabileceği bir platform talebinde bulundu. Burada yapmamız gereken birçok konuda güç birliği oluşturmaktır. Sektörün verimliliğe, kapasite kullanımına benzer düzenlemelere ihtiyacı var. Böyle bir platform; ortak menfaatlerimizin olduğu altyapı, işletme, şehiriçi taşımacılık, şehirlerarası taşımacılık, vergiler, kapasite kullanımı, saat düzenlemesi gibi noktalarda fikir geliştirecek, çözüm üretecek, İstanbul ulaşımına rahatlık getirecek, Türkiye ulaşımına katkı sağlayacak ulaştırma sistemlerinin bir kimliğe kavuşmasına ön ayak olacak fikirleri geliştirmek üzere böyle ihtiyaç haline gelmişti çoktandır.
Yolcu Taşımacıları Konseyi planlandığı şekilde meyvelerini verir de ve sektörümüz geleceğe emin adımlarla yürür. Biz umutluyuz, iyi, faydalı bir sonuç çıkacağına inanıyoruz.
Herkese hayırlı haftalar diliyorum. ■