Yeni yılın ilk haftasında, 4 Ocak Perşembe günü, Ankara’da, 2019-2023 yıllarını içeren 11. Kalkınma Planı’yla ilgili bir toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantıda trafik kazalarının azaltılması için atılması gereken adımlar dile getirildi. Dile getirilen görüşler kayıtlara geçti. Bu konuda özellikle İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu, ciddi bir irade ortaya koydu. Kazaların önlenmesi konusunda atılan her adımı fazlasıyla desteklediklerini gördük.
Artık dünyanın gittiği yere gitmemiz gerekiyor. Gelişmiş ülkelerdeki denetim sistemleri Türkiye’de de artık var olmalı. Şuna özellikle değinmek istiyorum; geçen haftaki yazımızda, “özellikle 2018 yılının reform yılı olması gerekiyor” demiştik. Otobüs yatırımından, işletmeye kadar bütün süreçlerde artık bir reforma ihtiyacımız olduğu kesin.
Karayolu ihmal edilmemeli
Yazmaktan usanmadık, usanmayacağız. Bu sektör hem turizm taşımacılığında hem de şehirlerarasında kendi kaynaklarını tüketen bir sektör konumundan kurtulmalı. Bir taraftan da devletle barışı sağlamamız lazım. Kavgalı değiliz, ama barışık da değiliz. Özel sektörü göz ardı etmelerini engellememiz lazım. Havayolunda, demiryolunda, denizyolunda bütün yatırımları devlet yaparken, planlayıp geliştirirken, modlar arası denge sağlamak için destek verirken karayolunun bu denli ihmal edilmesi doğru değil.
Yerel yönetim taşımacılığı
Bizim sektörün aklı ve bilgisi maalesef, bu işleri yapmaya yetmiyor. Ülkeyi yönetenlerin siyasi ve toplumsal sorumluluğu var. Sektörde bir reforma ihtiyaç olduğu gözle görülüyor. Bu nedenle, sektörün kaynaklarının yerel yönetim taşımacılığına doğru hızla kaydırılması lazım. Kısa mesafelerde bölgesel taşımacılığa göre yeni düzenlemelerin yapılması lazım. Kamudan bunları talep ederken bizim mutlaka TBMM İçişleri-Ulaştırma Komisyonu’nda mutlaka bunları gündeme taşıyıp, ciddi bir mevzuat hazırlığı yapılması lazım. Elimizde çalışmalarımız var. Artık sektör içinde herkesin anlaştığı bir hale getirip, komisyonun önüne koyup yasama talebinde bulunmamız lazım. Bunu yaparken de sektör kendi reformunu da yapabilmeli. Özellikle servis ve acente maliyeti olarak kesilen yüzde 30 komisyondan sonra kalan gelirle bireysel otobüsçüler yaşayamaz duruma geliyor. Sektörün bir reforma ihtiyacı olduğu görülüyor.
Elektronik bilet
Bugün, Batı ülkelerinde, özellikle Avrupa ülkelerinde yüzde 90’ın üzerinde elektronik bilet satılıyor. Bizde her köşe başında bilet satılıyor. Bu kadar acenteyi sektör sırtında taşırsa, kendisi yürüyemez. Acenteleri de barındıramaz. O nedenle bu sektör bu sene reformların içinde acentelerin azaltılması, firma acenteliğinden sektör acenteciliğine geçilmesi gerekli. Yani çok sayıda firmanın biletinin aynı anda satıldığı, TÜRSAB üyeleri gibi bir acentecilik yapmamız lazım. Böyle olduğu zaman hem acenteler çok kazanacak, hem sektörün sırtındaki yük azalacak. 2018 yılının o açıdan devrim gibi olması için bizim artık elektronik bilet satışını arttırmamız lazım.
Sektörün yaşama şansı
Satışta ve yer hizmetlerinde devrim yapamayan bu sektörün yaşama şansı giderek azalacak. Firmalarımız çaresizlik içinde servisleri birleştirmeye çalışıyorlar, ama bunlar başlıyor bitiyor. Demek ki burada bir talep var. Bunun sektörün ana taşıyıcıları, büyük firmalar tarafından görülüp değerlendirilmesi lazım. Ya büyük firmalar bir araya gelirler ya da artık servisi kullananla kullanmayanı ayırmamız lazım. Kullanan bedelini ödeyecek, servisler ücretli olacak. Ben servis kullanmıyorum, siz kullanıyorsunuz, ikimiz de bedelini ödüyoruz. Dolayısıyla servis kullanmayan insanı daha pahalı taşımış oluyoruz. Hakkını gasp ediyoruz.
Servis yükü ağır
Servis kullanana zam yapmaya da gerek yok. Makul bir fiyatla servislerin taşımasını yaparsınız. Her acenteye bir servisi bu sektör taşıyamıyor. Bir buçuk acenteye bir servis veriyoruz. Bunun maliyeti belli 15 binTL. Biz acente maliyetlerine karşı değiliz, sektörün acentenin getirdiği servis yükünü sırtından atması lazım. Büyükşehir Belediyesi ile bunu konuştuk, servis hizmetleri pazarının daraltılması gerektiğini ilettik. Onlar da bu reformu bizim kendi kendimize yapmamızı bekliyorlar. ‘Siyasi karar almamıza gerek yok. Siz yaptınız da biz hayır mı dedik’ diyorlar.
Ekonomik otobüsler gerekiyor
Yer hizmetlerinde, acente ve yolcu toplama merkezlerinde reform yaparak yolumuza devam etmemiz lazım. 5 yıllık kalkınma planında; sektörün ihtiyaçları, dönüşümü, pazardaki atıl kapasitenin engellenmesi, ikinci el otobüslerin ihracıyla ilgili kolaylıkların getirilmesi taleplerini dile getirmeye devam ediyoruz.
Otomotiv sektöründe ciddi dönüşümler oluyor, olmaya da devam edecek. Yani artık kısa mesafede daha ekonomik otobüslerin pazara girmesi lazım. Yerel yönetimler tamamen alçak tabanlı otobüslere dönüyor, bu gerçeği görüyoruz artık. İndi-bindinin daha rahat olduğu alçak tabanlı araçlara ihtiyaç var. Buna bağlı olarak, otomotiv sektörünün kendini dönüştürmesi lazım.
2018 yılının ülkemize, sektörümüze hayırlı olmasını ve reform yılı olmasını diliyorum. ■